- "Bizim hiçbir kimse ile savaşa gitme planımız yok…"
- "Biz medeniyetler savaşından mutlaka kaçınmalıyız"
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçen hafta Suriye'de gerçekleşen kimyasal saldırı ile ilgili iddiaları Batılı ülkelerin Beşşar Esed rejimine karşı askeri müdahale kampanyasına dönüştürdüğünü, ancak bu iddiaları kanıtlayan herhangi bir sonucun henüz alınmadığını söyledi. Batılı ülkelerin askeri müdahale için medya üzerinden bir kampanya yürüttüğünü savunan Lavrov, "Washignton, Londra ve Paris'ten yetkililer tartışılmaz bir şekilde kimyasal saldırının arkasında Suriye hükümetinin olduğunu söylüyor. Ancak henüz bunu kanıtlamış değiller. Kırmızı çizginin geçildiğini söylemeye devam ediyorlar…" eleştirisi getirdi.
Moskova'da acil bir basın toplantısı düzenleyen Lavrov, "Haziran 2013'te Lough Erne'de düzenlenen G8 zirvesinde liderlerin aldığı kararla bu yaklaşım çelişiyor. Bu belgede Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların kapsayıcı ve profesyonel bir şekilde araştırılması gerektiği yazıyor." hatırlatmasında bulundu.
RUSYA'NIN SAVAŞ PLANI YOK
Batılı ülkelerin Suriye'ye yönelik askeri bir müdahalede bulunması durumunda Rusya'nın tavrının ne olacağı ile ilgili soruya cevap veren Lavrov, "Bizim hiçbir kimse ile savaşa gitme planımız yok…" cevabını verdi.
Uluslar arası hukukun önde olan Batılı ülkeler tarafından artık her geçen gün daha az önemli hale geldiği eleştirisi getiren Rus Bakan, "Diğer medeniyetlere ikinci sınıf insanlar olarak müdahalede bulunmak sadece siyasi olmayan bir durum değil, aynı zamanda kısa süreli bir durum. Bu mutlaka geri teper. Biz medeniyetler savaşından mutlaka kaçınmalıyız…" uyarısı yaptı.
Rus Bakan, Batılı ülkelerin 10 yıl önce Irak'ta olduğu gibi bir kampanya başlattığını, siyasi çözüm adına ortaya çıkan ihtimallerin yok edilmesinin hedeflendiğini iddia etti.
BM UZMANLARINA YÖNELİK SALDIRININ FATURASI SURİYE YÖNETİMİNE KESİLECEK
BM uzmanlarına yönelik keskin nişancı saldırısının faturasının Suriye yönetimine kesileceğinden endişe duymadığını söyleyen Lavrov, "BM kimyasal uzmanlar belirli bölgeye ilk görevlerini yerine getirmek için gitti. Militanlar tarafından kontrol edilen bölgede saldırı gerçekleşti." açıklamasında bulundu.
EYLÜL'DE CENEVRE-2 İMKANSIZ
Suriye'de kimyasal silah kullanmanın hükümetin askeri ya da siyasi açıdan işine yaramasının imkansızlığını savunan Lavrov, Guta'da gerçekleşen kimyasal saldırı ile ilgili yayılan haberlerin ABD ve Rusya'dan diplomatların Cenevre-2'nin toplanmasına yönelik çalışmalara başlamasını engellemeye yönelik olduğunu iddia etti.
Eylül ayında Cenevre'de uluslar arası konferansın toplanması ile ilgili de konuşan Lavrov, "Birileri Eylül ayını söylediğini hatırlıyorum. Şimdi bunun imkansız olduğunu düşünüyorum." dedi.
KERRY MUHALEFET ADINA SÖZ VERDİ
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile gerçekleştirdikleri telefon görüşmesini hatırlatan Lavrov, Amerikalı diplomatın Suriye muhalefetinin mantıklı olmayan istek ya da ön şart olmadan Cenevre konferansına katılmasını sağlayacakları konusunda teyit aldığını söyledi. Ulusal Koalisyonun dışında diğer yapıların da konferansa katılımı gibi daha az zor olan konuların değerlendirilebileceğini ifade eden Lavrov, ABD'nin uluslar arası konferansın toplanmasından yana olduğunu söyledi.
KERRY BATININ PLANINI AÇIKLAMADI
Telefon görüşmesinde Batının Suriye konusundaki stratejisi ile ilgili doğrudan bir cevap vermediğini kaydeden Lavrov, "Kerry'ye strateji konusunda soru sordum… 'Sizin planınız nedir?' dedim. Cevap sorudan daha kısa idi. O Rusya ve Çin'in kimyasal silahların yanlış kimselerin eline geçmesini engelleme konusunda çabalarının devam etmesini talep etti." dedi.
NATO'NUN AÇIKLAMALARI TEHLİKELİ
NATO'nun Birleşmiş Milletleri dışarıda tutarak herhangi bir askeri müdahale olabileceği yönündeki açıklamalarını "çok tehlikeli bir yol" olarak değerlendiren Rus Bakan, "Paris, Londra ve NATO'dan gelen Suriye'nin kimyasal silahlarının BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan müdahale edilerek imha edilebileceği yönündeki açıklamalar çok tehlikeli. Güvenlik Konseyi kararı olmadan güç kullanımı uluslar arası hukukun ihlali anlamına geliyor…" uyarısında bulundu.
(CİHAN)