Amerika Birleşik Devletleri’nde seçmen 3 Kasım’da sandık başına gidecek. Seçimlerin neticesinde ABD Başkanı’nın yanı sıra, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nin üyeleri ve 100 sandalyeli Senato’nun 33 üyesi belli olacak. Kendine özgü bir seçim sistemi ve başkan belirleme süreci olan ABD’de seçim süreci hakkında merak edilenleri DW derledi
Kimler yarışıyor?
ABD’de başkanlık seçimlerinde iki büyük parti belirleyici oluyor: Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti.
Demokrat Parti içerisinde sol popülizmden sosyal demokrasiye, muhafazakarlıktan merkezciliğe kadar geniş yelpazede ideolojik kanat olsa da parti, çoğunlukla modern liberalizmi veya sosyal liberalizmi temsil ediyor.
Cumhuriyetçi Parti’nin ideolojisi ise daha çok sağ, merkez sağ veya muhafazakarlık olarak tarif ediliyor. Özellikle dindar Protestan grupların desteğine sahip olduğu bilinen partide, kürtajın yasaklanması, serbest silah kullanımı, devletin ekonomiye müdahelesini asgariye indirme gibi politikalar öne çıkıyor.
Demokrat Parti’nin adayı daha önce Barack Obama döneminde başkan yardımcılığı da yapmış olan Joe Biden.
Cumhuriyetçi Parti’nin adayı ise halen ABD Başkanı sıfatını taşıyan Donald Trump.
Adayların vaatleri neler?
Ekonomi, sağlık ve dış politika gibi konularda iki aday da taban tabana zıt politikalar vaat ediyor.
Pandemiyle birlikte gündemi daha da çok meşgul eden sağlık politikaları alanında Başkan Trump’ın vaadi, Düşük Maliyetli Sağlık Sigortası’nı (ACA) tümüyle ortadan kaldırıp yeni bir sağlık sigortası sistemi kurmak. Biden ise ACA’yi geliştirip tüm ABD’liler için daha ulaşılabilir bir hale getirme hedefinde.
Yine ekonomi politikalarında Trump, vergilerde indirime gitmeyi ve şirketlerin ülke içindeki yatırımlarına teşviği ön plana çıkarırken Biden'ın ajandasında daha fazla geliri olandan daha yüksek oranda vergi alınması, bu vergilerin kamu yararına harcanması var. Her iki aday da özellikle pandemi döneminde artan işsizliği azaltmayı vaat ediyor.
Dış politikada ise Donald Trump, ABD’nin ulusal çıkarlarını uluslararası alanda korumaya devam edeceğinin ve uluslararası kurum ve ortaklıklarla olan anlaşmazlıkların devam edeceğinin sinyalini verirken Biden, ülkenin diplomatik ilişkilerini “onaracağını” söylüyor.
Seçmen nasıl oy kullanıyor?
ABD’de oy kullanma usülleri eyaletten eyalete farklılık gösteriyor. Belirlenen seçim merkezlerinde oy kullanma seçeneği her eyalette varken, posta yolu ile oy kullanmak da mümkün.
Bazı eyaletlerde seçmene doğrudan oy pusulaları gönderilirken, bazı eyaletler seçmenin posta yoluyla oy kullanmak için başvuruda bulunması gibi ek şartlar koşuyor. Bu yıl COVID-19 pandemisi sebebiyle seçmenin, geçmiş yıllara göre daha yüksek bir oranda posta oyu kullanacağı tahmin ediliyor.
3 Kasım'da aslında posta yoluyla oy pusulası göndermeyen seçmenler sandık başına gidecek. Yine sandıkların açılma ve kapanma saatleri de eyaletten eyalete değişiklik gösteriyor. Ancak tüm eyaletlerde oy verme işlemi, 4 Kasım 2020 günü Türkiye saati ile 05.00’da sona erecek.
Başkan nasıl belirleniyor?
ABD’de halk oylamasında en yüksek oyu alan aday doğrudan başkan sıfatını alamıyor. Başkanın belirlenmesi dolaylı bir yoldan, Seçici Kurul aracılığıyla yapılıyor.
Seçmen, kayıtlı olduğu eyalette Seçici Kurul’da yer alacak delegeleri seçiyor. Bu delegeler, daha önce parti kurultaylarında belirlenmiş olan delegeler. Eyalette en çok oyu alan parti, o eyalet adına Seçici Kurul'a delegelerini gönderme hakkını da kazanmış oluyor.
Seçici Kurul’da toplam 538 delege yer alıyor. Başkan seçilmek için 270 delegeyi toplamak gerek. Halk oylamasında oransal olarak en yüksek oyu alan aday, her zaman seçimin kazananı olmayabiliyor.
Örneğin, önceki seçimlerde Demokratların adayı olan Hillary Clinton, toplamda rakibi Trump'dan ülke genelinde daha fazla oy almasına karşın, delegelerin dağılımı farklı bir tablo oluşturduğu için Seçici Kurul'da çoğunluğu sağlayamadı ve başkan seçilemedi.
Bu sebeple delege sayısı yüksek olan eyaletlerde seçimi kazanmak çok daha önemli olarak görülüyor. Eyaletlerin delege sayısı nüfusa göre bir oranla belirleniyor. En çok delegeye sahip eyaletler sırasıyla, Kaliforniya (55), Teksas (38), New York (29), Florida (29), Illinois (20) ve Pennsylvania (20).
Bunun yanında, bir de Salıncak Eyalet (Swing State) olarak bilinen eyaletler var. Geleneksel olarak Demokrat veya Cumhuriyetçilere oy verme eğiliminde olan eyaletlerin dışında iki parti arasında oy geçişkenliğinin nispeten daha yüksek olduğu bu eyaletlerdeki sonuçlar, seçim sonucunu belirlemede kritik öneme sahip.
ABD basınında “Salıncak Eyalet” sıfatıyla öne çıkan eyaletlerden bazıları, 11 delegesi olan Arizona, 29 delegesi olan Florida, 16 delegesi olan Georgia, yine 16 delege ile Michigan, 10 delegesi bulunan Minnesota, 15 delegeyle North Carolina, 20 delege ile Pennsylvania, 10 delege ile Wisconsin, 6 delege ile Iowa.
Sonuçta, tüm bu eyaletlerden gelen sonuçlar Seçici Kurul’da hangi partinin çoğunluğu sağladığını gösterecek. Seçici Kurul’un seçeceği başkan adayı da yeni ABD Başkanı sıfatını alabilecek.
Sonuç ne zaman belli olacak?
Oyları sayma görevi 3 Kasım’dan itibaren resmi olarak başlayacak. Eğer yeniden sayım gibi bir durum söz konusu olmazsa eyaletler kasım ayı içerisinde oylarının sayımını tamamlamış olacak. Tüm seçmen oylarının Washington’a gönderilmesi için verilen tarih ise 16 Aralık.
Oy sayım işlemleri haftaları bulabilse de seçimin ardından yapılan sandık çıkış anketleri, büyük oranda ABD’nin bir sonraki başkanı hakkında resmi olmayan sonucu gösteriyor. Yani seçim akşamından sonra ABD’nin bir sonraki başkanının belli olması bekleniyor.
Ancak, seçimlerin sonucunda ABD Başkanı olarak seçilen kişi hemen göreve gelemeyecek. Anayasa'ya göre seçilen başkanın dönemi 20 Ocak’ta yapılacak yemin töreniyle resmen başlıyor. Seçimi kazanan aday, 20 Ocak 2021'den 20 Ocak 2025'e kadar ülkeyi yönetecek.