ANTALYA (CİHAN)- Eğitim Sen'li öğretmenler, Antalya'nın Manavgat ilçesinde 'siyasi iktidara uyarı' amacıyla bir gün iş bırakma eylemi yaptı. Cumhuriyet Meydanı'nda 'Laik bilimsel eğitim ve demokratik yaşam için alanlardayız' sloganıyla yapılan eyleme CHP, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Manavgat Şubesi, Alevi Kültür Dernekleri Manavgat Şubesi ve Emekli Sen Manavgat Temsilciliği destek verdi.
Basın açıklaması yapan Eğitim Sen Manavgat Temsilcisi Bülent Irmak, 12 Eylül darbeci zihniyetinin günümüzdeki temsilcisi olan AK Parti iktidarı olduğunu söyledi. AKP iktidarının başta eğitim sistemi olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarını kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda, tekçi, baskıcı ve otoriter uygulamalar üzerinden tüm topluma dayattığını belirten Irmak, yıllardır özellikle eğitim sistemi üzerinden hayata geçirilen ve pedagoji bilimine tamamen aykırı olan bilim dışı politika ve uygulamaların 12 yıl içinde tarihte hiç olmadığı kadar arttığını savundu. Okul öncesi eğitimden üniversitelere kadar eğitim sistemi, bilimin en temel evrensel gerçekleri yok sayılarak düzenlendiğini ileri süren Irmak, "Siyasi iktidar, eğitimde bilimsel, laik ve demokratik ilke ve değerleri temel almak yerine, farklı din, mezhep ve kimlikleri yok sayan ayrımcı, ötekileştirici politikaları hayata geçiriyor. Çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü Türkiye halkları, iktidar tarafından okulda, işyerinde, mahallede ve sokakta inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden karşı karşıya getirilmek isteniyor." diye konuştu.
Irmak, eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında gündeme getirilen karma eğitimi kaldırma girişimleri, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması ve son olarak içeriği itibariyle din şurası şeklinde gerçekleşen 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararların kendileri için bardağı taşıran son damla olduğunu kaydetti.
'İÇ GÜVENLİK PAKETİ FAŞİST VE TOTALİTER GÖRÜLEN DÜZENLEMELER'
12 Eylül askeri darbesi sonrasında uygulanmaya başlanan zorunlu din dersi, yıllardır din ve vicdan özgürlüğü açıkça ihlal edilerek uygulandığını ileri süren Irmak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiş, ancak yargı kararlarına rağmen bugüne kadar gerekli adımlar atılmadığını dile getirdi.
Bu durum okullarda özellikle Alevi ve gayri Müslim öğrencilere yönelik ayrımcı, dışlayıcı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olduğunun altını çizen Irmak, "Türkiye'de bütün eğitim kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları ile gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılmıştır. Son olarak 'İç Güvenlik Paketi gibi örneklerini ancak faşist, totaliter rejimlerde göreceğimiz düzenlemelerle laik, bilimsel eğitim anlayışının yanı sıra eşit, özgür ve demokratik yaşam anlayışına karşı iktidar tarafından açık bir savaş ilanı söz konusudur." ifadesini kullandı.
Eylem, 'Gün gelecek AKP hesap verecek', 'Paralarımız saraylara gitmesin' sloganlarıyla son buldu. CİHAN