Haftalık The Economist dergisi son sayısında Pazar günü yapılacak yerel seçimler öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemlerini değerlendirdi. Dergi, "Bir zamanlar kalemle terör suçu işlendiğini söyleyen Erdoğan, şimdi dikkatini sebzeyle terör suçu işleyenlere yöneltti" yorumunda bulundu.
Economist'teki yazı, "Erdoğan Batı'yı terörizmle suçladı" başlığını taşıyor. Başlığın altında da, "Erdoğan toptancılara öfkeli" ifadeleri yer alıyor.
Dergi Erdoğan'ın geçen ay bir mitingde "Patlıcan, domates, patates ve salatalık fiyatlarını artırdılar. Terör saçıyorlar" diyerek toptancıları suçladığını hatırlatıyor.
Yazıdan bazı satırlar şöyle:
"Hükümetin seçmenlerin dikkatini başka yöne çekmek için attığı adımlara rağmen, 31 Mart'ta belediye başkanlarını seçerken Türklerin çoğu için ekonomik göstergeler ağır basacak.
"Genele bakacak olursak, Erdoğan'ın partisi bu konuda başarılı oldu. İktidara geldiği 2002'den bu yana ekonomi yılda ortalama yüzde 5 büyüdü. Milyonlarca Türk artık yoksul değil.
"Ancak bu durum hızla değişti. Bir yıl içinde Türk Lirası yaklaşık yüzde 30 değer kaybetti. Enflasyon, AK Partinin iktidara gelmesinden bu yana en yüksek düzeye çıktı. Faiz oranlarındaki artış büyümeyi durdurdu. Şu an ülke ekonomisi resmen resesyonda."
Economist, geçen hafta Merkez Bankası'nın 6 milyar dolarlık döviz rezervini birkaç haftada erittiğine yönelik haberlerin ardından, Türk Lirası'nın yazdan bu yana bir günde en büyük değer kaybını yaşadığını hatırlatıyor. Erdoğan'ın buna cevabının ise spekülatörleri tehdit etmek olduğunu belirtiyor.
Dergi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun, müşterilerine Türk Lirası'nı elden çıkarma önerisinde bulundan JP Morgan hakkında inceleme başlattığını; yerel bankalara da ülke dışındaki piyasalara Türk Lirası göndermemeleri talimatı verildiği yönünde de haberler çıktığını hatırlatıyor.
"Bunun üzerine lira yeniden yükseldi ancak yabancı yatırımcının buna cevabı Türkiye'de hisselerini ve bonolarını elden çıkarmak oldu" demiş Economist.
'Erdoğan, Mansur Yavaş'a ders vermek istiyor'
Economist'e göre AKP seçimlerden sonra da iktidarda kalmaya devam edecek ancak bazı engebelerle karşılaşabilir.
Dergideki yazı şöyle sürüyor:
"Birçok kişi gözünü başkent Ankara'ya çevirmiş durumda. Zira Ankara'da muhalefetin belediye başkan adayı Mansur Yavaş, anketlerde AK Parti'nin adayı Mehmet Özhaseki'nin önünde görünüyor. Yavaş da seçim kampanyası sırasında, kendisine verilecek bir oyun, kötü ekonomi yönetimi ve yolsuzluğa karşı verilmiş bir oy olacağını söyledi.
"Erdoğan ve müttefikleri ise Yavaş'a ders vermek istiyor. Bu ayın başlarında hükümet yanlısı gazeteler ve haber kanalları, Yavaş'la ilgili karşılıksız çek iddialarını deşmeye başladı. Hemen ardından savcılar soruşturma başlattı. Erdoğan o günden beri Yavaş'ı 'seçimden sonra büyük bir bedel ödemekle' tehdit ediyor, seçilse bile onun görevden alınabileceğini ima ediyor.
"Erdoğan, muhafazakar tabanını harekete geçirmek için elinin altındaki her türlü silahı kullanıyor. Mitinglerde, Yeni Zelanda'daki cami saldırıları için Batı'yı suçladı, muhalefeti teröristlerden emir almakla, feminist protestocuları da ezanı yuhalamakla itham etti. (Oysaki protestocular göz yaşartıcı gaz sıkan polisi yuhalıyordu)"
"Seçimden bir hafta önce de, Osmanlı döneminde cami olarak kullanılan, Atatürk'ün müzeye çevirdiği Bizans katedrali Ayasofya'yı yeniden cami yapmayı önerdi Erdoğan.
"Türkiye'nin lideri, geleceği yerel seçimlere bağlıymışçasına bir kampanya yürütüyor. Aslında geleceği buna bağlı değil. Eğer çok kötü bir yönetim sergilemez ve erken seçim çağrıları olmazsa, önümüzdeki dört yıl boyunca yeni bir seçim görmeyecek. Ancak seçim olmasa da, ekonomiyle, liderlerinin sürekli gündemde tuttuğu komplolardan çok daha fazla ilgilenen milyonlarca Türkle yüzleşmek zorunda kalacak."