Kocaeli'nde faaliyet gösteren 5 eğitim sendikası temsilcisi, ilgi alanlarına giren konuları gazetelerden öğrendiklerini belirterek bu duruma tepki gösterdi. Temsilciler, "Lütfen herkes işini yapsın. Biz öğretmenler olarak kimsenin işine karışmıyoruz, akıl vermiyor, danışmanlık yapmıyoruz. Bırakın da işimizi yapalım. Basın üzerinden üzerimize her türlü iftira atmayı kendisine görev bilenler ve buna alet olanlar bilsinler ki, öğretmenler sahipsiz değildir." dedi.
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Yaşar Şanlı, Eğitim-Sen Şube Başkanı Suca Omurca, Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Bilal Şener ve Aktif Eğitimciler Sendikası Şube Başkanı Mahmut Mollarecep, İzmit Öğretmen Evi'nde ortak açıklama yaptı.
Sendikalar adına yapılan ortak açıklamayı okuyan Şanlı, demokratik bir ülkede yaşadıklarını, bu sebeple eleştirileri demokrasinin hoşgörüsü içinde kabullendiklerini ancak, eğitim konusunda tevazu gösterilmesinin ciddi sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyledi. Şanlı şöyle devam etti: "Kamuda işler yürüyemez hale geliyor. Kamu çalışanlarının eli, kolu bağlanıyor; çalışma azmi ve idealizmi kırılıp dökülüyor. Hâlâ anlayabilmiş değiliz; kendisini öğrencilerine, ülkemizin aydınlık geleceğine adamış öğretmenlerimizle birilerinin alıp veremediği nedir? Sanki bu devlet sokaktan tuttuğunu okullara öğretmen yapıyor. Sanki o okullarda ders veren insanlar hem kendi alanıyla ilgili hem de pedagojik formasyon anlamında yıllarca eğitim almadılar ve binlerce öğrenci okutmadılar. Sanki bunca yıl doktor, mühendis, avukat, milletvekili, başbakan bu ocaklardan nice emeklerle yeşermedi. Sanki öğretmene işini öğretmeye kalkan, onun onlarca yıllık birikimiyle mesleğini yapmasına müsaade etmeyen veli, bu öğretmenler tarafından yetiştirilmedi. Hayır, çok kötü bir yere doğru göz göre göre sürükleniyoruz. Her fırsatta öğretmenini üst makamlara şikâyet ederek onu işinden bezdirenler, güç şovuna girişerek onun üzerine yürüyenler ve kötü sözler sarf edenler, gazete manşetleri üzerinden intikam alanlar iyi bilmeliler ki çocuklarının ve bu ülkenin eğitim mücadelesinin bağrına hançer saplıyorlar. Evde iki çocuğunun beş dakikalık gürültüsüne dayanamayanlar, okulda yüzlerce çocuğun güvenlik ve disiplin içerisindeki eğitimi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayanlara nasıl böyle fütursuzca davranabiliyor? Bu, güç gösterisi misidir, ego tatmini midir yoksa yaşama dair tüm öfke ve sıkıntıların sahipsiz gördükleri eğitimcilere boşaltımı mıdır? Çocuğu adına ve bu ülkenin istikbali adına bu işin yararı ve kerameti nedir? Hiç okul yönetmiş midir bu veliler, ya da hiç derse girip öğrencilere iki konu anlatmış mıdır?"
5 sendika olarak bir araya geldikleri ve tek bir gerçeği haykırmak istediklerine vurgu yapan Şanlı, şunları kaydetti: "Lütfen herkes işini yapsın. Lütfen herkes en iyi bildiği işi yapsın. Biz öğretmenler olarak kimsenin işine karışmıyoruz, akıl vermiyor, danışmanlık yapmıyoruz. Bırakın da işimizi yapalım. Bırakın da çocuklarımızı hayata en güzel şekilde hazırlayalım. Basın üzerinden üzerimize her türlü iftira atmayı kendisine görev bilenler ve buna alet olanlar bilsinler ki, öğretmen sahipsiz değildir. Öğretmen güçlüdür. Çünkü sahipsiz zannettiğiniz öğretmenin arkasında bütün sendikalar dimdik durmaktadır ve sonuna kadar onun hakkını arayacak kararlılıktadır. Yani herkes hesabını, kitabını ona göre yapsın; herkes egosunu tatmin edecek, gücünü, kudretini gösterecek başka kum torbası arasın. Biz kum torbası değiliz çünkü; biz öğretmeniz. Biz ilim ve irfan ordusunun başkomutanlarıyız. Biz aydınlık geleceğiz. Biz umudun anahtarı, cehaletin ve karanlığın yegâne düşmanıyız. Bu sorumsuz ve ahlak dışı hadiselerin de üstesinden gelebilecek kadar büyük ve güçlüyüz. Bu vesileyle başta Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu olmak üzere tüm yetkilileri göreve davet ediyor; öğretmenlerimizin çirkin ve asılsız haberler üzerinden yıpratılmasına, onların acımasızca tahkir edilmesine müsaade etmemelerini talep ediyoruz."
Okul-mudurleri-degisiyor-gazetelerden-ogreniyoruz-1960580.htm'> CİHAN