Türkiye ayrıca, vereceği 300 asker ve helikopter birlikleri ile NATO'nun acil müdahale gücündeki konumunu güçlendirdi. Zirvede, medeniyetlerarası
diyalog konusunda
İspanya ile Türkiye'nin çalışmalarının önemine değinildi.
Başbakan Tayyip Erdoğan da, ABD Başkanı
Bush,
İngiltere Başbakanı Blair ve
İtalya Başbakanı Prodi ile görüşmeler yaptı.
26 ülkenin katıldığı Riga Zirvesi'nde Türkiye'yi ilgilendiren 4 önemli karar alındı. Bu kararlar çerçevesinde operasyonel hale getirilen
Acil Mukabele Kuvveti'ne (NRF) Türkiye 300 asker verecek. Devlet ve hükümet başkanlarının 2002 sonunda Prag zirvesinde aldığı karara göre 25 bin kadar askerle "tam operasyonel" olması öngörülen NRF, ilk aşamada 2004 yılında 6 bin civarında askerle göreve başladı. İttifak üyesi ülkelerin kara,
deniz ve hava kuvvetlerinden gelen
araç ve askerlerden oluşan NRF, "bir
kriz halinde" 15 ila 30 gün içinde harekete geçirilebilecek yetenekte bulunuyor. Kara, hava ve deniz kuvvetleri boyutuna sahip olan NRF'nin
Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 2007 başından itibaren 6 ay için Türkiye tarafından yönetilecek.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu süreçte, 3 bin kadar askerden oluşacak kara gücünü NRF için sürekli hazır bulunduracak. NATO Zirvesi Nihai Bildirisi, Türkiye ile İspanya'nın ortak inisiyatifi ile başlatılan Medeniyetler İttifakı'na atıf yaparak, bu girişimi desteklediğini duyurdu. NATO liderleri, üstü kapalı şekilde
Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ı işgaline de değindi. Açıklamada
Güney Kafkaslar'daki bölgesel çatışmalardan duyulan üzüntü dile getirilerek, "Ermenistan,
Azerbaycan,
Gürcistan ve
Moldova Cumhuriyeti'nin
toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını ve hükümranlığını destekliyoruz." denildi. Ayrıca Türkiye'nin güçlü şekilde desteklediği
Bosna-Hersek'e Barış için Ortaklık'a (BİO) katılımına yeşil ışık yakıldı. Böylece Bosna-Hersek'in NATO üyeliği yolu açılmış oldu.
NATO bünyesinde son 6 aydır tartışılan "Kapsamlı Siyasi Yönerge", de Riga zirvesinde onaylanarak, kamuoyuna açıklandı. İttifakın "gelecek 10 ila 15 yıl süresinde" izleyeceği stratejilerin, değişim sürecinin ve hedeflerinin ele alındığı
belge, NATO'nun "küreselleşme" iradesini yansıtması açısından önem taşıyor. Belgede, değişen şatlara kendini uyarlaması gereken NATO'nun, dünyanın bütün bölgelerine, uzun süreler için olağanüstü kuvvetler gönderme yeteneğine sahip olması gereği üzerinde durularak, "terörizme karşı mücadele" hedefi ön plana çıkarılıyor.
Zirve'ye damgasını vuran bir diğer gelişme de
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın ABD'nin NATO vizyonuna
itiraz etmesi oldu. NATO'nun
Avrupa-
Atlantik işbirliği boyutunu aşarak "küresel
jandarma" haline getirilmesini istemeyen
Fransız lider Chirac, Riga'da endişe ve çekincelerini açıkça dile getirdi. NATO'nun değişim sürecinde "askeri tabiatını" kaybetmemesi gerektiğine işaret eden Chirac,
ittifakın giderek siyasi ağırlık kazanmasından duyduğu rahatsızlığı ifade ederken, "BM ile
rakip hale gelinmemesi" gereğinden söz etti.