Avusturya’nın
Parlamento Başkanı Andreas Khol,
karikatür krizi sonrası
Müslümanların gösterdiği tepkiyi anladığını ve bu konuda bilinçli olarak bir işaret vermek için, cuma günü bir camiyi ziyaret ettiğini söyledi.
İslam’ın Avusturya’da diğer dinler gibi barışçı bir din olduğunu ifade eden Parlamento Başkanı Khol,
karikatürist Gerhard Haderer’in yaptığı Hz. İsa karikatürlerini de tasvip etmediğini ve bu karikatürleri ahlaksızca bulduğunu vurguladı. Haderer’in yaptığı karikatürlerle Hz. İsa’yı esrarkeş, kiliseyi altınlarla süslü bir kurum,
ölüm ve yeniden dirilişi de sarhoşluk olarak göstermişti.
Türkiye tam tamına kendisinden beklediğimiz rolü üstlendi”Konuyla ilgili
Kurier gazetesine yaptığı açıklamada
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı
Günter Verheugen, son günlerdeki olayların, Türkiye ile giriş müzakerelerine başlama kararının doğru olduğunu gösterdiğini ifade etti. “Türkiye’nin batılı demokrasiler ile İslam dünyası arasındaki ilişkilerde ne gibi bir rol oynayacağı sorusu,
tartışmaların odak noktasını oluşturuyordu” diyen Verheugen, “Türkiye bu konuda kesinlikle bizim yanımızda yer alıyor.
Avrupa, İslam ile aramıza bir sınır çekmek ve Müslümanlara ikinci
sınıf insan muamelesi yapmak anlamına gelmiyor. Karikatür krizi, Türkiye’nin tam tamına kendisinden beklediğimiz rolü üstlendiğini gösteriyor” dedi. AB’ne katılabilecek durumda olan bir Türkiye’nin bugünkü Türkiye’den çok farklı olacağını da sözlerine ekleyen Verheugen, Türkiye’nin tartışma ortamını felce uğratmak yerine, aksine canlandıracağını söyledi.
“Her türlü
özgürlük diğerinin özgürlük sınırında biter”
Avusturya’nın Geleceği İçin Birlik Partisi (BZÖ) Parlamento Grubu Başkanı Herbert Scheibner Salzburger Nachrichten gazetesine verdiği mülakatta, karikatürlerin ılımlı Müslümanların duygularını incittiğini ve radikallere aşırı tepki gösterme imkânı oluşturduğunu söyledi.Her türlü özgürlük,
ifade özgürlüğü de dâhil olmak üzere, diğerinin özgürlük sınırında bittiğini hatırlatan Başkan Herbert, “Bu her özgürlüğün aynı zamanda bir sorumluluk da getirdiği anlamına gelir.
Danimarka gazetesi ve karikatürleri yayınlayan diğer gazeteler işte bu sorumluluğun farkına varmadılar. Bu karikatürlerin Müslüman değil,
Yahudi sembollerini
hedef almış olduklarını bir tahayyül edin. O zaman kim bilir ne büyük bir olay çıkardı” dedi.
Menaf Alıcı,
Viyana