Kıbrıs Rum yönetiminin eski
Dışişleri ve
Ticaret,
Sanayi ve
Turizm Bakanlarından
Nikos Rolandis, Rum yönetimini, Kıbrıs sorununun çözümünde ''treni'' kaçırmakla eleştirerek, ''Kötü haber vermek istemem, ama treni kaçırdık'' dedi.
Daha önce de Rum yönetimini petrol aramaları konusunda
Türkiye'nin uyarılarını dikkate alması yönünde uyararak, ''Türkiye dediğini yapar'' diyen Rolandis, Rum Alithia gazetesine verdiği demeçte, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması yönündeki çabaların ''çok da
ümit verici olmadığı'' görüşünü belirtti.
Kıbrıs müzakerelerinde ''takvime'' karşı çıkılmasını eleştiren ve ''Maalesef bu ülkede her şeyde bir takvim olduğunu anlamadık'' diyen Rolandis, bu konuda şunları söyledi:
''Yıllardan beridir takvimlerle ilgili bu saçma tezi benimsemekle aslında Kıbrıs sorununu mahvettik. Böylece kesin taksimin eşiğine geldik. Birileri takvimler için 'rahat zaman istiyoruz' dediler ve bu rahatlık da hareketsizliğe ve bugün karşı karşıya bulunduğumuz çıkmaza sürükledi.
Kıbrıs Türk tarafı çok daha katı oldu ve toprakta olgular aleyhimize olacak şekilde değişti. 'Yerleşiklerin' sayısındaki artış, mülkiyet ve 'işgal' altındaki mülklerin kullanılması çözüm olanaklarını uzaklaştırıyor. Geçen zaman içinde, her iki toplumun çıkarına olacak çözüm olanakları tanındı.
Hristofyas diyaloğa devam etmek istiyor, ancak karşısında ılımlı lider (KKTC'nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali) Talat'ın bulunduğu ilk iki yıl boyunca çözümü ileri götürebilirdi, ancak zaman, bu fırsat kullanılmadan geçti.''
-Türkiye'nin önemi-
Rum siyasileri, çağdaş dünyada çıkarların ilkeler aleyhine
egemen olduğunu anlamamakla suçlayan Rolandis, ''bir yanda ciddi
ekonomik sorunlarla boğuşan bir
Avrupa, öte yanda da bölgede sahip olduğu devasa stratejik önem dışında ekonomisi çok iyi giden ve artık Rum ve
Yunan ekonomileri ile kıyas kabul etmeyecek kadar güçlü Türkiye'nin bulunduğuna'' dikkati çekti.
Türkiye'nin on yıllardır Orta
Asya ile bağlantılı olduğunu, petrolü ve 80-90 milyon dolayında büyük bir nüfusa sahip olduğunu belirten Rolandis, ''Avrupa bu çıkarları göz ardı edemez'' dedi.
Rum siyasileri, Kıbrıs sorununun çözüm çabalarında, ''iki yüzlülük ve aptallıkla'' suçlayan Rolandis, şöyle devam etti:
''BM
Güvenlik Konseyi kararları temelinde çözüm istediğimizi söylememiz, bizi saran ikiyüzlülüğün ve aptallığın karakteristiğidir. Maalesef, 37 yıl geçti ve biz bazı temel şeyleri fark etmedik. Olguların kötüden daha kötüye gitmesine izin vererek kesin taksimin eşiğine ulaştık.
Kara haber vermek istemem, ancak treni kaçırdığımıza inanıyorum. Kıbrıs sorununun çözümü ve var olan sorunları geri püskürtmek için Yunanistan'ı, Türkiye'yi ve İngiltere'yi çağırmalıydık. Çünkü (Rum yönetimi lideri Dimitris) Hristofyas'ın müzakerelerin yapıldığı yere gidip gelmeleriyle bir asırda bile çözüm bulunmaz.''
Rum yönetiminin ekonomi konusundaki kararlarını de eleştiren Rolandis, Rum yönetimini, ''ekonomi konusunda son sürat uçuruma doğru gittiği halde zamanında frene basmamakla'' suçladı ve kamu sektöründeki şişkinliğe dikkati çekti.