ASİMED Başkanı ve
Atatürk Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Savaş Eğilmez, yaptığı açıklamada, 1915 olaylarının konu alınacağı bir filmde rol almaya sıcak
bakan Mel Gibson'a gerçekleri anlatmak ve bu tür bir filmde rol almamasını sağlamak için geçen ay
elektronik mektup gönderme
kampanyası başlattıklarını anımsattı.
Kampanya kapsamında 10 bini aşkın elektronik mektubun Mel Gibson ve ortağı olduğu film şirketine gönderildiğini anlatan Eğilmez, ''Özellikle ABD'de yaşayan Türkler kampanyamıza büyük
destek verdiler'' diye konuştu.
Mel Gibson'un sözcüsü ve yardımcısı Alan Nierob'un ise derneklerine defalarca gönderdiği elektronik mektuplarda, soykırım konusunda ciddi bir film projesinin olmadığını, böyle bir olayda yer almayacaklarını ifade ettiğini belirten Eğilmez, ''Nierob, derneğimiz ve benim özel elektronik
postama defalarca elektronik mektuplar göndererek kampanyayı durdurmamızı talep etti'' dedi.
Ermeni diasporasının 1915 olaylarına uluslararası destek sağlamak amacıyla 100 milyon dolar kaynak ayırdığını ve bu kaynağı
Hollywood yapım şirketlerine aktararak, tezlerini savundukları sinema filmleri yapmak istediklerine dikkati çeken Eğilmez, bu tür yapımlarda rol alacak tüm sanatçılar için bu tür kampanyalar düzenleyerek gerçekleri anlatmaya devam edeceklerini kaydetti.
STALLONE'YE 3 BİNİ AŞKIN MEKTUP GÖNDERMİŞLERDİ
Geçen aylarda ''Musa Dağı'nda 40 Gün'' filmini çekmek ve bu filmde rol almak istediğini açıklayan
Sylvester Stallone'ye 3 bini aşkın elektronik mektup gönderdiklerini hatırlatan Eğilmez, ''Stallone'nin
Avrupa basınında yer alan ifadelerinde elektronik mektuplar sonrası kitabın doğruluğu konusunda endişeye düştüğü ifadeleri yer almıştı'' diye konuştu.
''POTANSİYELİMİZİN FARKINA VARALIM''
Mel Gibson ve Sylvester Stallone örneğinde olduğu gibi 1915 olaylarıyla ilgili tüm Türklerin katılacağı kampanyaların düzenlenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Eğilmez, şunları söyledi:
''Her iki aktöre de gönderdiğimiz elektronik mektupların ne kadar etkin olduğunu gördük. Bu bize bir kez daha gösterdi ki potansiyelimizin farkına varıp, birlikte hareket etmeyi başarabilirsek birçok zorluğu aşabiliriz. Kampanyamıza verdikleri destekten dolayı özellikle ABD'deki Türkler ve tüm elektronik mektup gönderenlere teşekkür ediyorum. Yeni bir Gece Yarısı Ekspresi karalamasıyla karşı karşıya kalmamız için bu tür projeler hayatiyete geçmeden adım atmalı ve sonuç almalıyız. Yoksa film çekildikten sonra koyulacak tepkinin bir faydası olmaz.''
AA