Hürriyet'ten Ece Çelik'in haberi şöyle:

İstanbul’dan Edirne’ye gitmek isteyen mültecilerin ilk adresleri Vatan Caddesi’ndeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü önü oluyor. Vatan Caddesi her zamankinden daha kalabalık. Otobüsler, minibüsler, taksiler, hatta özel araçlar bile müşteri kapma telaşında. Sığınmacılar, ceplerindeki paraya göre bir ulaşım aracı seçmek zorunda. Kim neye parası yetiyorsa ya da en hızlı nasıl gideceğini düşünüyorsa onu tercih ediyor. Ancak mülteciler bu durumdan şikâyetçi. Kendilerine fırsatçılık yapıldığını anlatıyorlar. 

Vatan Caddesi kenarına park edilmiş araçların şoförleri “Avrupa, Avrupa” diye bağırıp müşteri arıyor. Minibüs ve otobüslere istenen fiyat kişi başı 100 TL ile 200 TL arasında değişiyor. Normalde otobüs ücretleri 75 TL civarında ancak hiçbir turizm şirketinde yer yok. 

Bir taksici sınırların açıldığı ilk gece bir aileyi 4 bin dolara Edirne’ye götürdüğünü anlatıyor. Bir diğer taksi sahibi, “Allah’ından da korkun yok mu senin? O kadar paraya götürülür mü?” diye tepki gösteriyor. Tepki gösteren taksici kendi tarifesini sorunca, “Abla ben 1500 TL’ye götürüyorum. Sonuç olarak 250 kilometre yol gideceğiz. Dün denk geldi, bugün de bekliyorum, mutlaka birileri denk gelecek diye umut ediyorum” diyor.

Minibüsüyle yolcu bekleyen Ahmet Şinasi ise durumdan hem memnun, hem şikâyetçi. Uykusuz olduğunu, dün sabahtan bu yana 15 kez Edirne-İstanbul arası git-gel yaptığını anlatan Ahmet Şinasi, “Pazarlık yapmak isteyenler oluyor ama mümkün değil. Normal otobüsle gidemezler, yer yok. Buradan gitmek zorundalar. Ama bu insanlar gitsin, ülkemize bir daha da dönmesinler istiyorum. Bu yüzden götürüyorum” diye konuşuyor. Şinasi’nin sözleri etrafta bizi dinleyen diğer şoförler tarafından da destekleniyor. 

Sığınmacılar ise bir bekleyiş içinde. 25 yaşındaki Suriyeli Abdülselam, üç senedir kaldığı Türkiye’nin artık çok pahalı olduğunu anlatıyor. Daha iyi bir yaşam için Avrupa’ya gitmek istediğini belirten Abdülselam, parkta beklemekten de şikâyetçi:

 “Altı saattir parkta bekliyoruz. Otobüs fiyatları çok yüksek. Pazarlık yapmak istiyoruz ama kimse daha ucuza götürmeyi kabul etmiyor.”

Türkiye’nin Avrupa’ya geçişleri serbest bırakma kararının ardından Edirne’nin Pazarkule sınır kapısında toplanan mültecilerin sayısı hızla artıyor. Tarihi Meriç Köprüsü, Selimiye Camisi silueti eşliğinde Yunanistan sınırına hareket eden sığınmacı gruplarıyla dolup taşıyor. Meriç Köprüsü’nü geçtikten hemen sonra, yolda yürüme engelli Haydar ile karşılaşıyoruz. 23 yaşındaki Haydar, tam 2 gündür yolda olduğunu söylüyor.

Ailesiyle birlikte 3 yıl önce Irak’tan Türkiye’ye gelen genç adam, Türkiye’nin çıkışları serbest bıraktığını duyunca bir başına yollara düşmüş. Haydar’ın tekerlekli sandalyesini Suriyeli ve Afgan arkadaşları sırayla itiyor. Almanya’ya gitmek istediğini söyleyen Haydar, en büyük hayalinin Almanca öğrenip orada eğitim almak olduğunu belirtiyor.

Vakit kaybetmemek adına önce konuşmak istemeyen Iraklı genç, geceleri dinlenip gündüz yürümeye başladıklarından bahsediyor. Yolculuk sürecinde birçok kişinin kendilerinden para koparmaya çalıştığından bahseden Haydar, 1.5 litrelik su için 6 lira ödediğini söylüyor. Birçok sığınmacının da en büyük şikâyeti, bu noktaya gelene kadar ‘fırsatçıların’ kendilerinden faydalanmaya çalışması.

İlerleyen dakikalarda fırsatçılardan Hürriyet ekibi de nasibini alıyor. Muhabirin sığınmacıların hangi yöne gittiklerini sorduğu bir özel otomobil şoförü, ekibi 100 TL’ye söz konusu yerlere götürebileceğini söylüyor. Bu mesafe ise ortalama 2-3 kilometreye tekabül ediyor. Öte yandan dün Edirne otogarı, sınırı geçmeyi başaramayıp İstanbul’a geri dönenlerle doldu. Çoğunluğu yabancı uyruklu yolculardan oluşan İstanbul seferlerinde boş yer kalmaması dikkat çekti.