KKTC Cumhurbaşkanı DerviŞ Eroğlu,
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un
Kıbrıs sorununun çözümü için, garantörler
İngiltere,
Türkiye ve Yunanistan'ın da dahil olacağı beşli bir toplantı çağrısı yapmayacağını belirterek, ''Genel Sekreter, anladığım kadarıyla, Rum tarafının beşli zirveye olan isteksizliğini dikkate alarak, davet ettiği takdirde (
Rumların) gelmeyecekleri ortaya çıktıktan sonra, böyle bir zirveyi çağırmaktan vazgeçmiştir'' dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti isminden rahatsız olmadığını da belirten Eroğlu, ''Bizim şu anda isim değişikliği gibi bir düşüncemiz yok'' diye konuştu.
Bursa ve Şanlıurfa'daki temaslarını tamamlamasının ardından bu
akşam KKTC'ye dönen
Derviş Eroğlu, Ercan Havaalanı'nda, BM Genel Sekreteri Ban'ın, Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, Ban ile bugün yaptığı
telefon görüşmesiyle ilgili basına bilgi verdi.
BM Genel Sekreterine yazdığı son mektuba atıfta bulunan Eroğlu, mektupta, Genel Sekretere üç garantör ülkenin katılımıyla yapılacak beşli toplantıda, gerek Yönetim ve güç paylaşımı gerekse mülkiyet konularının halledilmesi için gerekli esnekliği göstereceğini belirttiğini, mektupta ayrıca önerisinin beşli zirvenin gerçekleşmesi halinde geçerli olacağını da vurguladığını anımsattı.
Derviş Eroğlu, ''Bugün sayın Genel Sekreter, anladığım kadarıyla, Rum tarafının beşli zirveye olan isteksizliğini dikkate alarak, davet ettiği takdirde (Rumların) gelmeyecekleri ortaya çıktıktan sonra, böyle bir zirveyi çağırmaktan vazgeçmiştir'' dedi.
Eroğlu, Genel Sekreterin beşli zirve çağrısı yapmaması kararı aşamasında ''Rum tarafının zirveye olan isteksizliğinin Genel Sekreteri etkilediğini'' ifade etti.
Müzakerelerin bundan sonraki seyri ile ilgili olarak Eroğlu, Rum
yönetimi lideri Dimitris
Hristofyas ile yaptığı son toplantının ardından yaptığı açıklamada, ''son ikili toplantı olacağı''nı da açıkladığını anımsattı.
-Downerle 27 Nisan'da-
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer'in 27 Nisan'da kendisinden randevu talep ettiğini belirten Eroğlu, ''Downer ve heyeti ile yapacağım görüşmeden sonra, görüşmelerin seyri nasıl olacağı konusunda bir karara varmış olacağız'' dedi.
Hristofya'ın müzakerelerde hakemliğe karşı ve ucu açık bir süreçten yana olduğunu, Kıbrıs Türk tarafının ise ''Kıbrıslıca bir çözüm'' anlayışından çıkmadan, çözülmemiş konuların çözümü için üç garantör ülkenin katılımıyla, beşli toplantı düzenlenmesinden yana olduğunu anlatan Eroğlu, ''Genel sekreter Rumların beşli zirveyi kabul etmemesinin etkisinde kalarak, bugün için olamayacağını ifade etmiştir'' dedi.
''Bir kere Rum tarafından kalıcı bir
anlaşmaya varma iradesi yoktur'' diyen Eroğlu, bunu Genel Sekreter'in görmemesinin ihtimali olmadığını, ancak bugüne kadar ortaya çıkan tüm anlaşmaları reddeden tarafın Rum tarafı olduğunu vurguladı.
Statükonun devamından Rum tarafının yarar sağladığını kaydeden Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının ise ambargoların kalkması için yaptığı girişimlerde her zaman ''
Kıbrıs sorunu zaten çözülecek ambargolar o zaman kalkacak'' cevabı ile karşılaştığını kaydetti.
''Halbuki Rumların anlaşma niyeti olmadığını dikkatte alırsak, o zaman (ambargoların kalkması) hiç gelmeyecek'' diyen Eroğlu, ambargoların kaldırılması için sürdürülen çalışmaların yoğunlaştırılacağını belirtti.
Çözümsüzlüğün devam etmesinin
Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün (UNFICYP) adada kalmasının devamı anlamına geldiğini bunun da, Rumlar için görüşmelerin devamı anlamı taşıdığını kaydeden Eroğlu, Downer ile görüşmeden sonra Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyacağı tavrın, Kıbrıs müzakerelerinin geleceği bakımından önemli olacağını kaydetti.
-''Dünya gerçeği görmeli''_
Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs'ta kalıcı yaşayabilir bir anlaşmaya varmak için gerekli esnekliği gösterdiğini, dünyanın da bunu görmesi anlaması gerektiğini ifade eden Eroğlu, ''Birleşmiş Milletler üyesi olan ve 1 Temmuz'da
Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'nı devralacak
Güney Kıbrıs'ın çözüm iradesi olmadığını tüm dünya görmelidir. Sadece bizim çözüm irademizle çözüm mümkün olmadığına göre dünya bu gerçeği görmesi ve buna göre bir değerlendirme yapması gerekir'' dedi.
-''1 Temmuz'dan sorna görüşmelerin anlamı yok''-
Eroğlu, Rum tarafının 1 Temmuz'da AB dönem başkanlığını devralacak olması ve Kıbrıs Rum kesiminde 2013'de yer alacak ''
başkanlık''
seçimlerinden dolayı seçim kampanyalarının başlamış olmasından dolayı Hristofyas'ın esneklik göstermesinin mümkün olmadığını bu nedenle görüşmenin 1 Temmuz;dan sonra devam etmesinin anlamı olmadığını, bunun Genel Sekreter tarafından da kendilerine aktarıldığını ifade etti.
Eroğlu, ''anlaşma olacak ambargolar kalkar'' diyen
Avrupa Birliği'nin daha gerçekçi bir tutum içerisine girmesi gerektiğini söyledi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üye ülkelerinin İİT tarafından KKTC lehine aldığı kararların hiçbirini uygulamadığını da belirten Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının beklentisinin söz konusu kararların İİT ülkeleri tarafından hayata geçirilmesi olduğunu ifade etti.
İslam ülkelerinden de KKTC'ye herhangi bir direkt uçuşun bulunmadığına dikkati çeken Eroğlu, ''İslam ülkelerinden direkt uçuşların başlatılması, ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi yönünde beklentilerimiz olduğunu belirtmiştim'' dedi.
Eroğlu, İİT' Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun bu konuda çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
-''KKTC isminden rahatsız değilim''-
Türkiye ve KKTC ilişkilerin uyumlu bir şekilde devam ettiğini kaydeden Eroğlu, KKTC'nin isminin ''Kıbrıs Türk Devleti'' olarak değiştirilmesi söylemleri ile ilgili orak da ''Ben şahsen
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti isminden rahatsız değilim. Bizim şu anda isim değişikliği gibi bir düşüncemiz yok'' dedi.
AA