Uluslararası
Basın Enstitüsü'nün (IPI)'nin raporunda, IPI'nin, '
basın özgürlüğünü zedeleyen baskıcı hükümler' içerdiği için yeni Türk
Ceza Kanunu'nu şiddetle eleştirdiği hatırlatılarak, yasanın
gazetecilere
hapis cezaları öngörmesinin yanı sıra medyayla ilgili cezaları artırarak özellikle basını
hedef aldığı öne sürüldü.
IPI'nin raporunda, çok sayıda gazetecinin yeni yasayı
protesto ettiği, ancak birçok madde üzerinde tartışmalar devam ettiği halde yeni yasanın 1 temmuzda yürürlüğe girdiği belirtildi.
Avustralyalı gazeteci Sandra Bakutz,
Orhan Pamuk, Fikret Başkaya,
Ragıp Zarakolu, Fatih Taş
davalarına yer verilen raporda, birçok gazeteci ve yazar hakkında dava açıldığı, çoğunun TCK'nın 301’nci maddesine göre yargılandığı belirtilerek, bunun basın özgürlüğü açısından
Avrupa Birliği'nde kaygı yarattığı kaydedildi.
Türkiye'de birçok yazarın hapiste olduğu ifade edilen raporda, 60 kadar, gazeteci, yazar ve yayıncının yaptıkları işten dolayı kovuşturmaya uğradığı kaydedildi.
Hükümetin
Star gazetesi
yönetiminin kontrolünü ele almasından söz edilen raporda, yönetim değişir değişmez ihbar ve kıdem tazminatları ödenmeden 682 kişinin işten atıldığı ve mahkemenin işe iade kararının hiçe sayıldığı öne sürüldü.
IPI'nin raporunda,
Başbakan Erdoğan'ın bazı gazete ve dergiler hakkında açtığı
hakaret davalarına da yer verildi.
ABD ve
Fransa da eleştirildi
IPI’nin 2005 yılı Dünya Basın Özgürlüğü raporunda, geçtiğimiz yıl dünyada 65 gazetecinin öldürüldüğünü, basın özgürlüğünün de kötüye gittiğini belirtti.
IPI'nin yayımladığı yıllık raporda, 2005 yılında 23 gazetecinin hayatını kaybettiği Irak'ın 'meslek için dünyada
ölüm tehlikesinin en fazla olduğu
bölge' olarak gösterildi.
Raporda, geçiğimiz yıl Filipinler'de 9,
Bangladeş ile Haiti'de 3, diğer 18 ülkede 27 gazetecinin öldürüldüğü açıklandı. enstitünün raporunda, birçok ülkede hükümet kurumlarının yeni bilgileri vermeyi reddettiği, bakanların görüşme yapmayı kabul etmediği ve medyanın basın toplantılarına katılımının engellendiği belirtildi. Nepal'de çok sayıda gazetecinin
tutuklu bulunduğu ifade edilen raporda, gazeteciler hakkında kovuşturmalar açılan ABD ve haber kaynaklarını açıklamayı reddeden gazetecilerin tedirgin edildiği Fransa gibi ülkeler de eleştirildi. Raporda, Afrika'da basın özgürlüğünün azaldığı belirtilerek, kıta ülkelerine, medyanın faaliyetlerini kısıtlayan yasaları yürürlükten kaldırmaları çağrısında bulunuldu ve gazetecilerin bilgiye ulaşmalarını engellediği gerekçesiyle
Zimbabve suçlandı.