Gazetenin bugünkü "
Türkiye'yi konuşmak" başlıklı başyazısında, Türkiye'nin AB'ye
katılım müzakerelerinin durma noktasında olduğu kaydedilerek, "Daha da kötüsü, AB-Türkiye ilişkilerinde daha fazla sürtüşmenin işaretleri var. Bu ilişkiler her iki tarafın da biraz sorumlu olduğu ve iki tarafın da gurur duymaması gereken noktada" denildi.
Türkiye'nin AB'ye katılımının "giderek geri plana" düşmesini "talihsizlik" olarak değerlendiren FT, "Uzun süredir devam eden ve büyük değeri olan siyasi ve
ekonomik ilişkilerin riske atılmaması gerektiğini" kaydetti.
Gazete, Türkiye ile AB'nin bu yıl bir başlık bile açamadığını anımsatarak, müzakerelerin başladığı 2005 yılından bu yara Türkiye ile 13 başlığın açıldığı belirtildi. FT, Hırvatistan'ın ise müzakerelere 6 yıl önce başlayarak 35 müzakere başlığını Haziran ayında tamamladığını, 2013 yılında ise AB üyesi olmasının beklendiğini bildirdi.
-"Bazı ülkelerin payı büyük"-
Türkiye'nin AB ile müzakerelerinin "
felç olmasında", Türkiye'nin üyeliğine hiçbir zaman ısınamayan
Avusturya,
Güney Kıbrıs,
Fransa ve Almanya'nın payının büyük olduğunu yazan
gazete, Kıbrıs konusunda adadaki sorun çözülmeden
Güney Kıbrıs'ın üyeliğe kabul edilmesini "AB'nin günahı" olarak yorumladı.
"Ancak Ankara'nın yaptıklarının da
İsveç ve
İngiltere gibi istekli destekçilerin Türkiye'nin lehinde konuşmasını zorlaştırabileceğini" kaydeden gazete, buna örnek olarak gelecek Temmuz ayında Güney Kıbrıs AB dönem başkanlığını üstlenirse, Türkiye'nin AB ile ilişkileri donduracağı tehdidinde bulunmasını gösterdi.
"Türkiye'nin, başkanlığı kimin üstlenebileceği ya da üstlenemeyeceği konusunda AB'ye nutuk çekmeye hakkı yok" denilen yazıda, bir başka "rahatsız edici gelişmenin de Türkiye'nin Akdeniz'in doğusunda doğalgaz
arama konusunda Güney Kıbrıs ve İsrail'e karşı askeri
baskı uygulama tehdidi" olduğunu kaydetti.
FT, "Türkiye ile AB arasında bu tip gerginliklerin kontrolden çıkmasına izin verilmesi anlamsız olur" ifadesine yer vererek, Türkiye ile AB arasındaki yıllık ticaret hacminin 100 milyar avrodan fazla olduğuna dikkati çekti. Çoğu AB üyesinin Türkiye'nin NATO'daki müttefiki olduğunu hatırlatan gazete, şu ifadelere yer verdi:
"Bu ülkelerin de Türkiye gibi,
Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da
özgürlük ve demokrasiyi desteklemek konusunda jeopolitik ilgileri var. İlişkilerin gidişatı, ne AB'ye ne de Türkiye'ye yarar. Her iki taraftaki liderlerin bunu tersine çevirme zamanı geldi."