30 yıllık çalışma hayatından sonra
emekli olan
Mehmet Hasbal, Gent Belediye Sarayı'nda düzenlenen bir törenle
Flaman Başbakan Kris Peeters'in imzasını taşıyan takdirname ve madalyasını aldı.
1980 yılından 2011 yılına kadar 30 yıl
Belçika'da değişik okullarda
İslam dersi öğretmenliği yapan ve geçen yıl emekli olan Mehmet Hasbal, "Tabiî ki çok sevindim. Böyle bir ödüle kayık görüleceğimi, 30 senelik samimi çalışmamın bu şekilde taçlanacağını hiç tahmin edemezdim." dedi.
Cihan Haber Ajansı'na konuşan Mehmet Hasbal, ''Benim için önemli olan madalyanın maddi değeri değil, manevi değeri. Uzun yıllar bu ülkeye
hizmet ettim. Öğrencilerimden birçok
üniversite mezunu oldu. Doktor,
avukat, mühendis hatta
pilot öğrencim bile var. Belçikalı meslektaşlarımla güzel diyaloglar yaşadım." ifadelerini kullandı.
"MİNAREYİ FÜZE SANIYORLARDI"
1974 yılında İslam'ı resmen tanıyan Belçika'da 1976 yılından itibaren ilk ve orta dereceli okullarda haftada 2 saat İslam dersi okutulmaya başlandı. 1980 yılında Türkiye'de
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Belçika'ya İslam dersi öğretmeni olarak
tayin edilen Mehmet Hasbal ilk olarak Katolik bir okulda görev yapmaya başladı. Hasbal ve ailesi, kilisenin tahsis ettiği
papaz evinde 3 yıl ikamet etti.
Belçika'nın İslam'ı resmen tanıması ve okullarında İslam dersi okutulmasına müsaade etmesinin önemine dikkat çeken Hasbal, başından geçen şu hikayeyi anlattı: "Göreve ilk başladığımda
sınıfta tahtaya bir resim çizdim ve ne olduğunu sordum.
İlkokul ikinci sınıf öğrencilerinin hepsi el kaldırarak '
füze, füze' diye bağırdı. En sonunda bir öğrencim 'minare' dediğinde çok sevinmiştim. Hiç olmazsa 22 kişilik sınıfta bir öğrencim minareyi biliyordu. Ama bu sevincim de fazla sürmedi. 'Kızım bu minare ne işe yarar' dedim. 'Altında ateş yakarlar ve gökyüzüne doğru uçar gider' diye
cevap verdi."
(CİHAN)