Nikos Mihaloliakos, Proto Thema gazetesine verdiği röportajda, ”Sizi Führer ya da faşist olarak tanımlamalarını nasıl karışılıyorsunuz?” sorusuna ”İnanın beni hiç kızdırmıyor. Ailem, vatanın
özgürlük mücadelesinde kendi payına düşeni
ödemiş bulunuyor. Kolejlerin
Amerikan çocukları, ordunun üç aylık görev sürelileri beni faşist olmakla suçlayamaz” yanıtını verdi.
Uzun yıllar önce
Hitler lehine yazdığı yazısı hala eleştirilen Mihaloliakos, ilgili açıklamasında, ”Hiçbir şey için pişman değilim. Yazdıklarım iki büyük savaş arasındaki dönemle ilgiliydi. Hitler'in, Yunanistan'ın düşmanı olduğu dönemle ilgisi yoktu. O dönemde yaşasaydım elbette savaşacaktım. Nasıl olsa o dönemde Yunanistan'da da İoannis Metaksas'ın 4
Ağustos rejimi ona benzer tipteydi” dedi.
Habere göre, resmi koruma kullanmayan Mihaloliakos, evinin önünde bekleyen
örgüt mensupları tarafından korunuyor. Örgüt üyeleri, Mihaloliakos bürosunun giriş kapısından geçerken de saygı duruşunda bulunuyor.
”Kalbimiz kraliçe şehirde (İstanbul)”
Mihaloliakos'u, katıldığı etkinliklerde eşi ve kızı da yalnız bırakmıyor. İstanbul'un Fethi dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Hrisi Avgi mensuplarına konuşma yapan Mihaloliakos'un, Türkler ve yasadışı
göçmenler aleyhinde sloganlar attırarak kalabalığı coşturduğu belirtilen haberde, Mihaloliakos'un ”Kalbimiz kraliçe şehirde (İstanbul). Yaşasın Konstantinos Palaiologos” diye bağırarak konuşmasına son verdiği bildirildi.
Mihaloliakos, Proto Thema gazetesine verdiği mülakatta yöneltilen, ”15 milyon Türk'e karşı artık sadece 3 bin Rum'un yaşadığı İstanbul'u talep etmek bugün gerçekçi olabilir mi?” yönündeki soruya karşılık ise ”Yahudiler asırlar sonra, 1948 yılında, atalarının topraklarında devlet kurmayı başardılar. 'Silahları alarak Türkler ile savaşmamız gerekiyor' demiyorum fakat asırlarca Helenizm'in Küçük
Asya, Pontus ve Doğu Trakya'da var olduğunu unutmamalıyız” dedi.