Pamukkale ÜniversitesiHalk Sağlığı Anabilim Dalı'ndan bir grup bilim insanı, ilköğretim öğrencilerinin depresyon, anksiyete ve stres durumunu araştırdı. Araştırmaya 2010-2011 yılları arasında Denizli'de bulunan ilköğretim okullarında eğitim alan toplam 721 öğrenci katıldı. 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin oluşturduğu gruba yönelik anket uygulandı. Yapılan değerlendirmeye göre öğrencilerin yüzde 18,3'ünde depresyon, yüzde 25,5'inde anksiyete ve yüzde 20,7'sinde stres bozukluğu saptandı. Bu verilere göre öğrencilerin yüzde 65'inin ya aşırı stres ya anksiyete ya da depresyonla karşı karşıya olduğu sonucu çıktı. Kız öğrenciler her 3 durumda da erkeklere fark attı. HER ORGANA ZARAR VERİR Araştırmada okullarda ruh sağlığı hizmetlerinin planlanmasında özellikle cinsiyete özgü farklılıkların göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulandı. Araştırma ekibinden Doç. Dr. Ahmet Ergin, sonuçların bu denli yüksek olmasının Seviye Belirleme Sınavı'yla yakından ilişkili olduğunu söyledi. Pediatrik Uzmanı Prof. Dr. Serap Uysal ise “Stresher şeyi yapar. Bu yetişkinlerde olduğu gibi çocuk ve gençler için de geçerli. Çünkü stres insanın her organına zarar verebilecek bir durum. Önemli olan stresin yoğunluğu. Ne kadar yoğun ve uzun süreli stres, o kadar fazla risk demektir. Özellikle yorgunlukla birleşerek etkisini gösterebilir” dedi. KADINLAR ERKEKLERİ GEÇTİ Kalp ve damar hastalıkları artık sadece erkek hastalığı değil, kadın ve çocukların da hastalığı oldu” diyen Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldırımakın, artıştaki en önemli sebeplerden birinin stres olduğunu söyledi. Yıldırımakın, son araştırmaların, kalp ve damar hastalıkları sebebiyle ölen kadınların erkeklerden fazla olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Yıldırımakın, “Kalpten ölümlerin ilköğretime kadar inmesi, yaşamımızda stresin artmasından kaynaklanıyor” dedi. Samsun'da yaşayan 17 yaşındaki Damla Orhan, Yükseköğretime Geçiş Sınavı‘na gireceği sabah aşırı stres nedeniyle kalp krizi geçirip hayatını kaybetmişti. BUGÜN