Bursa Uludağ Çevre Teknolojileri Ar-Ge Merkezi (ULUÇEV) Genel Müdürü Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, dünya nüfusunun dörtte üçü sularla kaplı olmasına rağmen kullanılabilir su kaynaklarının oldukça sınırlı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, "Ülkemizde kişi başına su tüketimi ortalama 110 litre iken, kişi başına düşen yıllık su miktarı ise bin 400 – bin 500 metreküp olup, ülkemiz bilinenin aksine su fakiri ülkeler sınıfındadır." dedi.
Dünya nüfusunun 7 buçuk milyon kişiye yaklaştığı günümüzde su kaynaklarına olan talebin hızla artmakta olduğu kaydeden Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, "Dünya nüfusunun dörtte üçü sularla kaplı olmasına rağmen kullanılabilir su kaynakları oldukça sınırlıdır. Mevcut su kaynakları, sadece yüzde 2,5 oranında insanların kullanımı için elverişlidir. Bu su kaynaklarının yüzde70'i tarımsal amaçlı kullanılmakta, yüzde 19'u sanayi amaçlı, yüzde 11'i ise evsel amaçlı kullanılmaktadır." şeklinde konuştu.
Gelişmiş ülkelerde su tüketimi 250-300 litre olduğunu da belirten ULUÇEV Genel Müdürü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu oran gelişmemiş ülkelerde 60-70 litreye kadar düşmektedir. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına düşen yıllık su miktarı 8 bin – 10 bin metreküptür. Kişi başına düşen yıllık su miktarı 3 bin ila 8 bin metreküp olan ülkeler yeterli suya sahip olup, bin – 3 bin metreküp suya sahip ülkeler, su fakiri sayılan ülkelerdir. Bu sayının altında kalan ülkeler ise su kıtlığı yaşayan ülkelerdir. Ülkemizde kişi başına su tüketimi ortalama 110 litre iken, kişi başına düşen yıllık su miktarı ise bin 400 – bin 500 metreküp olup, ülkemiz bilinenin aksine su fakiri ülkeler sınıfındadır."
İklim değişikliği ve küresel ısınmanın su kaynaklarına olumsuz etkilerinin kullanılabilir su kaynaklarının hızla azalmasına sebep olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye, 2023 yılından itibaren su kaynaklarını yüzde 100 kullanmayı planlamaktadır. Buna rağmen ülkemizde su kaynakları plansız kullanılmakta, yasadışı ve aşırı kullanımların önüne geçilememektedir. Bu durum su kaynaklarının hızlı bir şekilde azalmasına sebep olmaktadır. Buna engel olmak için havza bazlı çalışmaların üzerinde durulmalı ve havza bazlı deşarj kriterleri belirlenmelidir. Ayrıca atık suların geri kullanılması çalışmaları arttırılmalı, geri kullanılan sular proses suyu, tarımsal sulama suyu olarak kullanılarak su kaynakları korunmalıdır. Uludağ Çevre Teknolojileri Ar-Ge Merkezi olarak biz, atık suların yüzde 99,8'ini geri kazanan ve sıfır sıvı deşarjı sağlayan arıtma sistemlerini geliştirdik. Bu sistem su sıkıntısı çeken ve yüzeysel suların korunması istenen tüm bölgelerde uygulanabilen, Endüstriyel Simbiyoz uygulamalarını içeren bir sistemdir. Ülkemizde de bu teknolojilerin kullanımı yaygınlaşmalı geç kalınmadan araştırma geliştirme çalışmaları yapılmalıdır."
CİHAN