Aralarında New York Times Genel Yayın Yönetmeni Dean Baquet, AFP Küresel Haber Müdürü Michèle Léridon, VICE Media kurucusu Shane Smith, La Stampa Yazı İşleri Müdürü Mario Calabresi, Süddeutsche Zeitung Yazı İşleri Müdürü Wolfgang Krach, The New Yorker Editörü David Remnick, Dawn Editörü Zaffar Abbas, Mizzima Media Group Yazı İşleri Müdürü Soe Myint, Caravan Genel Yayın Yönetmeni Vinod K Jose, Sunday Punch Editörü Toyosi Ogunseye ve The Washington Post Genel Yayın Yönetmeni Martin Baron'un bulunduğu isimler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazdıkları mektupta son 2 ayda "gazetecilere saldırı ve tacizlerin alarm seviyesine yükseldiğini" vurguladı.

Muhalif basına karşı takınılan tavırların endişe verici olduğunu kaydeden editörler, Erdoğan'a "nüfuzunu kullanarak, medya mensuplarını koruması" çağrısı yaptı. Dünyanın önde gelen duayen gazetecileri, Erdoğan'a 1982 Anayasası'nı hatırlatarak 'ifade özgürlüğü'ne dikkat çekti. WAN-IFRA'dan mektupla ilgili yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'de gazetecilerin hapse atıldığı, medya şirketlerinin saldırıya uğradığı ve özgür medyaya karşı sürekli tahrik edici yorumlarda bulunulduğu" belirtildi.

AK Parti milletvekili Abdurrahim Boynukalın ile Erdoğan sempatizanı medyanın gazeteci Ahmet Hakan ve Hürriyet Gazetesi'ne yönelik saldırılarına da dikkati çeken kuruluş, Cumhurbaşkanı'nı eleştiren Koza-İpek medyasının "basılarak gasp edildiğini" vurguladı.

Aralarında New York Times, Washington Post gibi dünyanın önde gelen gazete editörlerinin kaleme aldığı mektupta, Türkiye'yi ve uluslararası toplumu ilgilendiren bir seçim arefesinde hükümetin gazetecileri koruyamamasının, ülkenin demokrasi duruşuna zarar verdiği vurgulandı.

BÜYÜK ENDİŞE DUYUYORUZ

Erdoğan'a hitaben yazılan mektupta, "Gazeteciler, Türk halkı ve uluslararası medya çalışanlarının korunması ve işlerinin yapılmasına herhangi bir engel çıkarılmaması konusunda nüfuzunuzu kullanmanızı istiyoruz. Dünyayı, Türkiye'yi ilgilendiren ve endişelendiren bu önemli seçim arefesinde Türk hükümetinin gazetecileri koruması ve gereken önemi vermemesi, ülkenin önemli konumunu sarstı ve demokrasi duruşunu zarara uğrattı. Seçim yaklaşırken bizler hükümet muhaliflerinin yaşadıkları son olaylardan dolayı büyük endişe duyuyoruz." denildi.

Editörler, "Hükümetin, gazetecilerin güvenliğini sağlamaması, dokunulmazlık haklarından mahrum bırakması, üstüne üstlük muhalif/bağımsız gazetecilere yönelik saldırıları kınamaması, endişeleri artırıyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin bir parçası olduğu hatırlatılan mektupta "Türkiye 1982 Anayasası ile tüm vatandaşları kapsayan bu hakları elde etti. Türkiye'deki tüm kurumlar bu haklara saygı göstermek zorunda ve ifade özgürlüğü hakkının devam edebilmesi için tedbir almalıdır." ifadelerine yer verildi.

DEHŞETE DÜŞTÜK

Bu yolla gazetecilerin, yayınların ve medya gruplarının hedef alınmasının kendilerini dehşete düşürdüğünü belirten duayen gazeteciler, "Türkiye dışında ve içinde olayları tam ve doğru şekilde haberleştirmenin yol açtığı sonuçlardan dolayı endişelerimiz artıyor." dedi.

Üyeler, yazının sonunda Erdoğan'a basın özgürlüğünü teşvik etme çağrısını yineledi.

WAN-IFRA, Dünya'nın 120 ülkesinde 18 binden fazla medya kuruluşunu bünyesinde bulunduran en büyük küresel basın meslek örgütü. Dünyanın önde gelen televizyon ve gazetelerinin yanısıra AP ve AFP gibi büyük haber ajansları da WAN-IFRA'nın üyeleri arasında yer alıyor.