Goldschmidt, Berlin'de yaptığı açıklamada,
sünnetin
Yahudi geleneğinin bir parçası olduğunu belirterek, ''Bu karar uygulamada kalırsa, Yahudiler için
Almanya'da gelecek görmüyorum'' dedi.
Alman hükümetinden bu konuyu hukuki olarak hızlı bir şekilde açıklığa kavuşturmasını isteyen Goldschmidt, erkek çocuklarının dini nedenlerden dolayı sünnet edilmesinin Alman Anayasası'nda yer verileceğine inandığını kaydetti.
Almanya'daki Yahudi cemaatine,
mahkemenin kararına rağmen erkek çocuklarını sünnet ettirme geleneğini sürdürmeleri çağrısında bulunan Goldschmidt, sünnetin Yahudi dininde zorunlu olduğunu, bu konuda başka mahkeme kararlarının alınmasının veya yeni yasaların çıkartılmasının beklenmemesi gerektiğini kaydetti.
Goldschmidt, Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada da
Avrupa'da dini azınlıkları dışlandığı eğilimini gördüğünü ifade ederek, buna örnek olarak, İsviçre'deki minare yasağını, Fransa'daki burka yasağını ve Hollanda'da hayvanların dini usullere göre kesilmesi konusunda siyasi tartışmaları gösterdi.
Bu yasaların hepsinin bazı kültürleri veya medeniyetleri daha düşük seviyeye koymayı ve onları kısıtlamayı hedeflediğini belirten Goldschmidt, Köln mahkemesinin kararının da Yahudi ve
İslam medeniyetinin Avrupa'da ''kabul görmediği duruşunu'' ifade ettiğini kaydetti.
Avrupa Hahamlar Konferansı, Köln mahkemesinin kararını, Almanya'da Holocaust'tan sonra Yahudi yaşamına en ağır saldırı olarak değerlendirdiği bildirildi.