Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun Samanyoluhaber TV'de yayınlanan Günlük programında Abdullah Abdulkadiroğlu'na
Şubat ayında atama olmayacağını açıklaması sayıları 300 bini bulan
öğretmen adaylarını ayaklandırdı. (
Bakan Çubukçu'dan önemli açıklamalar TIKLAYIN)
Gönderebildikleri herkese
mailler atarak seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bir çoğunun metni aynı olsa da aralarında kendi hikayelerini anlatanlar da var. Bir çoğuna
cevap yazmaya çalıştım ama yetişemedim. Hepsinin e-maillerinden ortak bir yazı yazmaya karar verdim.
Kadrolar sınırlı, bekleyen çok olunca bu feryatlar normal gibi gelebilir. Ancak
Türkiye'nin ciddi bir problemi olarak ortaya çıkıyor. Bir kere Türkiye yıllardır öğretmen alımında bir
sistem, bir
teamül, bir
kural oturtamadı. Devlet her dönem farklı yöntemle, farlı zamanlarda farklı kontenjanlarda öğretmen alıyor. Her yerde açılan Eğitim fakülteleri ve Fen-
Edebiyat fakülteleri her yıl binlerce
mezun veriyor. Böyle olunca
KPSS'den 85 – 90 alan bile çoğu zaman atanamıyor. Ve ortaya
üniversite mezunu küskün, işsiz büyük bir kitle çıkıyor. Öncelikle daha önce yazdığım bir şeyi tekrarlayayım.
Hepsi, derdinin bir an önce çözülmesini istiyor. Onlar için yarın bile çok geç. Hükümete ve bürokrasiye düşen görev o feryatlara
kulak vermek. En azından sorunlarıyla ilgilenildiğini göstermek. Onların sorunlarını çözemeseniz bile hepsini tek tek ikna etmek zorundasınız.
Peki son gelen itirazlar hangi konuda odaklanıyor?
En büyük itiraz Şubat'ta atama yapılmamasına. Çünkü bundan önce Şubat aylarında mutlaka bir atama yapılmış. Şubat'ta atama yapılacağı beklentisindeki öğretmen adayları kendini bu duruma göre ayarlamış. Bazı adaylar için 2 yıl geçerliği olan KPSS puanını Şubat ataması yapılmadığı takdirde kullanamayacak. Bazıları Şubat'ta atanırız diye önlerine çıkan iş imkanlarını geri çevirmiş.
Bir öğretmen adayı gönderdiği maile
‘Şubat atamasının her yıl olduğu gibi bu yıl da olacağı beklentisi ile nişan, evlilik, askerlik gibi hayatlarını çok fazla etkileyen planları erteleyen binlerce öğretmen adayı olarak atamalara bir ay kala yapılan açıklama ile yıkıldık.' diye başlamış.
Bir başkasının hikayesi ise daha da ilginç:
Ben 2009 yılında KPSS'ye giren ve 85 puan alıp şu an Sakarya'nın ulaşımı olmayan bir köyünde birleştirilmiş sınıfta müdür yetkili olarak görev yapan sözleşmeli bir öğretmenim. Şubat atamasında okulum açılmadığı için öğrencilerim sık sık öğretmen değiştirmesin diye tercih yapmadım ama Aralık atamasından sonra atama yapılmayacağı açıklandı. Eğer daha öncesinde söylenseydi en azından ben öğrencilerimi değil de kendimi düşünür, kendi şehrimde hatta daha iyi bir okulda kadroya geçerdim. Şu an sözleşmeli alım yapılıyor ek alım adı altında. Bu ek alımda batıda kadro açıldı ve 80 puanlıklar bizden çok daha iyi yerlere yerleşecek. Benden düşük puanlılar kadrolu, benden düşük puanlılar daha iyi yerlerde sözleşmeli atanacak. Peki o zaman nerede puan üstünlüğü?
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun tek defada atama yapma açıklamasına hak verenler var. Ancak bu Şubat ayında yukarda kısaca bahsettiğim gerekçelerle son defa da olsa bir atama yapılmasını istiyorlar.
Bana son 5 günde 3 binin üzerinde e-mail geldi. Anladığım kadarıyla bir çok milletvekili, bürokrat ve basın mensubu da aynı e- mailleri alıyor. İçinde tekrar e-mailleri olsa da yine de bir çok büyük kitle var. Bu kitleyi dikkate almak gerekiyor.
ENGİN SAĞ - SAMANYOLUHABER.COM