Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da açılışında konuştuğu, BM Genel
Kurulu'nda düzenlenen, ''2012 Yılında Dünya
Ekonomisi ve
Maliyesinin Durumu'' konulu yüksek düzeyli toplantıda, Genel Kurul Başkanı En Nasır ile BM Genel Sekreteri Ban da birer konuşma yaptı.
Genel Sekreter Ban,
ekonomik büyüme için yeni bir
modele ihtiyaç duyulduğunu belirterek ''Bu model sosyal olarak herkesi kapsamalı, herkese istihdam sağlamalı, mali sektörün de daha fazla
hesap verebilir olmasını sağlamalı'' dedi.
Ban, ''İnsan
sermayesi ve
doğal sermayenin, mali sermaye kadar önemli olduğunu anlamanın zamanı geldi. Gerçeklerle yüzleşelim; eski model yıkıldı, dinamik büyüme için yeni bir model yaratmamız gerek. Bu model istikrarlı ekonomiler, iyi istihdam ve herkese fırsat eşitliği temelinde olmalı'' dedi.
''Önümüzdeki 10 yıllık dönemde tüm dünyada 400 milyondan fazla yeni işe ihtiyacımız olacak. Bu yüzden
politika yapıcılar, istihdam yaratma konusunda ciddi olmalı'' diyen Ban, gelecek ay yapılacak, ''BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (Rio 20)''nın, ekonomide geleceğe yönelik hedefler koymada eş güdümlü davranabilmeleri için ülkelere önemli bir fırsat verebileceğini vurguladı.
Ancak Ban, Rio Konferansı öncesindeki müzakerelerin yavaş ilerlemesinden endişeli olduğunu da ifade ederek ''Rio'ya kadar önümüzde sadece 1 ay kaldı, her dakikayı kullanmamız lazım'' diye konuştu.
-Nasır Abdülaziz En Nasır-
BM Genel Kurul Başkanı Nasır Abdülaziz En Nasır da toplantının son derece önemli bir dönemde yapıldığına dikkati çekerek, dünya ekonomik sisteminde artık gelişmekte olan ülkelere karar mekanizmasında daha fazla rol, krizden en çok etkilenen
toplum kesimlerine de daha fazla öncelik verilmesi gerektiğini belirtti.
En Nasır, ''Önceliğimiz dünya ekonomisini, sürdürülebilir büyüme ve
kalkınma temeline koyacak etkili ve eş güdümlü politika uygulamak olmalı'' diye konuştu.
Bu arada, En Nasır ve
Ban Ki-mun, konuşmalarının başında, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi
Ertuğrul Apakan ile San Marino'nun BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Daniele Bodini'ye, toplantıya katkılarından dolayı teşekkür etti.
-
AB Komisyonu Başkanı Barroso-
AB Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso da AB'nin, Avro Bölgesi'ndeki krizi aşmak için elinden geleni yaptığını belirterek, ''AB, doğru yolda. Bütçe ve ekonomik politikalarımızı tepeden tırnağa reforme ediyoruz. Güçlü bir ekonomik toparlanma ve sürdürülebilir büyümenin temellerini oturtmada iyi ilerleme sağlıyoruz'' dedi.
Barroso, ''
Ekonomik büyüme istiyoruz ama bu büyümenin, sürdürülebilir olmayan borca dayalı olmasını istemiyoruz. Mali disipline, yapısal reformlara ve yatırıma ihtiyacımız var'' ifadesini kullandı.
AB bünyesinde 27
egemen devlet olduğunu hatırlatan Barroso, ''Avro Bölgesi'ndeki AB üyesi devletlerimizin,
Avrupa kurumlarımızın ve özellikle de Avrupa
Merkez Bankası'nın, sıkıntıları aşmada ellerinden geleni yapma yönünde verdikleri taahhütlere güvenim tam'' diye konuştu.
Barroso, korumacılığa da karşı çıktıklarını belirterek, tüm ülkelerin birbirlerine bağımlı olduklarını söyledi.
-Ünlü ekonomist Stiglitz-
Columbia Üniversitesi'nin ekonomi
profesörlerinden
Joseph Stiglitz de ABD ve AB ekonomilerinin, sıkıntılı bir dönem geçirmeye, yavaş bir büyüme ve durgunluk yaşamaya devam edeceklerini belirtti.
''
Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan'ın da dediği gibi, gayrisafi
yurt içi hasıla ille de iyi bir ekonomik performansın ya da sosyal ilerlemenin ölçütü değildir'' diyen Stiglitz, şöyle konuştu:
''Ama ekonomik performansı ölçmede ne tür bir yol izlerseniz izleyin, küresel ekonominin şu anki performansı iyi değil. En çok sıkıntının yaşandığı piyasa da iş gücü piyasası. Dünyada 200 milyon
işçi işini kaybetti. ABD'de daha önce yüzde 4,2 oranında olan işsizlik, çok arttı. Avrupa'da işsizlik oranın yüzde 10'un üzerinde. Daha da kötüsü bazı ülkelerde gençlerin yüzde 50'si ya da fazlası işsiz.''
ABD ve Avrupa'daki krize karşı neler yapılması gerektiği konusunda ise Stiglitz, şunları kaydetti:
''
Kemer sıkma politikaları işe yaramadı ve yaramayacak. ABD ve Avrupa gibi büyük ekonomiler durgunluktan bu tür kemer sıkma politikalarıyla çıkamaz. Yapısal reform gerekli olsa da Avrupa'yı sıkıntıdan kurtarmayacak, hatta bu reformlar sorunları daha da artırabilir. Sorun Avrupa'daki talep eksikliği. Yapısal reformlar talebi daha da zayıflatacak.''
Küresel krizle mücadelede küresel iş birliğinin önemine değinen Stiglitz, bu kapsamda mali sektörün denetim altına alınmasının son derece önemli olduğunu belirtti.
Küresel ekonomik sistemde eşitsizlik olduğunu da ifade eden ünlü profesör, BM'nin 192 ülkesinin tamamının küresel karar verme mekanizmalarında söz sahibi olması gerektiğini, yoksa eşitsizliğin bedelinin daha da ağır olmaya devam edeceğini vurguladı.