Almanya'yı karıştıran skandal!

Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişinin ölümünden sorumlu tutulan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresinin cinayetleriyle ilgili soruşturmalar çerçevesinde ilginç detaylar ortaya çıkıyor.

Almanya'yı karıştıran skandal!

En son olarak Alman iç istihbaratı Federal Anayasa Koruma Dairesi'nin (BfV), NSU'nun ortaya çıkmasından sonra cinayet araştırmalarıyla ilgili birçok belgeyi imha ettiği ortaya çıktı. Federal Meclis Araştırma Komisyonu'na ifade veren Federal Emniyet Dairesi (BKA) Başkanı Jörg Ziercke ise "Üstesinden gelemedik." dedi. NSU teröristleri Uwe Mundlos, Uwe Böhnhardt ve Beate Zschaepe'nin yıllarca gizli kalarak 10 kişiyi katlettiği ortaya çıkmasından sonra Alman emniyet birimlerinin hata ve ihmalleri gündeme gelmişti. Cinayetleri aydınlatmak ve emniyet birimlerinin verimliliğini engelleyen sorunları ortaya çıkarmak için kurulan Federal Meclis Araştırma Komisyonu, Federal Emniyet Dairesi (BKA) Başkanı Jörg Ziercke'nin ifadesini aldı. NSU soruşturmasında büyük hatalar yapıldığını itiraf eden Ziercke, "Üstesinden gelemedik." diyerek, Alman emniyet birimlerinin güvenliği sağlayamadıkları için pişman olduğunu dile getirdi. Meclis Araştırma Komisyonu, NSU terör örgütü soruşturmalarındaki "hatalar zincirinde" 2004 yılından bu yana BKA Başkanı olan Jörg Ziercke'in ne tür rol oynadığını tespit etmek istiyor. Federal Meclis binası Paul-Löbe-Haus'da yapılan oturumda Meclis Komisyonu, Kuzey Hessen Polis Teşkilatı'ndan Gerald Hoffmann ve eski Hessen Anayasa Koruma Dairesi Başkanı Lutz İrrgang'ın ifadesini aldı. FEDERAL ANAYASA KORUMA DAİRESİ, NSU BELGELERİNİ İMHA ETMİŞ NSU terör örgütü çerçevesinde soruşturmalar devam ederken, Almanya'nın iç istihbarat teşkilatı Federal Anayasa Koruma Dairesi'nin (BfV) aşırı sağcı örgütün Kasım 2011'de ortaya çıkmasından birkaç gün sonra birçok belgeyi imha ettiği ortaya çıktı. Meclis Araştırma Komisyonu üyeleri, bu olayı çok ağır eleştirerek skandal diye nitelendirdi. Yeşiller Partisi'nden Wolfgang Wieland, bu iddiaları doğrulayarak, "Şimdi asıl olan NSU üyelerinin muhbiri olup olmadığını ortaya çıkarılmasıdır." dedi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Clemens Binninger ise bu gelişmenin "her türlü ihtimalleri" beraberinde getirdiğini belirtti. Sosyal Demokrat Birlik Partili Eva Högl ise Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich'e seslenerek, "Olay eksiksiz bir şekilde aydınlatılmalı. Tüm süreç kabul edilir değil, bunun sorumluluğu üstlenilmeli." dedi. Högl, belge imha girişiminin emniyet birimlerinin hatalarını düzeltmek için yapılıp yapılmadığını ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı. Komisyon üyesi Serkan Tören, bu konuda yaptığı yazılı açıklamada bu olayın BfV için bir "rezalet" olmakla kalmadığını, aynı zamanda kurbanların yakınlarının da aşağılanması anlamına geldiğini kaydetti. NSU terör örgütünün ortaya çıkmasından 3 ay sonra BKA tarafından önemli ipucu taşıyabilecek bilgilerin silindiği iddiaları ortaya atılmıştı. Neonazi terör hücresince işlenen cinayetlere yardım ve yataklık yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınan André E.'nin cep telefonundaki verileri sildirttiği yönündeki iddiaları BKA Başkanı Jörg Ziercke yalanlamıştı. Ayrıca Alman medyası da, Bavyera eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi görevlilerinin Federal Meclis Araştırma Komisyonu'nda yalan ifade verdiğini öne sürülmüştü. (CİHAN)
<< Önceki Haber Almanya'yı karıştıran skandal! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER