Yemen'den Suudi
Arabistan'a göç eden
işadamı Muhammed bin Ladin'in oğlu
Usame bin Ladin, Afganistan'da Sovyet işgaline karşı bir
militan olarak savaşırken, dünyada özellikle Batı karşıtı, cihadın sembolü oldu.
Riyad'da 1957 yılında doğan
Usame bin Ladin, Cidde'deki Kral Abdülaziz Üniversitesinde mühendislik ve ticaret okurken 1973 yılından itibaren İslami gruplarla ilişkiye girdi.
Sovyetlerin 1979 yılında Afganistan'ı işgal etmesi üzerine, o dönemde
Suudi Arabistan ve
Körfez ülkelerinde çok
taraftar bulan cihat çağrısına katılan Bin Ladin, Suudi yetkililerin yardımıyla Afgan mücahitlere
lojistik desteğin öncülüğüne soyundu.
Sovyet karşıtı gerillanın arka üssü olan Pakistan'ın Peşaver kentine yerleşen Usame bin Ladin, bu direnişin başlıca örgütleyicilerinden Filistinli Abdullah Azam ile tanıştı.
Bin Ladin'in bulunduğu üsse çoğu Arap olmak üzere
Müslüman ülkelerden
gönüllüler aktı. Bin Ladin bu kişileri örgütleyerek, gelecekte oluşacak El Kaide'nin temellerini attı. ABD'nin istihbarat örgütü CIA'nın dolaylı desteğiyle Sovyetler'e karşı savaşan Bin Ladin, günü geldiğinde ABD'nin bir numaralı aranan adamı oldu.
Sovyet işgalinden sonra 1989 yılında ülkesine bir kahraman olarak dönen Bin Ladin, cihat ile ilgili konferanslar düzenledi. Suudi yönetimi eleştirileri ve muhalefete desteği nedeniyle 1992 yılında pasaportunu iptal edince
Sudan'a yerleşen Bin Ladin, ABD ve Suudi ailesini kınayan fetvalar yayımlayınca 1994 yılında Suudi vatandaşlığını da kaybetti.
Sudan, uluslararası baskılar üzerine 1996 yılında Bin Ladin'in ülkeyi terk etmesini istedi. Bin Ladin bundan sonra Afganistan'a görüldü. Burada eğitim kampları kuran Bin Ladin, iktidarı almalarına epey yardımcı olduğu Taliban'ın himayesinde Afganistan'da yaşadı.
ABD'nin yakalanması için 5 milyon dolar
ödül koyduğu Usame bin Ladin, hiçbir eylemi açıkça üstlenmedi, ama aynı zamanda hiçbirini kınamadı. Usame bin Ladin'in adı, yapılandan çok, yapılacağı iddia edilen eylemlerle anılıyordu.