Uzun süredir kamuoyunun karşısına çıkmamaya özen gösteren Egemen Bağış'ın, 17-25 Aralık döneminde yayınlanan ses kayıtlarının montaj olduğu iddiasını yineleyerek kendisini aklama girişimi ve başkanlık sistemi güzellemeleri,  "Egemen Bağış kabineye girmeye mi hazırlanıyor?" sorusunu gündeme getirdi. Üstelik bu senaryo Ankara kulislerinde kapalı kapılar ardında yapılan kabine lotolarda dile getiriliyor.

AKP iktidarı tarafından üstü kapatılan 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu zanlılarından Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, operasyonlar sonrası süreçte görevden alınmıştı. Bağış, Recep Tayyip Erdoğan'a en yakın isimler arasında bulunuyordu.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 12 yıl boyunca başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever, yazdığı kitapta dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın 17-25 Aralık operasyonlarından sonraki süreçte revize edilen yeni kabinede, Egemen Bağış’ın da yer almasında ısrar ettiğini ancak Gül'ün buna karşı çıktığını yazmıştı.

Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti ABD'nin yeni başkanı Donald Trump yönetimiyle ilişkilerden umutlu olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Uzun süre ABD'de yaşayan ve ABD'de çeşitli ilişkileri olan Bağış  AKP çevrelerinde Türkiye-ABD ilişkileri açısından 'Erdoğan'ın altın eli' olarak biliniyordu. Uzun süredir kamuoyundan uzakta yaşayan Bağış'ın son zamanlarda dış politika ile ilgili demeçleri Erdoğan'ın Bağış'ı Dışişleri Bakanı koltuğuna atayarak hem ABD'nin yeni yönetimiyle hem de AB ile olan ilişkilerinde kullanabileceği senaryosunu gündeme getirdi.

Geçtiğimiz Ekim ayında verdiği bir röportajda 'Ülkemin bir emri olursa seve seve hizmet ederim ama şu anda çalışan arkadaşlarımız var. Onlar başarılı bir şekilde götürüyorlar. Siyasi bir düşüncem şu aşamada yok. İleride şartlar ne getirir onu bilemeyiz' tekrar siyasete dönebileceğinin sinyallerini vermişti.

17 Aralık soruşturma dosyasındaki fiziki ve teknik takip bulguları arasında bulunan, Egemen Bağış'ın evi ile AB Bakanlığı’nın İstanbul ofisine yapılan ziyaret görüntüleri ile bazı konuşma kayıtları basına sızmıştı.

Dosyada öne sürülen iddialar arasında, Reza Zarrab’ın Bağış’a “1,5 milyon doları bulan rüşveti” nisan, ağustos ve ekim aylarında eşit taksitlerle verdiği de yer aldı. Rakamın daha da büyüdüğü öne sürülen dosyada paraların ayakkabı kutusu, takım elbise ve çikolata kutusu içinde teslim edildiği öne sürüldü.

Bağış, kamuoyunda “Bakara makara” olarak anılacak ses kaydı ortaya çıktıktan sonra Doğan Medya Grubu ile yolları ayrılan dönemin Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir’e “Her cuma (Twitter’da) bir tane ayet sallıyorum” demişti.