7 bin küsur belgede ise Amerikalı diplomatların Washingtona gönderdikleri
Türkiye ile ilgili mesajlar var. Türkiye'nin ekseninin doğuya kaydığını iddia eden Amerikalı diplomatlar,
Başbakan Erdoğan'ı "İslami reformcu" tabiri ile nitelendiriyor Türkiye'de Şeriat
uygulama riskinin düşük olduğuna inanıyor.
Rakiplerinin bile, Erdoğan'ın İslami gündemi olduğu yönünde yalnızca "ikincil kanıtlar" gösterebildiği belirtiliyor. Bir Türk gazetecinin Amerikalı diplomatlara aktardığı bilgilere göre Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinde bazı kesimler, subayları
fişlemek için değişik taktikler kullanmış.
İddiaya göre Subayların çöplerini
kontrol eden askeri müfettişler görevlendirilmiş ve bunlar . İçinde
içki şişesi olmayan çöpleri tespit ediyorlar. İddilardaki inanılmaz fişleme yöntemlerinden biri de subayların eşleriyle birlikte, ordu tesislerinde
havuz başında düzenlenen partilere davet edilmesi.
İçki içmeyen subayın çöplerinden tespit edildiği gibi eşi mayo giymeyen subaylarda tespit ediliyor ve
dindar subaylar fişleniyor.
ABD'nin Eski
Ankara Büyükelçisi
James Jeffrey,
Ergenekon bağlantılı "
Kafes planı" "
Balyoz darbe planı " iddialarıyla ilgili görüşlerini yazarken. "Dumanın arkasında bir miktar ateş var" yorumunu yapmış. Jeffrey, "silahlı kuvvetlerin, gerekli olduğunda siyasete müdahale etmek için planları olduğunu" söylüyor.
Eski Büyükelçi "Şüpheli ya da tanıkların, "otomatik silahlı polislerin yanında sürüklenerek basın önünde
küçük düşürüldüklerini" savunuyor. Eski Büyükelçi Jeffrey'in kaleme aldığı 20 Ocak 2010 tarihli bir yazı da ise "ABD için en büyük potansiyel stratejik problem, Türklerin Balkanlar'da ve Ortadoğu'daki yeni
Osmanlı duruşudur" deniliyor.
Yazışmalarda
Dışişleri bakanı
Ahmet Davutoğlu için de "güvenilmez, olağanüstü tehlikeli" nitelemesi yapılıyor Eski Büyükelçisi Jeffrey,
Devlet Bakanı Bülent Arınç'ı da Erdoğan'ın "buldogu" olarak tanımlıyor. Ankara'dan 30
Aralık 2004 tarihinde geçilen bir diğer yazıda ise Amerikalı diplomatlar bir AK partiliden duyduk dedikleri iddialara yer vermiş .
İddiaya göre "
AK Parti içinde bakanların
aile üyeleri arasında çıkar çatışmaları ve ciddi yolsuzluklar var. Başbakan Erdoğan ise Wikileaks'ın yayınladığı yazışmaları
Libya ziyareti öncesi yorumladı.