AB Dönem Başkanı İsveç'in Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Türkiye'nin bu yıl sonuna kadar Kıbrıs Rum kesimi gemilerine limanlarını açmasını isteyen Avrupa Parlamentosu'ndaki Rum ve Yunan milletvekillerine, Kıbrıs'taki Türk katliamını tetikleyen Yunanistan'daki Albaylar Cuntası'nı hatırlattı. AP Dış İlişkiler Komitesi'nde AB Dönem Başkanlığı önceliklerini anlatan Bildt'e, Türkiye'nin bu yıl sonuna kadar limanlarını açıp açmayacağıyla ilgili çok sayıda soru yöneltildi. Kıbrıs konusunda AB Konseyi'nin aldığı tek kararın Türkiye'nin limanlarını açmasını ilgilendirmediğini anlatan Bildt, AB'nin aldığı tüm kararları inceleyeceklerini ve "tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi için neler yapılabileceğine karar vereceklerini" belirtti. Bildt, bu şekilde dolaylı olarak Annan Planı'nı kabul eden KKTC'ye AB'nin doğrudan ticaret başta olmak üzere izolasyonları kaldırma taahhüdünü hatırlattı. Bildt, "diplomatik dilden" anlamadıkları gözlenen Yunan ve Rum milletvekillerinin ısrarlı soruları üzerine AB Konseyi'nin Kıbrıs'la ilgili aldığı kararların "birbiriyle bağlantılı olmasa da aynı bütünün parçaları olarak görülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini" vurgulayarak bir anlamda Türkiye'nin "KKTC'ye izolasyonlar kalkarsa limanlarımı açarım" şeklinde özetlenebilecek yaklaşımına destek verdi. İsveçli Bakan Bildt, KKTC'deki Türk barış gücünü kastederek Türkiye'nin bir AB üyesini işgal ettiğini söyleyen bir milletvekiline 1974 öncesini hatırlatarak tarih dersi verdi. "O dönemde (Albay Yorgo) Papadopulos Atina'da cunta lideriydi. Atina'daki cunta Kıbrıs'taki bir dizi olayı başlattı ve buna (KKTC'deki Türk askerine) neden oldu. Gerçek böyle. AB üyelerinde cunta olmaz. Bildiğiniz gibi hiçbir Avrupa kurumunun yakınında bile cuntaya müsaade edilmez" diyen Bildt, 1974 öncesinde "yaşanan trajedinin" Kıbrıs Rum kesimi AB'ye 2004 yılında üye olurken çözülmesini umsalar da olayların farklı yönde geliştiğini hatırlattı. "2004'te bu (Kıbrıs'ta çözüm) neden olmadı?" diye soran Bildt, Kıbrıs'ta 1960, 1974 ve 2004 yıllarından gelen mirastan birilerinin istediğini seçebileceğini fakat bu yaklaşımla sorunun çözülmeyeceğini vurguladı. -KIBRIS'TAKİ MÜZAKERELER- Bildt, "AB'de gelecek aylarda muhtemelen en önemli konu ve süreç bölünmüş ada Kıbrıs'ta neler olacağıdır. Her iki toplumun liderleri aynı masa etrafında oturarak Berlin Duvarı'nın yıkılışından 20 yıl sonra kendi başkentlerinin ve adalarının bölünmüşlüğünü ortadan kaldırmaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu. Kişisel görüşünün Kıbrıs'ta iki toplum liderinin yürüttüğü kapsamlı çözüm müzakerelerinde en zor konu olan yönetimin paylaşılmasına çözüm bulunursa diğer sorunların da aşılacağı yönünde olduğunu kaydeden Bildt, güvenliğin de tarafları zorlayacak diğer konu olduğunu anlattı. Bildt, Kıbrıs'taki kapsamlı çözüm müzakerelerinin BM çerçevesinde ilerlediğine işaret ederek "AB'nin bir rolü olamaz" dedi. Carl Bildt, Kıbrıs'ta her iki liderin de "samimi olarak çözüm istediğine inandığını" belirterek, çözüm için geçmişin hatalarına odaklanmak yerine geleceğe bakılmasını istedi. -TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ- "Türkiye'nin üyeliği konusunun AB'de bazen tartışma çıkarmasının önemli bir konu olması nedeniyle doğal karşılanmasını" isteyen Bildt, bu konuda AB Dönem Başkanı olarak objektif ve tarafsız davranacaklarını taahhüt etti. Türkiye ile müzakerelerin başlatılmasına tüm AB üyelerinin onay verdiğini ve Avrupa Parlamentosu'nun büyük çoğunluğundan destek gördüğünü hatırlatan Bildt, yıl sonuna kadar Türkiye ile üyelik müzakerelerini ilerletmek istediklerini ifade etti. Bildt, ABD'nin Başkan Barack Obama döneminde Ortadoğu politikasını değiştirdiğini belirterek, AB'nin de İslam dünyasıyla ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.