Selçuk gültaşlının sunduğu avrupa masasına konuşan
Avrupa parlamentosunun sosyalist ve Liberal grup başkan yardımcıları bu tavrın tam bir saçmalık olduğunu söylediler.
AP Liberal Grup Başkan Yardımcısı Alexander Graf
Lambsdorff şöyle konuştu...
İfade hürriyeti ilk ve vazgeçilmez ilkedir. Bu çok çok mühim. Bence ifade hürriyetini kısıtlamaya kalkışacaksanız bunun için gerçekten çok iyi sebeplerinizin olması gerekir. Böyle bir sebep
Almanya bağlamında mevcut örneğin,
Yahudi Soykırımı olmamıştır demek suç. Ama bu bize göre, bizim tarihimizle irtibatlı ve bizim için yapılmış bir
kanun ve sadece bize yönelik.
Fransa ise kendi topraklarında olmamış, kendi milli tarihinin bir parçası olmayan bir konuda kanun çıkarmaya çalışıyor. Bu başka bir ülkenin tarihini ilgilendiren bir şey. Avusturya'nın Amerika'da yaşanan Kızılderili ölümleriyle ilgili bir kanun çıkarıp bunu reddedenleri cezalandırmaya çalıştığını düşünün. Bu saçmalık, saçmalık. Bu tarihçilere bırakılması gereken bir konu. Bence olanlar soykırım mıydı değil miydi diye tartışmak meşru bir şey ama bu konu kesinlikle yasama sürecinin bir parçası olmamalı.,
Sosyalistlerin Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda ise şöyle konuştu.
Ben de aynı kanaatteyim. Avusturya'nın Naziler ve Yahudi Soykırımı konusundaki politikasını her zaman destekledim. Çünkü bu soykırımın failleri biziz. Ama diğerleri hakkında karar verme hakkına sahip değiliz. İkinci olarak,
Türkiye hakkında ben biraz daha esnek olmayı
tercih ederim. Türkiye tarihte diğer halklara olanlarla ilgili olarak kendiliğinden özür dilemeye başladı. Türkiye'nin tarihine bakılacak olursa, neredeyse tüm diğer ülkelerin tarihlerinde olduğu gibi burada da doğru olmayan, özür dilenmesi gereken şeyler yapıldığını görebiliriz. Ama bu kanun çıkarmaktan farklı bir şey, bu tartışmalarla ilgili olarak cezalar üretmek farklı bir durum. Ancak bana kalırsa bu konuyu çok da abartmamak lazım çünkü aksi takdirde
Ermeni diasporasının ve bazı
Fransız siyasetçilerin ekmeğine yağ sürülmüş oluyor.