Müslüman nüfusun Michigan, Pensilvanya, Virginia,
Florida gibi
kilit eyaletlerde yoğunlaşmış olması ise onları politik açıdan kritik hale getiriyor.
'Sizce Müslümanların hak ve
özgürlüklerini koruma ihtimali kimin daha yüksek?
Romney mi, Obama mı?' Charlotte'da
Demokrat Partili Müslüman ve Arap delegelerinin onuruna düzenlenen öğle yemeğine katılan kalabalık grup, Kennedy ailesinin yakın dostu Demokrat Partili
Philips Johnston'un bu sorusuna hep bir ağızdan coşkuyla
cevap verdi: Obama! Tevekkeli değil, 2008'de Amerikalı Müslümanların yüzde 89'u Obama'ya oy vermiş. Demokrat Parti'nin Charlotte'taki kongresinde Obama'yı başkanlığa tekrar
aday gösteren 5 bin 693 delege arasında Müslümanların sayısı kendi
rekorunu kırarak 110'u aşmış bulunuyor. 2008'deki kongrede 43, 2004'te ise sadece 25 Müslüman delege vardı.
ABD Kongresi'ndeki iki Müslüman milletvekili, Keith Allison ve Andre Carson'un ev sahipliğinde Blake Hotel'de düzenlenen etkinlik, Amerikalı Müslümanların kendilerini Demokrat Parti'ye daha yakın hissetmelerinin sebeplerini ortaya koydu.
Her ne kadar halkın çoğunluğu için
başkanlık seçimlerinde öncelik ekonomi olsa da, Müslüman, Hispanik, hatta siyahlar gibi birçok
azınlık ve göçmen grubunun siyasi tercihlerinde hak ve özgürlük meseleleri belirleyici rol oynuyor. Demokratlar, bu gruplara Cumhuriyetçilere nazaran çok daha fazla güven veriyor ve bağrını açıyor. Tampa'daki Cumhuriyetçi kongresinin katılımcıları ezici oranda beyazdı. Demokrat Parti kongresi ise ırki, etnik ve dini bir
renk cümbüşünü andırıyordu.
Müslüman delegelere hitap eden Demokrat Parti
Teksas teşkilat başkanı Hispanik asıllı Gilberto Hinojosa, 'Cumhuriyetçiler sizden en az bizden ettikleri kadar nefret ediyor' dedi. Azınlıkların Teksas'taki nüfus oranının yüzde 55'i bulduğunu belirten Hinojosa, ülkenin en kalabalık ikinci eyaletini kaybetmeleri halinde Cumhuriyetçilerin tekrar başkan çıkarmalarının matematiksel olarak imkânsız olacağı ümidinde. ABD'de özellikle 11
Eylül saldırısının ardından artan Arap ve
İslam karşıtlığıyla mücadelenin ön saflarında bulunan Hıristiyan Arap asıllı aktivist ve Demokrat Jim Zogby, hak ve özgürlükler noktasında resmin hâlâ pek iç açıcı olmadığını söylüyor. Ama Demokrat Michael Dukakis'in başkanlık seçim kampanyasına Arapların
yardım tekliflerinin geri çevrildiği günlerden, Arap kökenli 55 delegenin bulunduğu bugünlere gelindiğine işaret ediyor. Şu anda Demokrat Parti kongresinde ilk kez Suudi
Arabistan ve
Somali asıllı (tesettürlü) bayan delegeler bulunduğuna dikkat çekiyor.
Çarşamba gecesi
Times Warner Cable Arena'da Michigan'ın seçici delege oylarını Obama'ya gittiğini ilan etme şerefine eyaletin
Temsilciler Meclisi üyesi
Filistin asıllı Müslüman bayan Rashida Tlaib nail oldu. 300 bini aşkın Müslüman ve Hıristiyan Arap'a ev sahipliği yapan Michigan, başkanlık seçiminin sonucunu belirleyecek kilit önem taşıyan 10 civarındaki çekişmeli eyaletten biri.
Amerikan nüfusunun sadece yüzde 3'ünü teşkil eden Müslümanların avantajı, Michigan, Pensilvanya, Virginia, Florida gibi kilit eyaletlerde yoğunlaşmış olmaları. Gerek başkanlık gerek Kongre seçimlerde Müslümanların desteğini almak giderek artan oranda önem taşıyor. Bu rekabette Demokratlar Cumhuriyetçilere bariz fark atıyor.
Müslümanların amacı sadece
seçmen değil, seçilen olarak da siyasette etkili olmak. Blake Hotel'deki yemekte konuşan New Jersey'nin Teaneck şehrinin Belediye Başkanı Mohammed Hameeduddin, güçlü hitabeti ve mantığı ile istikbal
vaat eden Müslüman siyasetçilerden olduğunu ispatladı. İrili ufaklı siyasi pozisyonlarda görev alan ya da almaya talip olan Müslüman Amerikalılar arz-ı endam etti. Müslüman milletvekili Andre Carson 'İnşallah dört yıl sonra bu podyum 5-6 Müslüman Kongre üyesiyle dolar' diye dua ettiğinde salondan 'amin' sesleri yükseldi.