Türkiye-Yunanistan dostluk rüzgarları

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Yunanistan'ın, Türkiye'nin AB sürecine verdiği desteğin önemli olduğunu belirtti.

Türkiye-Yunanistan dostluk rüzgarları

Babacan, "Yunanistan, bir komşu olarak, Türkiye'nin üyeliğinin gerçek değerlerini anlamaktadır. Bu desteğin artarak devam edeceğine güvenebileceğimizi ümit ediyoruz" dedi. Babacan, Atina ziyareti çerçevesinde toplanan Türk-Yunan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, 1999 yılında başlatılan Türk-Yunan diyalog ve işbirliği sürecinin, oluşturulan mekanizmalar çerçevesinde ilerlediğini hatırlattı. Babacan, son 8 yılda bu diyalogun başta ekonomi olmak üzere önemli kazanımlar getirdiğini belirterek, iki ülke iş adamları arasında düzenli temaslar sürdürülmesinin, iki ülke siyasi ilişkilerine de olumlu yansımalarda bulunacağına dikkati çekti. İkili ilişkilerin tüm alanlarda geliştirilmesinin Türkiye'nin samimi arzusu olduğunu söyleyen Babacan, bu çerçevede Yunanistan'ın, Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteğin önemini vurguladı. Babacan, AB'ye tam üyeliğin Türk dış politikasının ana hedeflerinden biri olmayı sürdürdüğünü anımsatarak, bu sürecin doğal sonucunun tam üyelik olduğuna inandıklarını kaydetti. Türkiye'nin bu süreç çerçevesinde 2002 yılından bu yana 20. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleştirilenden daha fazla reformu hayata geçirdiğini söyleyen Babacan, Türkiye'nin AB'ye katılma yolunda bu reformları gerçekleştirmeyi sürdürmeye kararlı olduğunu ifade etti. Babacan, sözlerini söyle sürdürdü:"Bununla birlikte bazı AB çevrelerinde son dönemde Türkiye'yi AB'ye tam üyelikten daha zayıf bir bağ ile bütünleştirmeye yönelik çeşitli fikirlerin dolaştığını görmekteyiz. Şunu açıklıkla ifade etmeliyim ki, tam üyelikten başka bir seçenek Türkiye tarafından kabul edilemez." Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, birlik müktesebatına uyum konusunda Türkiye'nin atması gereken adımların hala bulunduğunu belirtirken, AB'nin de istikrarlı bir çizgi sürdürmesini beklediklerini bildirdi. "Güven ve samimiyet olmadan sağlıklı ve gerçek bir ortaklık kurulamaz" diyen Babacan, Avrupa'nın büyük barış ve refah projesinin, Türkiye'nin dinamik bir ortak olarak yapacağı katkılarla daha anlamlı hale geleceğini kaydetti. Babacan, "Yunanistan, bir komşu olarak Türkiye'nin üyeliğinin gerçek değerlerini anlamaktadır. Bu desteğin artarak devam edeceğine güvenebileceğimizi ümit ediyoruz" dedi. Ali Babacan, Türkiye'deki ekonomik gelişmelere ve Türk-Yunan ekonomik ilişkilerine dair bilgi de verdiği konuşmasında, iki ülkenin enerji alanında gelişen işbirliğine değindi. 18 Kasım'da açılışı yapılan doğalgaz boru hattı projesinin önemine işaret eden Babacan, bu hattın işlerlik kazanmasıyla Türkiye'nin AB'nin doğalgazda 4. ana arteri olmak yolunda önemli bir adım attığını kaydetti. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaret hacminin gerçek potansiyelini yansıtmadığını da belirten Babacan, ekonomik ve ticari alanda iki ülkenin ortak denizi Ege'den daha fazla yararlanılması gerektiğini belirtti. Kıyı ticaretinin geliştirilmesi ve Ege'deki kıyı kentleri ile Türkiye'ye yakın adalar arasında ortak projeler oluşturulması gerektiğini ifade eden Babacan, iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin artmasının, siyasi ilişkilerin de güçlü bir seyretmesi için olumlu zemin oluşturacağını söyledi. Babacan, katılımcı özel sektör mensuplarına seslenerek, iki ülke iş adamlarını aslında birer büyükelçi olarak da gördüklerini, sorunların çözümünde onların desteği ve katkısının çok önemi bulunduğunu bildirdi. -BAKOYANNİ- Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni de Türkiye ile Yunanistan'ın sayfayı çevirerek, yüksek hedefler koyup, ileriye doğru yürümesi zamanının geldiğine inandığını söyledi. Bakoyanni, Babacan'la birlikte katıldığı Türk-Yunan iş forumunda yaptığı konuşmada, Türk Yunan ilişkilerinin daha da ileri götürülmesi gerektiğini vurguladı. Dora Bakoyanni, bunun gerçekleştirilebilmesi için her iki tarafın da cesaretle sağlam irade göstermesi gerektiğini belirtti. "Kuşku ve şüpheleri ebediyen sürdüren olumsuz basma kalıpları yeniden üretmeyi durdurabileceğimizi kanıtlayalım ve ortak Avrupa evinde beraber yaşayalım" diyen Bakoyanni sözlerini şöyle sürdürdü:"Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine başlamasıyla birlikte ikili ilişkilerimizin tarihinde ve bölgemizde yeni bir sayfaya geçildi. Bu, ortak Avrupa geleceği vizyonudur. Ülkemiz, birkaç yıldır tarihi bir karar almış bulunmaktadır. Türkiye'nin AB perspektifini destekleme kararı... Devamlı ve istikrarlı olarak sürekli bir biçimde arkasında durduğumuz cesur bir karar... Bu, Yunanistan'ın stratejik karakteri olan bir seçimidir. Bu seçimin dayanağı bölgemizin tüm ülkelerinin Avrupa perspektifinin bu bölgenin istikrarı güvenliği, ve sürekli gelişmesinin garantisi olduğuna olan derin inancımızdır." Seçilen Avrupa'ya giden yolun kolay olmadığını kabul ettiklerini belirten Bakoyanni, Avrupa'nın, Türkiye'den, daha önce de Yunanistan dahil tüm üye ülkelerden talep ettiği reformların, her şeyden önce Türkiye'nin kendisi ve Türk halkı için faydalı olacağını kaydetti. Buna örnek olarak İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi'ni veren Bakoyanni, "O Patrikhane bazı kimselerin iddia ettiği gibi Türkiye için bir tehdit oluşturmadığı gibi, bilakis onun için bir kuvvet kaynağı oluşturabilir. Aynı zamanda Kıbrıs sorununun, gerek Kıbrıslı Rumlara, gerekse Kıbrıslı Türklere, adanın tüm vatandaşlarına birlikte barış ve gelişme temin edecek ortak bir Avrupa geleceğine yönelik olarak beraber ilerleme imkanı sağlayacak şekilde çözüm için aktif şekilde katkıda bulunmalıyız" diye konuştu. Bu arada, Türkiye'nin üstlendiği yükümlülükleri yerine getirdiğini ve üstünde anlaşılmış kriterlere uyduğu takdirde birliğe Avrupa ailesinin tam üyesi olarak katılması gerektiğini söyleyen Bakoyanni, "Bu konuda Yunanistan'a güvenebilirsiniz" dedi. Türkiye konusunda vizyonlarının daha iddialı ve beklentilerinin daha geniş olduğunu söyleyen Bakoyanni, Fransa ve Almanya'nın 20. yüzyılın ikinci yarısında başardığını başarmak istediklerini belirtti. Bakoyanni şöyle devam etti:"Sadece tarihsel çekişmeleri arkada bırakmayı değil... Sadece barış içinde yan yana yaşamak değil... Yaratıcı işbirliği olmadan barış, sadece savaş yok anlamına gelir. Vizyonumuz bununla sınırlı değildir. İlişkilerimizin kalitesinde öne doğru dev bir adım atmak istiyoruz. Problemlere çözüm getirmek bizim sorumluluğumuzdur. Bunları küçümsemeyelim. Ancak bunlardan da korkmayalım. Onları, çözme irademizden daha güçlü saymayalım, çünkü o takdirde bu kendi kendini haklı çıkaran bir kehanete dönüşür. Demin de söz ettiğim gibi önümüzde bu önemli fırsatın penceresi açık duruyor. Şartlar elverişlidir. Geleceğe bakma ve ilerleme zamanıdır. Cesaretle, kararlılıkla ve realizmle..." -EKONOMİK İLİŞKİLER- Ekonomik ilişkilerdeki gelişmeye de değinen Bakoyanni, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2,7 milyar dolara ulaştığına dikkati çekti. Yunanistan'ın, Türkiye ile ekonomik ilişkilerinin enerji, bankacılık, yeni teknolojiler ve inşaat gibi bir dizi sektörde geliştiğini vurgulayan Bakoyanni, bu işbirliğinin karşılıklı güven ve anlayış iklimi yarattığını ve siyasi ilişkilerin gelişmesi için de önemli bir temel teşkil ettiğini kaydetti. Bakoyanni, Türk-Yunan doğal gaz boru hattının açılışına da değinerek, "Bu projeyle güçlü bir mesaj da yollandı. İşbirliğimiz aracılığıyla projeler üretip sonuçlar alabileceğimize dair güçlü bir mesaj. İşbirliğiyle karşılıklı olarak önemli faydalar elde edebileceğimize dair bir mesaj" dedi. Yunan hükümetinin kalkınma yasasıyla geçmişteki problemlerin çözümü alanında önemli adımlar attığını da ifade eden Bakoyanni, Türk iş adamlarına yatırım çağrısında da bulundu. Bakoyanni, turizm, ulaştırma ve inşaat sektörlerinde etkileyici gelişmeler elde edilebileceğini ifade etti. Dora Bakoyanni, sözlerini şöyle tamamladı:"Yunanlılarla, Türkler birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Uzun tarihi süreç içinde birçok şeyi paylaştık. İyi ve kötü anlar yaşadık. Geçmişi değiştiremeyiz ancak geleceği sağlam temeller üzerinde inşa edebiliriz. Halkımız ve tüm bölgemiz için daha iyi bir gelecek sağlayabiliriz." AA
<< Önceki Haber Türkiye-Yunanistan dostluk rüzgarları Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER