Toplumlararası diyaloğu artırmak ve
Müslümanların
Almanya toplumuna uyumunun yollarını bulmak amcıyla toplanan zirveden diyaloğun sürdürülmesi kararı çıktı.
Zirvenin amacı, 11 eylül saldırılarıyla başlayan,
karikatür kriziyle derinleşen toplumlararası anlayış eksikliğini gidermenin ve kültürlerarası
diyalogu artırmanın yollarını bulmaktı.
Diyaloğun sürdürülmesi yönünde karar alınan zirve nedeniyle bazı fikir ayrılıkları da su yüzüne çıktı.
Gündemde, teröre karşı mücadele ve Müslümanların yaşadığı toplumla bütünleşmesi vardı. Bunun için iki uygulamanın üzerinde duruldu,
İslamı öğreten din derslerinin Almanca okutulması ve vaazların Almanca bilen imamlar tarafından verilmesi.
Zirveden bu diyaloğun sürdürülmesi kararı çıktı. Buna göre üç yıl boyunca çalışma grupları biraraya gelecek. İlk
buluşma ise 8-9 kasım tarihlerinde Nürnberg'de yapılacak.
Milli Görüş davet edilmedi
Toplantıya, ülkenin en büyük 5 Müslüman kuruluşu dahil, 15 kuruluş katıldı. Alman hükümeti,
Almanya Anayasayı Koruma Dairesi'nin sürekli takibinde olan Milli Görüş'ü davet etmekten vazgeçmişti.
Ancak toplantıya katılan İslam Konseyi içinde zaten temsil edilen milli görüş dolaylı da olsa zirvede yer aldı.
Toplantıya evsahipliği yapan Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schauble, İslam'ın Almanya'nın bir parçası olduğunu söyledi, ancak radikalliğe engel olmak için gereken herşeyin yapılacağını belirtti.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği temsilcisi Bekir Alboğa'da amaçlarının İslamiyetin de
Hristiyanlık ve Yahudilik gibi yasal olarak tanınması ve yasal haklara sahip olması olduğunu belirtti.
Almanca vaaz masada kaldı
Genel olarak olumlu havada geçen toplantıda çözüme ulaştırılamayan bazı konular masada kaldı. Bunların başında camilerde Almanca vaaz verilmesi var.
Federal
Meclis Başkan Yardımcısı Wolfgang Thierse, Almanya'daki camiilerde almanca vaazı savundu.
Ancak Alman ZDF televizyonuna konuşan Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat, "Müslümanların ne şekilde vaaz vereceklerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini söyledi.
CNNTÜRK