Bakanlar Kurulu'nun öğrenci affına onay vermesinin ardından, 24 Şubat itibariyle Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu süreçte yüzlerce öğrenci af kapsamında, yıllardır ayrı kaldıkları üniversiteye geri dönerek ikinci bir fırsat yakaladı. Samsun'da da bu fırsatı değerlendiren bir öğrenci örnek oldu. 1950 doğumlu Gönül Berker, 1971 yılında Ankara Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ni bitirdi. Bu sürede evlenen Berker, Samsun'a yerleşti. Tıp fakültesini kazanıp kazanamayacağı konusunda babasıyla iddia giren Berker, 1979 yılında girdiği sınavı kazanarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi'ni kazandı. Okumak için kayıt yaptıran Gönül Berker, evli ve bebeğinin olması nedeniyle, o dönemde OMÜ Tıp Fakültesi bir ve ikinci sınıfının Ankara Beytepe'de bulunan OMÜ Tıp Fakültesi Ankara Bölümü'nde okunması nedeniyle Samsun'dan gidemedi. Devamsızlıktan kalan Berker, bu sürede 1996 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi, 2001 yılında OMÜ Optisyenlik Meslek Yüksekokulu'nu da bitirdi. 2011 yılında Bakanlar Kurulu'nun üniversite öğrencilerine af getirmesinin ardından 30 yıl önce kaydını yaptırdığı OMÜ Tıp Fakültesi'ne yeniden kayıt yaptırmaya karar verdi. Eski Samsun Eczacılar Odası Başkan olan ve şuanda eczane işleten 2 çocuk, 1 torun sahibi Berker, üniversite yönetime başvurdu. Üniversite yönetimi Berker'in tıp fakültesi birinci sınıftan öğrenimine devam edebileceğine karar vermesinin ardından 2011-2012 eğitim-öğretim yılında binlerce gencin üniversite hayalinde olan tıp fakültesinde öğrenime başladı. Öğrenci ve öğretmenlerinin profesör zannettiği, öğrenci olduğu öğrenilince şaşkına döndükleri üniversitenin en yaşlı öğrencisi Berker, fakültede ilginç ve komik durumlarla karşılaşırken, gündüz eczanesinde çalışıyor, ders saatinde 18'lik arkadaşlarıyla aynı sıralara oturup dirsek çürütüyor. Üniversite serüvenini ve öğrencilik mutluğunu anlatan Gönül Berker, eczacılık fakültesini okuduktan sonra Samsun'a yerleştiğini evlendiğini, çocuğunun olduğunu, eczane işletmeye başladığını bir iddiayla yeni bir serüvene girdiğini söyledi. 1979 yılında babasıyla tıp fakültesini kazanıp kazanamayacağı konusunda iddiaya girdiğini, bunun üzerine üniversite sınavına girdiğini anlatan Berker, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Sınav sonuçları açıklandı, baktım tıp fakültesini kazanmışım. Gidip kayıt yaptırdım, okumak istiyordum. Sonra evli olmam, bebeğim ve işim nedeniyle o dönemde fakültenin Samsun yerine Ankara'da hizmet vermesi yüzünden gidemedim, devamsızlıktan kaldım. Bu arada iki üniversiteyi bitirdim. Affın çıktığını öğrenince yeniden doktorluk okumak istedim. Artık çocuklarım büyümüş, belli bir yaşa gelmiştim. Başvurumu yaptım, üniversite yönetimi beni kabul etti. Öğrenci işlerine gittim 'kayıt yaptıracağım' dedim, 'öğrenci nerede' diye sordular, 'benim' dedim herkes şaşırdı. Okul başladı fakülteye gittim, beni herkes hoca zannetti, derse girdim profesör, 'buyurum hocam' dedi, 'öğrenciyim hocam' dedim, inanamadı. Çok mutluyum, sınıfta genç çocuklarla birlikte okuyorum. Eski öğrencilik yıllarım aklıma geldi." Devlette memurluk yaşının 65'te bittiğini, kendisinin 67 yaşında mezun olacağını, doktorlukta zorunlu görev olduğunu hatırlatan Berkay, mezun olursa mevzuatta yeni bir uygulamanın zorlanacağını ifade etti. Berkay'ın 18 yaşındaki öğrenci arkadaşları ise ilk gördüklerinde profesör zannettiklerini, derste yanına oturunca çok şaşırdıklarını, 61 yaşında gösterdiği azimden dolayı kendisini kutladıklarını ifade ettiler. OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Haydar Şahinoğlu, üniversitelerinde böyle azimli bir öğrenciyi görmekten mutlu olduklarını, kendisine başarı dilediklerini kaydetti.