Reklam filminde, İsfahan kentindeki
uranyum zenginleştirme tesisi havaya uçuyor. Reklamın başında, nükleer tesisin yakınlarındaki
İsrail casusu
vakit geçirmek için Samsung
tablet bilgisayarında video izlerken görülüyor. Bu esnada, İsrail’de yayınlanan Asfur dizisinde rol alan üç karakter, kadın kılığına girerek İsrailli casusun yanına gidiyor.
Canı sıkılan casus, kendisiyle sohbete başlayan kadın kılığındaki erkeklere Samsung tablet bilgisayarının özelliklerini anlatmaya başlıyor. Tableti incelemeye başlayan kadınlardan biri yanlışlıkla bir tuşa basınca, arka plandaki tesis havaya uçuyor.
“ESRARENGİZ BİR PATLAMA DAHA”
Patlamanın ardından aynı karakter, “Ne?
İran’da esrarengiz bir
patlama daha mı?” ifadesini kullanıyor. Bu sözüyle, İran’da
bombalı suikastlar sonucu ölen nükleer fizikçiler ile başkent
Tahran’daki bir
füze tesisinde
Kasım ayında yaşanan patlamaya gönderme yapıyor.
Tahran rejimini öfkelendiren
reklam filmi hakkında açıklamada bulunan İranlı bir milletvekili, “aşağılayıcı reklam nedeniyle
Güney Koreli markayla ticari ilişkileri kesebileceklerini” ifade etti.
Aynı milletvekili, “reklamda İran’ın ilkel bir
toplum olduğu ve İsrail tarafından nükleer tesislerinin kolayca yok edilebileceğinin ima edildiğini” söyledi.
“ÖZÜR YETERLİ OLMAYACAK”
İran Meclisi
Enerji Komitesi’nden Arsalan Fathipour ise
İngilizce yayım yapan Press TV’ye yaptığı açıklamada, “Samsung’un İsrail’e yanaşmayı
tercih ederek İran’la olan yüksek ticari hacmini göz ardı ettiğini” belirtti. Fathipour, “Samsun’un özür dilemesi ilişkilerin düzelmesi için yeterli olmayabilir” ifadesini kullandı.
Samsung, İran’ın tepkisi üzerine yaptığı yazılı açıklamada, reklamın şirketin İsrail bürosu tarafından çekildiğini ve Tahran’daki Samsung temsilciliğiyle bir ilişkisi olmadığını belirtti.
SUİKAST VE PATLAMALAR
İran’da son iki yıl içinde beş nükleer fizikçi suikasta uğradı. En son
kurban, 11 Ocak günü Tahran’da aracına manyetik bomba yerleştirilen 32 yaşındaki Mustafa Ahmedi Roşan oldu. Roşan, Natanz nükleer tesisinde çalışıyordu.
Tahran’daki önemli füze tesislerinden birinde Kasım ayında büyük bir patlama yaşanmış, patlamada İran füze programının en önde gelen isimlerinden
Tuğgeneral Hasan Tehrani Mukaddam ölmüştü.
İran, nükleer fizikçilerini
hedef alan suikastların ardında her defasında İsrail ve ABD’nin olduğunu öne sürerken, Kasım ayındaki patlamanın “bir
kaza” sonucu yaşandığını belirtmişti.