Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık
Haşimi, ''Siyasi kimliğimden dolayı, 'Merkezi Ağır
Ceza Mahkemesi' yerine
Kerkük veya Erbil'deki tarafsız ve bağımsız herhangi bir
mahkemede yargılanmak istediğimi daha önce beyan etmiştim. Aksi bir durum anayasaya aykırı olur'' dedi.
Ceylan Intercontinental Otel'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Haşimi,
Bağdat'ta dün yapılan duruşmaya iki sebepten dolayı katılmadığını söyledi.
Haşimi, ''Siyasi kimliğimden dolayı, 'Merkezi
Ağır Ceza Mahkemesi' yerine Kerkük veya Erbil'deki tarafsız ve bağımsız herhangi bir mahkemede yargılanmak istediğimi daha önce beyan etmiştim. Aksi bir durum anayasaya aykırı olur'' diye konuştu.
Hayatının Bağdat'ta yüksek risk altında olduğunu savunan Haşimi, şöyle konuştu:
''Bağdat'ta hakkımda uygulanması düşünülen yargılama şeklinin adil olduğunu düşünmüyorum. Adalet sistemi uluslararası hukuka uygun olduğu sürece, saygı duyarım. Şartlar, yer ve zaman uygun olduğu takdirde mahkemeye katılırım.
Medya beni
sürgünde gibi niteliyor ama ben sürgün değilim. Türkiye'deki programımı bitirip, geçen salı Erbil'e dönmek için rezervasyon yaptırmıştım, fakat son dakikada bir iş arkadaşım aradı ve dönüşümü birkaç gün ertelememi ve Irak'ta uygun
diyalog ortamının oluşmasını beklememi söyledi. Ben de bu nedenle birkaç gün daha Türkiye'de kalmaya karar verdim. Burada üniversite ve
sivil toplum örgütleriyle birtakım toplantılara katılacağım.''
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Tarık Haşimi, Irak'ın kuzeyindeki
Kürt yönetiminde ve Kerkük'te adil, tarafsız, bağımsız bir mahkeme önünde yargılanabileceğini defalarca söylediğini belirterek, ''Anayasada herhangi bir
sanık için öngörülen haklardan mahrum edildim. Bunun nedeni ise davanın siyasileştirilmesidir'' dedi.
Ceylan Intercontinental Otel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Haşimi, perşembe günü kendisini yargılamak üzere oluşturulan mahkemenin ilk celsesinin başladığını, ancak kendisinin katılmadığını belirtti.
Haşimi, Merkezi
Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Anayasa'nın 93. maddesi gereği kendisini yargılama yetkisi olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''
Adli adalet sağlanamadığı ve anayasada öngörülen hukukun gerçekleşeceğine inanmadığım için gitmedim. Ayrıca defalarca şunu söyledim.
Kürdistan ve Kerkük'te adil, tarafsız ve bağımsız bir mahkemenin önünde yargılanacağımı defalarca söyledim. Anayasada herhangi bir sanık için öngörülen haklardan mahrum edildim. Bunun nedeni ise davanın siyasileştirilmesidir. Benim davam siyasi bir davadır. Tekrar belirtmek istiyorum ki, benim Irak yargısına güvenim var. Eğer gerekli şartlar oluşursa mahkemeye çıkmaya hazırım. Korumalarıma ve
büro çalışanlarına yönelik yapılan soruşturmaların da tarafsız olmadığını biliyorum. Uluslararası hukuk kurallarına kesinlikle uygun değildi. Yapılan sorgulamalar uzman kişiler tarafından değil, askeri istihbarat subayları tarafından yapıldı. Aynı zamanda sorgulamalar işkence altında yapıldı.''
Haşimi, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin gözünü hırs bürüdüğünü ve bu tutumunun ilerde kendisi için de sorun oluşturacağını savunarak, ''Maliki, bu davranışları sürdürmesinin hem
yurt içinde hem yurt dışında kendisinin yargılanmasına neden olacağını öngöremiyor. Bu adaletsiz tutum Irak'ın imajını zedeleyecek. Yargılamadaki
hukuksuzluk, birilerinin davaya müdahil olarak davanın çıkmaza girmesine neden olabilir'' diye konuştu.
Anayasayı korumak ve gözetmekle görevli olan Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin duruma acilen müdahil olması gerektiğini ifade eden Haşimi, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Irak'taki anayasaya herkesin uymasını istiyorum. Özellikle 93/6. maddeye göre benim federal mahkemede yargılanmam gerekir. Aynı şekilde bana yapılan haksızlıklara son verilmesini talep ediyorum. Davamın Bağdat dışında görülmesini engelleyen zulmün ortadan kaldırılmasını istiyorum. Maliki,
Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı makamının saygınlığına gölge düşürdü. Irak kurulduğu günden bugüne böyle kabullenilemez bir duruma
tanık olmamıştır.
Maliki, konuyu takip edenlerle gün gün konuşmakta, davanın seyrine yön veriyor en başından bu yana. Bu nedenle sayın Cumhurbaşkanı'nın bir an evvel olaya el koyması gerekmektedir. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun bu kötü gidişata dur demesini istiyorum. Yürütmenin yasamaya müdahalesinin önüne geçilmeli. Bu süreç, Irak yargısının tarafsızlığını ve bağımsızlığını baltalıyor. Federal mahkeme, merkezi siyasi gücün baskılarına
boyun eğmemelidir.''
AA