Eğitim İş Malatya Şubesi İl Temsilcisi Hüseyin Kara, "7 Haziran sonrası istediği mutlak sonucu elde edemeyenler, diktatörlük hevesleri, 13 yıllık hukuksuzluklarının, yağma ve talanlarının hesabının sorulamaması için bugün kaosu kendi elleriyle var etmektedirler." dedi.
Hüseyin Kara, gündeme ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 32 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırının ardından arka arkaya şehit haberleri geldiğini belirtti. Ulusal bütünlüğü, iç barış ve toplumsal huzura kast eden terör eylemlerinin giderek tırmandığını ifade eden Kara, şöyle devam etti: "Önceki gün ailesiyle birlikte terörist saldırıya maruz kalan Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Aslan Kulaksız ve Şemdinli'de silahlı saldırıya uğrayan Astsubay Ziya Sarpkaya hayatını kaybetmiştir. Yapılan bu terör eylemlerini şiddetle kınıyor, şehit Aslan Kulaksız ile şehit Ziya Sarpkaya'nın ailelerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Küresel savaş bezirgânlarının Ortadoğu'daki maşalığını yapmayı hedefleyen bir uluslararası siyasetin sonucunda ülkemizdeki terör saldırıları artmıştır. Suruç'ta IŞİD saldırısıyla 32 gencimizin katledilmesiyle başlayan süreç, polis ve askerlerimizin şehit edilmeleriyle birlikte kanlı bir senaryoya dönüşüyor."
AKP hükümetinin ülkeyi yangın yerine çeviren dengesiz ve mezhepçi bir dış politika izlediğini vurgulayan Kara, şunları kaydetti: "Komşu ülke Suriye'nin ulus ve ülke bütünlüğünü yok sayan, sömürgeci küresel devletlerin Ortadoğu'da önce kaos yaratma sonrasında ise istedikleri düzeni tesis etme politikasının en önemli ortağı olmayı BOP' un eş başkanlığının bir gereği olarak kabul eden AKP iktidarı, ülke çocuklarının, güvenlik güçlerinin dökülen kanı üzerinden yeni bir iç politik manevrayı hedefliyor. 7 Haziran sonrası istediği mutlak sonucu elde edemeyenler, diktatörlük hevesleri, cumhuriyeti tasfiye gayretleri sekteye uğrayanlar, seçim sonuçlarını 'millet kaousu seçti' olarak yorumlamışlar, 13 yıllık hukuksuzluklarının, 13 yıllık yağma ve talanlarının hesabının sorulamaması için bugün kaosu kendi elleriyle var etmektedirler."
"Ancak AKP hala ülkeyi tek parti iktidarıyla yönetmekte ve sorumsuzca bir savaş politikası yürütmektedir" diyen Kara, şu değerlendirmelerde bulundu: "Atatürk'ün ulus ve ülke tanımını kabullenemeyenler, Ortadoğu'daki kanlı terör örgütlerine 'terör örgütü' diyemeyenler, gönderdikleri tırlar dolusu silahlarla komşu Suriye'nin ayrılıkçı, gerici unsurlarını besleyenler, Suriye'de de Irak'ta olduğu gibi uydu devletçiklerin kuruluşuna giden yolların taşlarını kendi elleriyle döşemişlerdir. ABD ile varılan yeni mutabakat gereği, Türkiye'ye Azez-Trablus hattının IŞİD'den arındırılması görevi verilmiştir. Bölgenin IŞİD' den arındırılmasından sonra, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmayı hedefleyen başka grupların eline geçmeyeceğine dair bir garanti söz konusu değildir. 7 Haziran 2015'te halkın sandığa yansıttığı siyasal tercihin gereği yapılmalı, belirsizlik ve kaos ortamından çıkılmalıdır.
Halk 50 önce AKP'yi iktidardan düşürmüş, ülkeyi tek başına yönetme yetkisini elinden almıştır. Meşru hükümet dışında Suriye'de herhangi bir siyasal muhatap kabul edilmemelidir. Suriye'nin ülke ve ulus bütünlüğünü ortadan kaldıracak emperyalist politikaların parçası olmaktan vazgeçilmeli, ayrılıkçı-gerici terörist gruplara yapılan yardımlar sonlandırılmalı, Suriye'nin meşru siyasal iktidarı öncülüğünde istikrara götürecek politikalar desteklenmelidir. Ülkemiz ve bölgemiz, içine sokulmak istenilen savaş, kargaşa ve terör ortamından ancak bölge ülkeleriyle teröre karşı ittifak kurarak ve her türden dış müdahaleye karşı kararlı bir tutum sergileyerek çıkabilir. Ülkemizdeki terörün kışkırtılmasına yönelik karanlık senaryoların bedeli gençlerimize, güvenlik güçlerimize ve sivil halkımıza ödetilmektedir. Terörü besleyecek her türlü politikadan vazgeçilerek, bölgemizin huzur ve istikrarına katkı sunulmalıdır. Bir insanlık suçu olan terörün her türlüsünü lanetliyoruz."
CİHAN