Hristiyanlık inançları nedeniyle işverenleri tarafından ayrımcılığa uğradığını düşünen 4 İngiliz vatandaşı yerel mahkemelerde istediklerini alamayınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. İngiliz hükümetinin avukatları inançları ile çalıştığı şirketin değerleri uymuyorsa çalışanların istifa etme özgürlüğüne sahip olduğunu savundu. Bu hukuk ekibi adına açıklama yapan James Eadie “Herkes istediği inanca sahip olmakta özgürdür. Ancak bu inançlarınızı işyerinizde sınırsız bir şekilde sergileyebileceğiniz anlamına gelmiyor” diye konuştu. Davacılardan Shirley Chaplin ve Gary McFarlane'in avukatlığını üstlenen Paul Diamond ise “Bahsettiklerimiz gerçek insanlar ve gerçek hayatlar. Laiklik uğruna daha ne baskılar yapılacak kestirmek zor” diyerek ülkede tartışma yarattı. HAÇ TAKTIĞI İÇİN UZAKLAŞTIRILDI AİHM hakimlerinin ilk dinlediği davacı Nadia Eweida, 2006 yılında British Airways'te check-in masasında görev yaparken şirketin kılık-kıyafet kurallarını deldiği gerekçesiyle uzaklaştırma aldı. Kılık-kıyafet kuralını delen ise Eweida'nın kolye olarak taktığı haç sembolü oldu. Çalışanlarının haç takmasında sorun olmadığını ancak bunun gömlek içinde saklanması gerektiğini savunan British Airways 2007 yılında baskılara dayanamayarak bu kararından vazgeçti. Eweida ise maaş almadan geçirdiği yaklaşık 1 sene ve uğradığı ayrımcılık için madii ve manevi tazminat talep ediyor. İkinci davacı Shirley Chaplin'de kamuda hemşire olarak çalışırken 30 yıl boyunca taktığı haç kolyeyi güvenlik sebebiyle çıkarması istenmiş. Chaplin tüm güvenlik kurallarına uygun şekilde taktığını iddia ettiği haçtan vazgeçmeyince masa başı bir göreve kaydırıldı. "YA İŞİN YA DA İNANCIN DEDİLER" Gary Mcfarlane'in hikayesi ise daha farklı. Mcfarlane, 2003 yılında özellikle evli çiftlere ücretsiz danışmanlık hizmeti veren Relate'de ilişki danışmanı olarak işe başlamış. 2007 yılında kendisinden eşcinsel çiftlere yardım etmesi istenince inançları gereği buna karşı çıkmış ve 1 senelik bir mücadele sonunda kovulmuş. Nikah memuru Lillian Ladele de benzer bir şekilde inançları gereği eşcinsel çiftleri evlendirmek istemediği için işinden olmuş. Ladele AİHM'de yaptığı açıklamada kendisine ya işin ya inançların denildiğini iddia etti. Bu dava geçtiğimiz ay Papa Benedict'in yaptığı “İngiltere'de din günlük hayattan ayıklanıyor” açıklamasının üzerine gelince ülkedeki laiklik tartışması da iyice alevlendi. Şimdi İngiltere, emsal niteliği taşıyacak bu davanın sonucunu bekliyor.