Alman marketlerinden alınan
tavuk eti numunelerinin yarısında, antibiyotiğe dayanıklı bakterilere rastlandı. Uzmanlar, tavuk
hastalıklarını önlemek için
hayvanlara aşırı ölçüde antibiyotik verilmesinin kaçınılmaz sonucu olarak, ilaç bağışıklığı kazanan mikroplarda artış olduğunu belirtiyorlar.
BUND başkanı Hubert Weiger bakterili tavuk etinin hızla yayılmasına, tavukçuluğun fabrikasyon haline getirilmesinin ve çiftliklerde binlerce tavuğun hareket bile edemeyecek kadar dar bir alana hapsedilmesinin yol açtığını söylüyor. Alman tavuk çiftliklerinde bir metrekarelik alana ortalama 24 tavuk düşüyor. Bunun ancak aşırı antibiyotik kullanımıyla mümkün olabildiğini belirten Weiger hayvan koruma yasalarının değiştirilmesini istiyor.
Avrupa Birliği yönetmeliklerine göre bir metrekarelik alanda 39 kilo canlı hayvan tutulabiliyor.
Ucuz olsun da
Büyük bir Alman şirketi için ızgaralık piliç yetiştiren Rainer Wendt 120 bin
civciv almış. Bu civcivler en geç bir ay zarfında kesimlik tavuk olacak.
Almanya'nın en çok tavukçuluk yapılan eyaleti olan Aşağı Saksonya'da büyük bir çiftliği olan ve aynı zamanda Alman Tavuk Üreticileri Birliği'nin başkanlığını da yapan Rainer Wendt, altı aydır hayvanlara antibiyotik vermediğini ve Alman üreticinin yazılı kurallara uyduğunu söylüyor. Wendt geniş çaplı bir araştırma yaptıklarını ve tavukçuluğa şeffaflık kazandırıp ilaç kullanımını asgariye indirmeyi amaçladıklarını belirtiyor.
Wendt'e göre hayvanların hayat şartlarını düzeltip ilave yemlerle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi mümkün. Klimalı kümeslerde sıcaklığın iyi ayarlanıp temizliğe dikkat edilmesi halinde antibiyotiğe ihtiyaç kalmayacağını da sözlerine ekliyor. Endüstriyel çapta
üretim yaptıklarını teslim eden üreticiler birliği başkanı, bir kilo tavuk etinden kendisine beş cent kaldığını ve bu tutara yatırım maliyetinin dahil olmadığını söylüyor. Fiks fiyatlandırma nedeniyle üretim metotlarını değiştirmesinin mümkün olmadığını belirten Rainer Wendt'e göre, müşterinin
ucuz et istemesi ve kalite farkı ödemeye yanaşmaması, üreticiyi ‘tavuk fabrikatörü' olmaya zorluyor.
Almanya'da organik tavuk etinin
tüketim içindeki yüzde birlik payı yıllardır değişmedi.
Çevre Bakanlığı'nın yaptığı araştırma, antibiyotiğin sadece organik üretme çiftliklerinde kullanılmadığını ortaya çıkarmıştı. Duesseldorf yakınlarında 200 tavuklu organik üreticilik yapan Volker Rahm, ‘tavuklar geniş hareket alanına sahip ve en az üç ay salt organik yemle besleniyor. Orta boy bir tavuğun marketteki gibi dört değil de 20 euroya satılmasının nedeni de bu', diyor.
Tüketici tedirgin
Almanya'da ilaç kullanımı ilgili yasalarla düzenlenir. Yasaya göre hayvanların hastalanması durumunda antibiyotik kullanılabiliyor. On binlerce hayvanın yetiştirildiği çiftliklerde hasta hayvanları tek tek bulup
tedavi etmek mümkün olmadığından tek bir tavuğun hastalanması halinde çiftlikteki bütün hayvanlara antibiyotik veriliyor.
İlaçlamaya veteriner karar veriyor ve tavuklara onun nezaretinde antibiyotik tedavisi uygulanabiliyor. Çiğ ette dikkat edilmesi gereken hususlar unutulmadığı sürece
tüketici açısından herhangi bir sakınca bulunmuyor. Eti kestikten sonra ellerin iyice yıkanması ve aynı bıçağın anca temizlendikten sonra örneğin
sebze doğramada kullanılması gibi hususlara dikkat edilmesi gerekiyor. Mutfakta çiğ etin temas ettiği bütün yüzeylerin temizlenip etin iyice pişirilmesi de bakterilerden korunmanın diğer şartları.
Hayvanlar yeterince korunmuyor
Antibiyotiğe tepki vermeyen mikropların artmasında bu ilacın hayvan ve insanda aşırı ölçüde kullanılmasının da payı var. Uzmanlar, besi sırasında antibiyotik tatbik edilmesinin tavuk etinde dayanıklı bakterilere rastlanmasının tek nedeni olmayabileceğini belirtiyorlar.
Tavuk etinde dayanıklı bakteriye rastlanmasının besicinin kabahati olması da şart değil. BUND'un araştırması üzerine harekete geçen Almanya hükümeti, ilaç kullanımıyla ilgili yasalarda
düzenleme yapılmasını öngören bir tasarı hazırladı. Tüketiciyi koruma dernekleri öngörülen tedbirlerin yeterli olmadığını ve asıl nedeninin besicilik metotlarında yattığını belirtiyorlar. Tavuk hasta eden ortamda yetiştiriliyor, hasta olunca da ilaçlanması gerekiyor. Tüketici ve hayvan kuruma dernekleri bu nedenle ilaçlarla ilgili yasaların değişmesi yerine hayvanların daha iyi korunmasını talep ediyor.