Yakınları, vefat eden eğitim gönüllüsünü anlattı

Yakalandığı kanser hastalığı sebebiyle bir yıldan beri tedavi gören 43 yaşındaki eğitim gönüllüsü Sezer Morkoç, hicret diyarı Avustralya’da vefat etti.

Yakınları, vefat eden eğitim gönüllüsünü anlattı

Karaciğer kanseri sebebiyle Avustralya’da vefat eden Sezer Morkoç, kendisini yakından tanıyanlar tarafından “eşine az rastlanacak fedakâr bir insan” olarak tanımlanıyor. Herkese ‘evet’ diyen, hayatında ‘hayır’a yer olmayan Sezer Morkoç, Avustralyalılara Türk çayını sevdirecek kadar candan tavırlarıyla bir fahri konsolos gibi çalışarak herkesin sevgilisi olmuş. 

Vasiyeti üzere Avustralya’da defnedilen Sezer Morkoç’u yakından  tanıyanlar, ODTÜ’lü hizmet gönüllüsünü anlattılar...

OKULUMUZ, BİZİM ÜÇÜNCÜ ÇOCUĞUMUZ! 

Sezer Morkoç ile iki yıl mesai yapan Burç Koleji Eski Genel Müdürü Nail Kaleli, merhumun fedakârlığını ve hayatında ‘hayır’ kelimesinin olmadığını şu ifadelerle anlattı:  “Çay içme alışkanlığı olmayan Avustralyalılara bile Türk çayını sevdirmeyi başardı. Adeta ‘bir bardak çayın 40 yıl hatırı var’ sözünü bütün kalplere işledi. Dolayısıyla, bir bardak çayla başlayan o sevgi, vefatına kadar olan süre boyunca devam etti. ‘Herkese evet demekten işlerimizi bazen aksatıyoruz. Sizde ‘hayır’ olmaz mı Sezer bey?’ dediğimde, her zamanki mütebbessim çehresiyle; ‘Hocam ne olacak, beş dakikalık iş’ diyerek, olaylara sinerjik bir yaklaşım sergilerdi. Görevine dört elle sarılarak, adeta işini delice takip eden böyle fedakâr bir insana şimdiye kadar rastlamadım. Okulumuzda çalışan kıymetli eşi Selen Hanım bir gün, ‘Hocam biliyor musunuz, eğitim kurumumuz, eşimin üçüncü evladıdır.’ diyerek Hizmet kurumlarına olan bağlılığını izhar etmişti.”

DÜNYANIN HER YERİNE GİTMEYE HAZIRIM

Sivil toplum örgütü Australian Universal Federation CEO Yardımcısı Celal Arıkan ise Sezer Morkoç’la ilgili olarak şöyle konuştu: “Rahmetli arkadaşımız, Gönüllüler hareketinin bir ferdi olarak, buradan da dünyanın her yerine gitmeye hazırım’ derdi. Dinimizde, şehitliğin çok farklı mertebeleri var. Kanser de bunlardan biri… Ondan bize yadigâr olarak kalan ailesi ve oğulları Baran ile Sinan, artık bizlere emanet inşallah.” 

MİLLETVEKİLİNDEN SERVİS ŞOFÖRÜNE KADAR HERKESİN SEVGİLİSİYDİ 

Burç Koleji eski Müdürü Murat Sevil de Morkoç’un fedakarlığını şu ifadelerle dile getirdi:  “Sezer Bey, ilk olarak 2003’te o dönemin Eğitim Koordinatörü Mehmet Kırtaş Bey’le tanışarak, okul açma girişiminde bulundu. Cenab-ı Hak böyle bir insanı, daha yeni olması sebebiyle zor şartlar altında eğitim hizmetinin başladığı Adelaide şehrine adeta ısmarlamıştı. Eğitim kurumlarımızın mali işlerinin yanında tüm işleri ve ihtiyaçları için koşturdu. Adelaide’da milletvekilinden bürokratına, öğrenci velisinden servis sürücülerine kadar herkese kendini sevdirdi. Sezer bey, nesil için dertli bir insandı. O kadar dertliydi ki, bazen gece saat 2’lere kadar toplantılarda kafa yorardı. Gündüz bilgisayar başında veya kolunda evraklarla resmi işleri kovalarken, gece ise okul inşaatında kürek sallardı.”

BABASI ZENGİNLİĞİ REDDETMİŞ; MERHUM ÇOCUKKEN BOYACILIK YAPMIŞ  

Burç Koleji’ndeki yakın mesai arkadaşlarından İbrahim Ulusoy ise Sezer Morkoç’un ilginç aile hikâyesiyle ilgili şu ilginç bilgileri verdi:  “Sezer beyle iki yıldan fazla bir süreyle aynı odayı paylaştım. Her konuda dertleşiyorduk. Aslen Ardahanlı. Dedesi çok varlıklı olmasına rağmen, geniş arazilere sahip olmasına rağmen, babası, çocuklarını okutmak üzere, tüm o varlığı elinin tersiyle itip, Ardahan’dan İstanbul’a gelmiş. Dedesi, bu hareketinden dolayı babasına yardımcı olmadığından, babası İstanbul’da hayatın acımasız yüzüyle karşılaşıyor. Oğlu Sezer boyacılık bile yapıyor. Çeşitli yerlerde çalışıyor, İstanbul’un varoşlarında, zor şartlar altında okuyup, ODTÜ Kimya Mühendisliği’ni kazanıyor. Eşi Selen Hanım da aynı üniversiteden İç Mimarlığı bitirmiş. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden teklif almalarına rağmen, Adelaide’daki eğitim kurumunu bırakıp gitmediler.” 

YILLARDIR HİÇ İZİN KULLANMADI 

Sezer Morkoç’un 5-6 yıldır hiç izin kullanmadığını söyleyen Ulusoy, “Yaz, kış hep çalıştı. Rahatsızlığından önce, çocuklarını Türkiye’ye götürüp, sünnet ettirmek istedi. Ama bu arzusunu yerine getiremedi. Vefatından önce, hasta yatağında çocuklarını Adelaide’da sünnet ettirdi. Onu da, tebessümlü yüzünü de, çayını da hep özleyeceğim.” dedi. 

"FAHRİ KONSOLOS" SEZER BEYDEN, HAYATA POZİTİF BAKMAYI ÖĞRENDİM 

Burç Koleji eski öğretmenlerinden Hasan Yılmaz da Sezer Morkoç’u unutamayanlardan: “Onu tanıdığım için kendimi çok bahtiyar hissediyorum. Merhumun sayesinde, sıkıntılı olaylar ve anlarda hayata pozitif bakmaya çalışıyorum. Çok çalışkan biriydi. Avustralya şartlarında, 4 veya 5 kişinin yaptığı işi tek başına yapıyordu. Onu çok süslü kelimelerle anlatmaya gerek yok. Defin merasimine koşup gelen Türk, Arap, Türkmen, Özbek, Azeri, Uygur, Ganalı, Lübnanlı, Iraklı, Avustralyalı gibi çok farklı insanlar, onun bir fahri konsolos gibi çalıştığının en bariz delilidir.” 

ÖĞRENCİ VELİSİ SARIÖZ: BİZİM ÇOCUKLARIMIZ İÇİN GECE GÜNDÜZ KOŞTURDU 

Öğrenci Velisi İbrahim Sarıöz ise Hizmet gönüllüsü Morkoç’a minnettarlığını şu cümlelerle ifade etti. “Burç Koleji’nin ilk velilerindenim. 2005 yılında okul ilk açıldığında, 16 öğrenciyle başladı. Şu anda 450’ye yakın öğrenci var. Yani okulun başladığı günden beri Sezer kardeşimizle tanışıyordum. Bir insanın kendini işine nasıl adayabildiğini onda gördüm. Bir veli olarak, bu eğitim kurumlarının bu hale gelmesinde onun inanılmaz büyük katkısı olduğunun şahidiyim. Yani bizim çocuklarımız için koşturdu. Bu okul olmamış olsaydı, Adelaide’de çocuklarımızı gönül rahatlığıyla teslim edebileceğimiz yer olmazdı. Mekânı cennet olsun.” CİHAN
<< Önceki Haber Yakınları, vefat eden eğitim gönüllüsünü anlattı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER