Suçsuzluğu kanıtlanmasına rağmen
Amerikan yönetiminin 4,5 yıl boyunca Guantanamo’da işkence hayatı yaşattığı Murat Kurnaz, önceki gün nihayet serbest bırakılarak ailesine kavuştu.
Ancak kendisini Guantanamo’dan
Almanya’ya getiren Amerikan askerlerinin
yolculuk sırasındaki insanlık dışı muamelesi, Alman
avukatı bile çileden çıkardı. Avukat Bernhard Docke, dün Berlin’de düzenlediği basın toplantısında Kurnaz’ın durumunu anlatırken gözyaşlarını tutamadı. “Kurnaz, Almanya’ya elleri, ayakları bağlı ve gözü bantlı şekilde, askerî uçağın zeminine zincirlenerek getirildi. Yolculuk boyunca hakaretlere maruz kaldı.” diyen avukat, Guantanamo
mağdurunu teslim alan Alman yetkililerin de bu
manzara karşısında çok şaşırdığını dile getirdi. Avukat Docke, hastanede tetkikleri yapılan Kurnaz’ın dünkü basın toplantısına katılmamasını da “Guantanamo’da yaşadığı derin travmaya” bağladı. Önceki
akşam Almanya’nın Rheinland Pfalz eyaletindeki Ramstein Amerikan Hava Üssü’ne getirilerek serbest bırakılan Kurnaz, sabah saatlerde avukatı tarafından annesinin Bremen’deki evine götürüldü. Kurnaz’ın ailesi, 5 yıl sonra oğullarına kavuşmanın sevincini yaşadı.
Bernhard Docke, 15 Amerikan askerinin refakatinde Alman yetkililere teslim edilen Kurnaz’ın, masumiyeti kanıtlanmasına rağmen “Guantanamo’ya götürüldüğü gibi getirilmesini” şöyle yorumladı: “Alman yetkilileri de şaşırtan bu hadise, Amerikalıların hiçbir
ders çıkarmadığını gösteriyor.” Alman avukat, Kurnaz’ın basın toplantısına katılmama sebebini izah ederken ise şöyle konuştu: “24 yaşındaki bu
genç, ailesine kavuşup kavuşamayacağını dahi bilmeden 4,5 yıl bir kafeste yaşadı; o karanlık hücrede işkence gördü. Guantanamo’da kendisine bir
hayvan gibi muamele edildi. Yaşadığı ani değişimi özümsemesi için zamana ihtiyacı var.”
Docke, Guantanamo’nun varlığının bile büyük skandal olduğunu, “hiçbir insanın Guantanamo’yu hak etmediğini” dile getirerek, Amerikalıların 2002’den beri suçsuz olduğunu bildikleri halde müvekkilini serbest bırakmamasını kıyasıya eleştirdi. Kurnaz’ın bırakılması için önceki Alman hükümetini de “hiçbir şey yapmamakla” eleştiren avukat, medyadan da bir ricada bulundu: “Hiçbir
terör örgütüyle alakası olmadığı kanıtlanan müvekkilimi artık ‘Bremenli
Taliban’ diye tanıtmayın!”
Amerikalı avukat: Çok iyi bir insan
Basın toplantısına katılan Kurnaz’ın Amerikalı avukatı Baher Azmy de “Kendisini her zaman bir kafes içinde gördüm. Onu hür bir insan olarak görünce gerçekten çok duygulandım. İnsanın kardeşini uzun süre görmeyip, karşılaşması gibi bir duygu yaşadım. Çok mutluyum; o gerçekten çok iyi bir insan.” dedi. Basın toplantısını Uluslararası Af Örgütü’nden bir gözlemci de izledi. Öte yandan Bremen Savcılığı’ndan yapılan açıklamada, Kurnaz hakkında “terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla”
soruşturma açılacağı kaydedildi.
Hücre arkadaşı: Hep suçsuz olduğunu anlatırdı
Guantanamo’da
tutuklu son Türk olan Murat Kurnaz’ın salıverilmesine en çok sevinenlerden biri, daha önce buradan salıverilen hücre arkadaşı
Yüksel Çelikgöğüs. Kurnaz’la 6 ay aynı hücrede kalan Çelikgöğüs de iki yıl boyunca Küba’daki “işkence üssünde” âdeta cehennemi yaşamış. Çelikgöğüs, şimdi Guantanamo ve Amerika’nın adını dahi duymak istemiyor. Kurnaz’la 6 ay aynı hücrede kaldıklarını anlatan Çelikgöğüs, şöyle konuştu: “Onunla çok samimi arkadaştık. Bana sürekli suçsuz olduğunu anlatırdı. Benim serbest bırakılmama da çok sevinmişti. Onun da yakında bırakılacağını bekliyordum. Çok sevinçliyim’’ dedi. Sakarya’nın
Karasu ilçesinde bir atölyede çalışan Çelikgöğüs, çeşitli işkencelere maruz kaldığı Guantanamo’yla ilgili hiçbir şey konuşmak istemiyor. 2001’de
iş bulma umuduyla Afganistan’a giden Yüksel Çelikgöğüs,
El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanmıştı.
Aralık 2003’te serbest kalan 3 çocuk babası Çelikgöğüs (39) şöyle konuşuyor: “Ben çoluk çocuğumun rızkı için uğraşıyorum. 2 yıl orada işkenceye maruz kaldım. Sonra suçsuz olduğum anlaşıldı ve ülkeme döndüm. Artık geçmişi unutmak istiyorum. 2 yıl benim için kâbus gibi geçti. Bundan sonra kendi hayatımı sessizce yaşamak istiyorum.” Amerikan üssünde her türlü işkenceyi gördüğünü, o günleri hatırlamak bile istemediğini ifade eden mağdur Türk, “Esir kampı ile ilgili ne anlatılıyorsa, ne gösteriliyorsa doğrudur.” diyerek suçsuz tüm
esirlerin bırakılması için dua ettiğini sözlerine ekliyor.
Zaman