Çankırı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Çankırı İl Temsilciliği Ankara'da terör katliamı sonrası kınama ve başsağlığı mesajı yayınlayarak terörü lanetledi.
Eğitim-Sen, ölen canları anmak, ve katliamı protesto etmek için 12-13 Ekim 2015 günlerinde iş bırakacaklarını açıkladı.
Eğitim-Sen, Çankırı İl Temsilcisi Nurcan Yanık, "10 Ekim'de Ankara'da 'Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi' için toplanmıştık. Sarayın saltanatı uğruna aylardır dökülen kanlara dur demek, savaşa karşı, barışı savunmak için yollara düştük. Kamu emekçilerinin, işçilerin, halkların özlemlerini haykırmak, umutlarını yaşatmak için, kandan ve savaştan beslenenlere karşı 'Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!' demek için gelmiştik." dedi.
"Güvenlik zafiyeti yok diyorlar hiç kimse bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin" diyen Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin dört bir yanından, emek, barış ve demokrasi taleplerimizi haykırmak için gelmiş, kadını, erkeği, genci yaşlısı, barış türküleriyle birlikte halaya durmuştuk. Türkiye'nin göbeğinde, Ankara Garı'nın önünde, binlerce polisin gözü önünde patlattılar bombalarını. 128 canımızı aldılar aramızdan. Canımızdan can gitti, yüreklerimiz dağlandı. Annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızı kaybettik. İki gündür yüreğimiz yanıyor, içimiz kanıyor. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyan ediyoruz. Bizler patlama sonrasında canlarımızı kurtarmaya çalışırken, polislerini gaz bombaları ile üzerimize salanlar, yüzümüze sırıtarak, 'güvenlik zafiyeti' yok diyorlar. Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin. Ankara'nın orta yerinde göz göre göre bombaları patlatanları, yakın tarihimizin en vahşi saldırısına göz yumanları biliyor, katillerin hepsini tanıyoruz. Katiller; diktatörlük heveslileri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kaldığı için, ülkeyi kan gölüne çevirip, yaşanan ölümler üzerinden 'oy avcılığı' yapanlardır."
Yanık, basın açıklamasını şöyle tamamladı: "Katiller; yarattıkları şiddet, korku ve katliam atmosferinde ,'tek başına iktidar' olmak için ülkeyi ateşe atıp, kendilerini kurtarmaya çalışanlardır. Emek, barış ve demokrasi mitingimizi kana bulayanlara ve katliama seyirci kalanlara sesleniyoruz: Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Bizi korkutmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Ne kadar saldırırsanız saldırın, korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve asla affetmeyeceğiz! Hepiniz döktüğünüz kanda boğulacaksınız! Kanlı ellerinizle işlediğiniz bütün suçlardan yargılanacak ve hesap vereceksiniz! DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak katliamda kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anmak, faşist katliamı protesto etmek için dünden itibaren üç gün yastayız. Pazartesi ve salı günü bütün Türkiye'de Grevdeyiz! Acımız büyük, yaralarımız derindir! Katiller ve arkasındaki güçler bulunana kadar bize rahat yok! Katliamın sorumluları hesap verene kadar susmayacağız, yılmayacağız ve asla affetmeyeceğiz!" CİHAN