Türk basın mensuplarıyla bir araya gelen Herrmann, cinayetlerin aydınlanması için ortak veri sistemi ve Aşırı Sağla Mücadele Dairesi'nin kurulduğunu ve aşırı sağcı NPD'ye karşı bir
kapatma davası kararlılığı içinde olduklarını anlattı. Bazı menfi olayların dışında Bavyera'da yaşayan Türk vatandaşlarının güvenliğini tehdit edecek bir zafiyet olmadığını belirten Bakan Herrmann, "Türklerin kendilerini güvende hissetmemeleri için bir neden yok" dedi.
Almanya'daki en büyük göçmen kökenli grubu Türklerin oluşturduğuna dikkat çeken Herrmann, Münih'te Berlin'de olduğundan daha fazla göçmenin yaşadığını, ancak uyumda herhangi bir sorun görülmediğini ifade etti. Almanya'da uzun süre yaşamak isteyen kişilerin mutlaka Almanca öğrenmeleri gerektiğini ifade eden Herrmann, Türklerin sadece
Türkçe televizyonları izlemlerinin özellikle çocuklarda Almanca sorununa yol açtığını savundu.
İslam dinini bir zenginlik mi yoksa bir
tehlike olarak mı gördüğü şeklindeki bir soruya ise Herrmann, hemen hemen tüm Müslümanların barış ve huzur içinde yaşadıklarını, fakat çok az bir kısmının aşırıcılığa kaçabilmesi sebebiyle bu riski ciddiye almaları gerektiği şeklinde
cevap verdi.
PKK'nın bir
terör örgütü olduğunu tekrarlayan Herrmann, özellikle bazı Sol Partili milletvekillerinin onlarla irtibatta olmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Herrmann, "
Şiddet kullanan bir örgüte karşı sınırlar çizilmeli" dedi.