Kanal 10 televizyonuna dün
akşam bir
röportaj veren
Barak, “Orduya başta istihbarat alanında olmak üzere gereken
her konuda hazırlıkların yapılması emrini verdim. Böylece bir
operasyon yapıp yapmamayı değerlendirme şansına sahip olacağız” dedi.
Barak, “Gelişmiş
silah sistemlerinin, özellikle de
uçaksavar füzelerinin ve karadan karaya ateşlenen ağır füzelerin taşınması ihtimalini değerlendiriyoruz. Ancak kimyasal silahların
Suriye'den Lübnan'a taşınması olasılığı da söz konusu olabilir” diye konuştu.
İsrailli
bakan,
“Suriye lideri Beşar Esad düşmeye başladığı anda istihbarat değerlendirmemizi yapıp diğer kurumlarla bağlantıya geçeceğiz” ifadelerini kullandı.
ABD VE İSRAİL PAZARLIK HALİNDE
ABD ve İsrail, Suriye'deki kimyasal silah depolarıyla ilgili durumu çok yakından takip ediyor. Suriye'de 17 aydır devam eden çatışmaların bir
iktidar boşluğuyla sonuçlanması halinde, bu silahların
Hizbullah gibi örgütlerin eline geçebileceğinden endişe ediliyor.
Geçtiğimiz günlerde,
New York Times'a konuşan ABD'li yetkililer Pentagon'un İsrailli
savunma yetkilileriyle Suriye'deki silah tesislerinin
imhası konusunda görüşmeler yaptığını ancak
Obama yönetiminin böyle bir hamleye karşı olduğunu zira Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın İsrail'in müdahalesini destek toplamak için bir araç olarak kullanabileceğini söylemişti.
ABD istihbaratının elindeki bilgiye göre dünyanın en büyük alternatif cephaneliğine sahip Suriye'nin elinde hardal gazı, VX ve Sarin gazı gibi kimyasal silahların yanında bunları taşıyacak füze sistemleri de bulunuyor.
Bununla birlikte ABD ve İsrail'in Suriye'nin elindeki kimyasal silahlar konusunda gösterdiği bu hassasiyet, akıllara 2003 yılındaki
Irak işgali öncesi yaşanan kitle imha silahı tartışmalarını getiriyor.