Eğitim-Sen Balıkesir İl Sekreteri Abdurrahman Bulut, sendika üyesi olan Dursunbey Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü A.K.Ö. ve Beden Eğitimi öğretmeni Ç.S.E.'nin, sosyal paylaşım hesaplarında bazı yazdıklarından sonra hedef gösterildiklerini söyledi. Facebook'ta bir hesap ve ilçedeki bazı esnafların, söz konusu iki üyeleri hakkında linç kampanyası başlattığını iddia eden Bulut, "Üyemizin, Trabzonspor Kulüp Başkanı'nın, 'Kadın gibi ağlayacağıma erkek gibi yaşarım.' sözü üzerine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 'Annelerimizden, bacılarımızdan ve kardeşlemizden özür dileriz.' başlığıyla paylaştığı bir videodan bahsediliyor. Eğer insanlar buradan bölücü olabiliyorsa gerçekten biraz fazla düşünmemiz gerekiyor. Cuma günü üyemizin evinin etrafı, 25-30 kişilik bir grup tarafından sarılmış ve üyemiz tehdit edilmiştir. Polisin grubu dağıtmasının ardından şube yöneticilerimiz, kaymakam ve emniyet yetkilileriyle görüşmüş ve skandal bir uygulamayla karşılaşmışlardır. Bunun üzerine A.K.Ö., eşyalarını toplayıp ilçeyi terk etmiştir ve başka bir yere tayin istemiştir." dedi.
Eğitim-Sen İl Sekreteri Bulut, yetkililere seslenerek söz konusu kişilerin memur olduğunu ve yaptıklarının suç teşkil etmesi durumunda cezanın, çalıştıkları kurumlar tarafından verileceğini söyledi. Aksi halde ülkedeki anarşi ve terörün daha da kötü bir hal alarak, çalışma ve iş güvenliğinin ortadan kalkacağı uyarısında bulundu. Sosyal paylaşım siteleri üzerinden üyelerini hedef gösteren ve insanları tahrik eden üç kişi hakkında ise savclığa suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti. Abdurrahman Bulut, emniyet yetkililerinin ve kaymakamlığın, görevini yapmak yerine, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle üyelerini ilçeyi terk etmeye yönlendirdiğini savundu. 52 yaşındaki Müdür A.K.Ö.'nin, üç yıl önce Manyas ilçesinden Dursunbey'e tayin edildiğini de belirten Bulut, göreve iade davasını kazanmasına rağmen dönmediğini aktardı.
'ÜYELERİMİZİN EVLERİ SARILIP TEHDİT EDİLİYOR'
Dursunbey'de Eğitim-Sen üyesi dookuz kişi olduğu bilgisini veren İl Sekreteri Bulut, Edremit ilçesinde de benzer bir durumla karşılaşan iki sendika üyesine karşı aynı şekilde linç kampanyası başlatıldığını söyledi. Dursunbey'de geçen hafta yaşanan olayın çok vahim olduğunu belirten Bulut, "İlçede öğretmen olan üyelerimiz, 'Vine Politik' adlı Facebook hesabı tarafından 7 Ocak 2015 tarihinde hedef gösterilmiştir. Hedef gösterilmesinin hemen ardından cuma günü, üyemizin evinin etrafı 25-30 kişilik bir grup tarafından sarılmış ve üyemiz tehdit edilmiştir. Polisin grubu dağıtmasının ardından şube yöneticilerimiz, kaymakam ve emniyet yetkilileriyle görüşmüş ve skandal bir uygulamayla karşılaşmışlardır. Kaymakam ve emniyet yetkilileri, üyelerimizin can güvenliğinin olmadığını belirtmişler, çözümü de üyelerimizi ilçeyi terk etmeye yönlendirmekte bulmuşlardır. Söz konusu hesap incelendiğinde CHP yöneticilerinden HDP yöneticilerine, ünlü simalardan baro başkanlarına kadar çok sayıda kişi hakkında nefret içerikli haberlerin, karalama kampanyalarının yapıldığı görülmektedir. Ayrıca bu sayfanın, '#ihbarediyorum' ve '#DeşifreEdiyoruz' hashtagleri ile çok sayıda kamu emekçisi hakkında linç girişimleri başlatacak bir çalışma içerisinde olduğu da aleni biçimde ortadadır." dedi.
'YÖNETİCİLER SESSİZ KALDIKÇA SALDIRILAR ARTIYOR'
Yaşananları faşizm olarak değerlendiren Eğitim-Sen İl Sekreteri Bulut, hükümetin kendisi gibi düşünmeyenlerin can güvenliğini ya da diğer temel hak ve özgürlüklerini korumaktan imtina etitğini, polisin bütün ilişkilerin içine sızarak adeta muhalif avına çıktığını iddia etti. Yaşanan olaylardan sonra üyelerinin can güvenliğinin ortadan kalktığını belirten Bulut, onların haklarını sonuna kadar savunacaklarını bildirdi. Yöneticilerin sessiz kalması durumunda saldırıların arttığını da savundu.
Dursunbey Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü A.K.Ö.'nün, baskılar karşısında yalnız kaldığını ve daha fazla dayanamayarak geçen pazar günü eşyalarını toplayıp ilçeyi terk etmek zorunda kaldığını söyleyen Abdurrahman Bulut, "Çünkü burada yeni bir provokasyon, ortamı Dursunbey'de çok daha farklı bir noktaya getirecekti. Arkadaşımızın ilçeyi terk etmesi, onun suçlu olduğu anlamına gelmiyor. Sadece ona sahip çıkması gerekenlerin sahip çıkmadığının en somut göstergesidir. Bunun üzerine arkadaşımız, pazar günü apartopar eşyalarını toplayarak Ankara'ya, ailesinin yanına gitmiştir. Son dönemlerde sürekli muhalif olanların sindirilmesi ve en kolay yolun da terör yandaşı yaftası vurulmasıdır. Bugün, 'Çocuklar ölmesin, okullar açık olsun, eğitim öğretim engellenmesin' dediğinizde terör yandaşı olarak yaftalanırsınız. Acı olanı da budur." ifadelerini kullandı. CİHAN