Düşünce kuruluşu
Avrupa Politika Merkezi'nde konuşan
Rasmussen, ''Doğu
Akdeniz'de
silahlı çatışma beklemiyorum. Tüm tarafları anlaşmazlıklara yapıcı
diyalog yoluyla barışçıl çözüm bulmaya davet ediyorum'' dedi.
Rasmussen,
İsrail'in NATO karargahında temsilcilik açma girişimiyle ilgili bir soru üzerine ''
Lizbon Zirvesi'nde
ortaklık politikasını öne çıkaran bir stratejik konsept onaylandı. Bunun takibi açısından nisan ayında Berlin'de düzenlenen NATO dışişleri bakanları toplantısında ortak
ülkelerin NATO karargahında temsilcilik açabilmeleri kararlaştırıldı. İsrail de ortaklarımız arasında. Haliyle bu karar alınmış durumda ve bu tüm ortaklarımızı kapsıyor'' diye konuştu.
Genel Sekreter Rasmussen,
füze savunma sisteminde İttifak'ın İsrail'le veri paylaşıp paylaşmayacağı yönündeki bir soruya, ''Elbette bu tür operasyonel detaylar hakkında yorum yapamam. Fakat sizi temin ederim ki halklarımızı korumak için elimizden geldiğince istihbarat paylaşımında bulunuyoruz. İttifak olmanın özü budur'' cevabını verdi.
NATO-AB işbirliğinin bazı pratik yöntemler dışında
Kıbrıs sorunu nedeniyle potansiyelinin oldukça altında kaldığını belirten Rasmussen, bu meselede kısa vadede fazla ilerleme sağlanabileceği beklentisine girilmemesini istedi.
Rasmussen, 20-21
Mayıs 2012 tarihinde ABD'nin Şikago kentinde düzenlenecek bir sonraki NATO zirvesinde ''kararlı, kapasiteli ve birleşik NATO'' vizyonunu hayata geçirmek istediğini dile getirdi.
Rasmussen, zirveden öncelikli beklentileri arasında, güvenliğin 2014 yılı sonuna kadar bu ülke makamlarına devrinin ardından Afganistan'la yürütülecek uzun vadeli işbirliğinin somut hale getirilmesini, akıllı savunma olarak adlandırılan ve üye ülkelerin savunma harcamalarının ortak havuzlarda toplanarak tasarruf sağlanmasını, plan üzerinde uzlaşma sağlanmasını ve bu yolla NATO'nun askeri kapasitesinin güçlendirilmesini, füze savunma sisteminde ilk operasyonel kapasiteye ulaşıldığının ilanını ve ortaklıklar konusunda Akdeniz, Orta
doğu ve
Körfez ülkelerine güçlü sinyal gönderilmesini sıraladı.