Bu fasılda yer alan euroya geçiş gibi unsurların tam üyelik ile doğrudan ilgili olduğunu düşünen
Fransızlar, bugünden müzakere sürecinin üyelikle sonuçlanacağına ilişkin bir taahhüt altına giremeyeceklerini öne sürerek başlığın açılmasına karşı olduklarını bildirdi. Bir Fransız diplomat ülkesinin tutumuna "
Müzakereleri bloke etmek istemiyoruz ama bu başlığa onay vermemiz
Türkiye'nin üyeliğine de onay verdiğimiz şeklinde algılanabilir" sözleri ile açıklık getirdi.
Türk tarafına da görüşünü ileten
Fransa,
Ekonomi ve
Mali Politikalar başlığına ilişkin ortak müzakere pozisyon belgesi için Genişleme Grubu'nda devam eden tartışmalarda ise son sözünü henüz söylemedi. Taslak belgenin son halinde bu fasıl için açılış kriteri öngörülmüyor ancak iki tane kapanış kriteri yer alıyor. Bunlardan ilki tüm başlıkların kapanması için sabit bir kriter haline gelen Türkiye'nin ek protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi talebi. İkinci kapanış kriteri ise
Merkez Bankası'nın tam bağımsızlığına ilişkin yasal düzenlemenin tamamlanması ve Merkez Bankası'nın
Avrupa Merkez Bankası'na tam entegrasyonun sağlanması.
Fransa'nın bu başlıkta son sözü söylemek için 21-22 Haziran'daki AB Zirvesi'nin tamamlanmasını bekleyeceği yorumları yapılıyor. Türkiye'nin gündemde olmadığı zirve,
Sarkozy'nin Fransa Cumhurbaşkanı olduktan sonra katılacağı ilk liderler zirvesi olması açısından önem taşıyor.
Rumlar başka bir pazarlığın peşinde
Türkiye'nin önündeki karmaşık tablonun tek nedeni Fransa'nın Ekonomi ve Mali Politikalar başlığına ilişkin itirazı değil. Diğer bir mücadele ise Mali Kontrol başlığında Rumlara karşı veriliyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, planlanandan geç bir tarihte başlayan
teknik görüşmeleri daha da yavaşlatmaya yönelik itirazlarını masada tutuyor. Rumların başka bir pazarlığın peşinde olduğu da Brüksel'de konuşulanlar arasında. Bazı diplomatik kaynaklar, Rumların Mali Kontrol başlığını veto edebilecekleri tehdidi ile AB'nin Kosova'daki polis gücüne katılmalarına karşı çıkan Türkiye üzerinde baskıyı artırmasını hedeflediğini dile getiriyor.
Mali Kontrol başlığına ilişkin ortak pozisyon belgesinin taslağındaki kapanış kriterlerinden ilki, yine ek protokolün tam olarak uygulanması. Diğer kriterler ise AB'nin İç Kamusal Mali Kontrol müktesebatının benimsenmesi ve uygulanması, Sayıştay'ın AB standartlarına uygun işlemesini garanti altına alacak yasal düzenlemelerin tamamlanması, Türk
Ceza Kanunu'nun AB'nin finansal
anlaşma ve protokollerine uyumlu hale getirilmesi, euroda sahteciliğe karşı yasal ve idari önlemlerin ve euro benzeri jeton ve madeni paralar konusunda gerekli önlemlerin alınması. Rumların başlığın açılmasına ikna edilmesi karşılığında ise kapanış kriterlerinin sayısının arttırılabileceği de belirtiliyor.
Almanya krizi engelleyebilecek mi?
Dönem başkanı Almanya'nın gündeme getirdiği 3 başlıktan ikisinde yaşanan sorunlar nedeni ile şu anda açılmasına kesin gözü ile bakılan tek başlık
İstatistik. Bu başlık için öngörülen 3 kapanış kriterinden ilki ek protokolün uygulanması. İkinci kriter Türkiye'nin tarımsal politikaların metodolojisini ve takvimini belirleyecek ürünlere ilişkin detaylı istatistik sağlaması. Üçüncü kriter ise, Türkiye'nin kişi başına düşen
milli gelir gibi temel göstergeler, parasal ve finansal kurumların yıllık hesaplarına ilişkin detaylı istatistik sağlanması.
Almanya bir taraftan Türkiye'de "tek başlık açılsa da süreç devam edecek" mesajları gönderirken diğer taraftan "ikinci başlık için Rumları mı yoksa Fransızları mı ikna edebiliriz" sorusuna
yanıt arıyor. Almanya'nın yılbaşında ortaya koyduğu dört başlık hedefini tutturamaması durumunda, 1 Temmuz'da dönem başkanlığını devralacak Portekiz'in birkaç başlık daha açabilmesi için yeni formüller bulunması da gündemde.
REFERANS