Siyasî ve askerî açıdan güçsüz olan Türkmenler kendi yerel otoritelerini sağlayacak güçte olmadıkları için en riskli grupların başında geliyor. Suriye’deki iç savaştan olumsuz anlamda en fazla etkilenecek kesim olan Türkmenler için zorunlu göçün gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Taraf'taki habere göre ORSAM Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan, Suriye’deki iç savaşın Türkmenler üzerindeki olumsuz etkilerini anlattı.
Zayıf bir konumdalar
Suriye’de yaşayan Türkmenler toplumsal, siyasal ve askerî örgütlenme açısından zayıf konumdalar. Suriye toprak bütünlüğünü bir şekilde koruyacak olsa bile artık zayıf merkezî otorite ile yönetilecek bir ülke olacak gibi gözükmektedir. Bu durumda her toplumsal grup kendi bölgesini kontrol etmeye ve kendi güvenliğini sağlamaya çalışacaktır. Dolayısıyla fiili olarak etnik temelde belli bölgelere ayrılmış ve yerel güçlerin etkinlik kazandığı bir yapı ortaya çıkacaktır. Türkmenler hiçbir bölgede kendi yerel otoritelerini sağlayacak konumda değildir. Suriye Türkmenleri açısından daha sıkıntılı olan ise zayıf olmaları nedeniyle giderek büyüyen iç savaşta şiddete maruz kalacak ilk topluluk olmalarıdır”
En riskli bölgeler
Suriye’de kantonlaşma ve bölgelerin nüfuslarının homojenleşmesi süreci zorunlu göç olgusunu beraberinde getirecektir. Suriye Türkmenlerinin en yoğun yaşadığı Halep ve Lazkiye vilayetleri bu anlamda en riskli bölgelerdir. Halep Vilayeti’nin Türkiye sınırına yakın kuzey bölgelerinde yaşayan Türkmenler Kürtlerin kurmaya çalıştıkları bölge içinde kalmaktadır. PYD ve ona bağlı askeri kanat YPG liderliğinde ilerleyen Kürtler birbirinden kopuk olan yerleşim yerleri arasında güçlü konumları sayesinde coğrafi bütünlük sağlamaya çalışmaktadır. Bu bütünlüğün sağlanması Türkmen bölgelerinin de Kürt bölgesine katılmasını beraberinde getirebilir. Bu da Türkmenlerin Kürtlerin idaresi altında yaşaması ya da çatışma ortamından kaçmak için göç etmeleri zorunluluğunu doğurabilir.