Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, artan terör eylemlerinin turizme darbe vurduğu gerekçesiyle 2015-2015 eğitim öğretim yılının Kurban Bayramı tatili sonrasına ertelendiği için okulların bugün açıldığını hatırlatarak, "AKP iktidarı, turizm sektörünün ihtiyaçları karşısında, kar hesabıyla gösterdiği hassasiyeti, söz konusu eğitim-öğretim olunca ne yazık ki gösterememiştir." dedi.
Veli Demir, yaptığı yazılı değerlendirmesinde, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da artan terör eylemleri ve çatışma ortamının en fazla eğitime darbe vuracağının ortada olduğuna işaret etti. Veli Demir, şunları kaydetti: "Eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin can güvenliğini sağlayacak önlemler alınmadığı gibi çatışmalar nedeniyle hasar gören birçok okulun tamiratı henüz yapılmamıştır. Öte yandan, taşımalı eğitimin en fazla Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yapıldığı dikkate alındığında, merkez okullara taşınan öğrencilerin can güvenliğinin sağlanması için hiçbir tedbir alınmamıştır.
Yaşanan onca olumsuzluğa rağmen, eğitim biliminin en temel ilkelerine aykırı düzenlemelerde ısrarını sürdüren Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi niteliksizliğe, düzensizliğe ve kaosa sürükleyerek çocuklarımızın geleceği ile oynamaya devam etmektedir."
OKULLARIN ÖDENEK VE ALTYAPI SORUNLARI DEVAM EDİYOR
Okulların ödenek ve altyapı sorunlarının devam ettiğine vurgu yapan Demir, kamu kaynaklarıyla özel okullara kıyak yapıldığını belirtti. Demir, şu tespitlerini paylaştı:
"AKP iktidara geldiği günden bu yana eğitimde özelleştirme kapsamında çeşitli adımlar atmıştır. Dershanelerin kapatılma süreci ile bu girişimler hızlanmıştır. 2015-2016 eğitim öğretim yılında binden fazla dershane Temel Liseye dönüşmüştür. Dershanelerin kapatılması ile üniversiteye hazırlık amacı ile öğrenciler Temel Liselere yoğun bir şekilde kayıt yaptırmış, üniversiteye hazırlık maliyeti 12-15 bin TL'ye kadar yükselmiştir.
AKP hükümeti, 6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında özel okullara kayıt yaptıracak olan öğrencilere 3 bin 750 TL'ye kadar destek vermektedir. Bu desteğin toplam maliyeti yaklaşık 1 milyar 116 milyon 300 bin TL'dir. Bu ödenek devlet okullarını geliştirme amacı ile kullanılmalıdır. Ödeneğin devlet okullarına aktarılması halinde öğrenci başına 63,78 TL'lik bir kaynak aktarımı yapılacaktır. Dolayısıyla bin kişilik bir okula yaklaşık 64 bin TL kaynak verileceğinden okulların velilerden zorunlu olarak bağış toplamasının da önüne geçilecektir."
KAMUSAL EĞİTİME AYRILMASI GEREKEN KAYNAKLAR DERSHANELERİN DÖNÜŞÜMÜ BAHANESİYLE ÖZEL ÖĞRETİME AKTARILIYOR
Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılmasının, özel okulların eğitim içindeki payının arttırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmek istenmesinin, iktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil, piyasa güçlerinin olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Demir devamında, "Yıllardır bir taraftan devlet okullarında eğitimin niteliğini bilinçli olarak düşüren, özel öğretimi özendirmek için özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla destekleyen, kamusal eğitime ve okullara yeterli bütçe ayrılması ile ilgili talepler gündeme geldiğinde 'kaynak yok' bahanesini ileri süren siyasi iktidar, adeta halkımızla alay etmektedir." dedi.
ÖĞRETMEN AÇIKLARININ KAPATILMASI
Milli Eğitim Bakanlığının resmi açıklamalarına göre mevcut öğretmen açığının 120 bin olmasına ve 400 bin civarında atanmayan öğretmen olmasına rağmen Eylül 2015'te 37 bin öğretmenin ataması yapıldığını hatırlatan Veli Demir, sayının bu kadar düşük olmasının bakanlığın sonraki dönemde de ücretli öğretmen politikalarına devam edeceğinin göstergesi olduğunu belirtti.
"Atamalarda aslan payı ise yine Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine ayrılmıştır." diyen Demir, şu ifadeleri kullandı: "717 İ.H.L meslek dersleri öğretmeniyle birlikte toplam 4 bin 536 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni atanması olması dikkat çekicidir. Birçok branşta öğretmen ihtiyacı olmasına rağmen, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşının ilk sırada olması eğitimin dinselleştirilmesi politikalarının devam edeceğinin açık bir göstergesi olmuştur.
4+4+4 eğitim sistemi ile seçmeli din derslerinin konulması, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin özellikle yönetici olarak atanmaları bu branşa olan ihtiyacı artırmıştır. Yine ortaokullarda derse giren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin ilkokulda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine de girmesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bilinçli olarak planlanmış bu nedenle de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ihtiyacı ortaya çıkarılmıştır. Bu masum bir sonuç değildir; bu, hükümetin eğitimde uyguladığı ayrımcı politikaların bir sonucudur."
İMAM HATİPLERİN ÖĞRETMEN KADROSU AVANTAJLI
Genel Başkan Demir, bugün okullarda bilim ve fen dersleri ile spor ve sanat derslerinin sayısı düşerken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin sayısı sözde seçmeli ama gerçekte zorunlu din bilgisi dersleriyle haftada 10 saate kadar çıkabildiğine işaret ederek, "MEB'in 2014/2015 istatistiklerine göre Türkiye genelinde imam hatip ortaokulu sayısı bir yılda 1361'den 1597'ye, imam hatip lisesi sayısı ise 854'ten 1017'ye çıkmıştır. Yine imam hatip ortaokullarında görev yapan öğretmen sayısı 11 bin 408'den 17 bin 325'e, derslik sayısı ise 7 bin 134'ten 10 bin 385'e yükselmiştir. İmam hatip ortaokullarında 22 öğrenciye 1 öğretmen düşmektedir. Öğretmen ihtiyacının had safhaya ulaştığı ülkemizde imam hatiplerin öğretmen kadrosu bakımından avantajlı olması dikkat çekicidir." bilgisini aktardı.
TAŞIMALI EĞİTİM UYGULAMASINDAKİ ARTIŞ SÜRÜYOR
Veli Demir açıklamasında, 6287 sayılı yasa hazırlanırken gerekçe olarak kesintisiz 8 yıllık eğitim nedeniyle kırsal kesimde pek çok köy okulunun işlevsiz kaldığı, fizikî şartların yetersiz olduğu, yatılı bölge okullarına ya da taşımalı eğitim merkezi olan okullara öğrencilerin taşınması için tahsis edilen servislerin uzun mesafeleri kat ettiği ve öğrencilerin bu yolculukta çektiği eziyetlerin ileri sürüldüğünü belirtti. Demir ayrıca kırsal bölgelerdeki ailelerin küçük kızlarını bu şartlardaki taşımalı eğitime vermeleri konusunda ciddi şikâyetleri olduğunu ve bu uygulamanın okullaşma, özellikle de kız çocuklarının eğitimi adına sorunlara kaynaklık ettiğinin ifade edildiğini, oysa 2015-2016 eğitim öğretim yılında taşımalı eğitimin artarak devam edeceğine dikkat çekti. Demir, "2012-2013 eğitim öğretim yılında taşınan öğrenci sayısı 801 bin 708 iken, 2013-2014 eğitim öğretim yılında toplam 23 bin 880 okul, 10 bin 551 merkez okula taşınırken taşınan ilkokul ve ortaokul öğrenci sayısı 825 bin 90'a çıkmıştır. 2014-2015 eğitim öğretim yılında ise 27 bin 921 okul, 10 bin 748 merkez okula taşınmış, taşınan öğrenci sayısı ise 850 bin 405 olmuştur." dedi.
İKİLİ EĞİTİM SORUNU HALA ÇÖZÜLEMEDİ
Yıllardır sınıf mevcutlarının azaltılması ve tekli öğretime geçilmesi hedeflenmekteyken 4+4+4 düzenlemesi ve artan sınıf mevcutları nedeniyle okulların önemli bir bölümünün ikili eğitime zorlandığını da ifade eden Veli Demir, 2015-2016 eğitim öğretim yılında da tam gün öğretime başlayan okulların önemli bir bölümünün ikili öğretime geçmek durumunda kaldığını Türkiye genelinde ilköğretimde 9 bin 919 okulda, liselerde bin 85 okulda olmak üzere toplam 11 bin 4 okulda ikili eğitim yapıldığı verisini aktardı.
OKULA BAŞLANGIÇ GİDERLERİ GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 34,61 ORANINDA ARTTI
Eğitim İş Genel Başkanı değerlendirmesini, "AKP iktidarı döneminde yaşanan hayat pahalılığı öğrencilerin kullandıkları malzemelere de yansımış, geçen yıla oranla yüzde 34,61'lik bir artış gerçekleşmiştir. Asgari ücretle hayatını devam ettiren bir kişi, okula başlayan çocuğu için, bir aylık maaşından fazlasını, en düşük maaş alan memur ise maaşının yüzde 70'ini okul masrafı olarak harcamak zorunda kalacaktır." cümlesiyle sürdürdü.
OKULA BAŞLANGIÇ GİDERLERİ ARTTI
Demir, 2015-2016 eğitim öğretim yılında; okulöncesi eğitime başlayan bir öğrencinin başlangıç giderinin 707,71 TL, İlkokul birinci sınıfa başlayan bir öğrencinin başlangıç giderinin bin 153,83 TL, Ortaokula (5. sınıfa) başlayan öğrencinin başlangıç giderinin bin 300,05 TL, liseye başlayan öğrencinin ise bin 426,02 TL olduğu tespitini açıkladı.
Anayasa'nın 42. maddesine göre, temel eğitimin, tüm vatandaşlara eşit ve parasız olması gerektiğini hatırlatan Veli Demir, şöyle devam etti: "Sosyal devlet anlayışı gereği, ülkemizdeki tüm çocuklara eşit şart ve olanaklarda eğitim almalarını sağlayacak ortamlar hazırlamalıdır. Öğrencilere ücretsiz kitap vererek, giderlerin azaltılamayacağı açığa çıkmıştır. AKP iktidarı bu uygulamayı siyaseten kullanarak yaptığı özelleştirmelerin, fahiş zamların, özel eğitime verdiği desteğin üzerini örtmekte, adeta kamuoyunun gözünü boyamaktadır."
4+4+4 SİSTEMİ EĞİTİME YIKIM YAŞATTI
Demir eğitimde yaşanan sorunları özetle şöyle aktardı: "Eğitim sisteminin karşı karşıya kaldığı sorunlar, 4+4+4 eğitim sisteminin uygulamaya konulmasının ardından bugün içinden çıkılamaz hale getirilmiştir. Eğitim sorunlar yumağı haline gelmiş, bakanlığın ayağına dolanmıştır. Bilim insanlarının ve eğitim örgütlerinin uyarıları dikkate alınmadan, yeterli hazırlık ve altyapı çalışmaları yapılmadan uygulamaya geçirilen 4+4+4 düzenlemesi eğitim sistemimizde yıkım yaratmıştır."
Dogma ve hurafelerin belirleyeceği bir toplumsal yapının oluşumuna zemin hazırlayan 4+4+4 düzenlemesinin, ülkeye daha fazla zarar vermeden kaldırılmasını talep eden Eğitim İş Genel Başkanı Demir, "Zorunlu 13 yıllık (1+12) bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim yapılması için hızla çalışmalar başlatılmalıdır. Ülkemizin geleceğini oluşturacak yeni kuşaklar, akıl, bilim ve sanat ortamında barış ve huzur içinde verilen bir eğitim sistemiyle yetiştirilmelidir." çözümünü önerdi. CİHAN