Sigorta devi Allianz'ın Risk Barometresi Raporu, şirketlerin kaygı alanlarını ortaya koyuyor. Buna göre dünyada yoğun rekabet ve siber tehditlerden, Türkiye'de de doğal afet ve terör olaylarından korkuluyor.
Allianz Global Corporate & Specialty (AGCS) tarafından yayımlanan Allianz Risk Barometresi Raporu için 40'ı aşkın ülkeden 800 risk yöneticisi ve sigorta aktörüne başvuruldu. Buna göre siber tehditler şirketler tarafından 10 senede en önemli vadeli risk olarak addediliyor. Öte yandan doğal felaketlerde dünyada iki kademe gerileme görülüyor.
AGCS CEO'su Chris Fischer Hirs, Allianz Risk Barometresi ile ilgili açıklamasında artan dijitalleşmenin müşteri tavırlarını, sınai faaliyetleri yenilediğini dile getiriyor. Hirs, şunları ifade ediyor:
"Bu trend yeni sorunlara karşı şirket çapında müdahaleye duyulan gereklilik konusunda duyarlılık yaratıyor. Sigortacılar olarak bizlerin, bu yeni hakikatler ile başa çıkabilmelerine yardımcı olmak için kurumsal müşterilerimiz ile el ele vermemiz gerekiyor."
Şirketlerin yüzde 34'ü yoğun rekabet veya dalgalanma ya da durgunluk gibi konuların 2016'nın en önemli riskleri olduğuna işaret ediyor.
Şirketler için siber tehditlerin yanında teknik hatalar ile ilgili kaygılar giderek artıyor. Siber olaylar 2015'e oranla yüzde 11 artarken, cevapların yüzde 28'ine denk geliyor.
En çok korkulan olaylar içinde doğal afetler (yüzde 51) ve yangın veya patlamalar (yüzde 46) var. Ancak anket bulgularına göre çok milletli şirketler de savaş veya ayaklanmalar, tedarik durumu veya kendi elemanları veya varlıkları terör eylemlerinden zarar görebileceği için jeo siyasi gerilimden tedirgin.
Türkiye'den gelen veriler de ekonomi aktörleri için en büyük riskin doğal afetler olduğunu vurguluyor. Savaş ve terör gibi riskler onun hemen ardında.
Sigorta yöneticileri Türkiye için fırtına, sel, deprem gibi doğal afet riskini yüzde 55 ile ilk sırada görüyor. Onu yüzde 39 ile savaş ve terör gibi riskler, yüzde 30 ile tedarik ve ekonomi ile ilgili riskler takip ediyor. Patlama gibi riskler yüzde 27 ile beşinci; yoğun rekabet, dalgalanmalar veya durgunluk gibi durumlar yüzde 21 ile altıncı sırada. Ekonomik yaptırımlar ve korumacılık gayelerini içeren regülasyonlar ile siber saldırılar yüzde 18 ile yedinci sırayı paylaşıyor. Hırsızlık, yolsuzluk ve dolandırıcılık riski ise yüzde 15 ile dokuzuncu. Türkiye'de itibar ya da marka değer gerilemesi yüzde 9 oranı ile son sırada bulunuyor.
CİHAN