Kitabı okumak istemediği için din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Sedat Çelebi’yi şikâyet eden ve Hasip Dinçsoy İlk
öğretim Okulu 8.
sınıf öğrencisi olduğu iddia edilen M.A.’nın gerçek isminin M.Ç. olduğu ve başka bir okulda okuduğu belirlendi.
Esenler İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü, geçtiğimiz hafta Akşam ve
Güneş gazetelerinde Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi olduğu öne sürülen M.A.’nın iddiaları üzerine bir
soruşturma başlattı. İsmi ve soyisminin ilk harfleri M.A. olan öğrencilerle velileri nezaretinde görüşüldü.
Araştırma sonucunda habere konu olan öğrencinin Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulu’nda değil, Esenler Engin Can Güre İlköğretim Okulu’nda kayıtlı olduğu ortaya çıktı. İsminin de M.A. değil M.Ç. olduğu öğrenilen öğrencinin, 8. sınıfta değil 6. sınıfta okuduğu belirtildi.
M.Ç.’nin, 2005-2006
eğitim-öğretim yılında Hasip Dinçsoy’un 5. sınıfında öğrenim gördüğünü anlatan Esenler İlçe
Milli Eğitim Müdürü İlyas Tekin, öğrencinin sene sonunda okuldan ayrılarak şu an okuduğu okula geçtiğini söyledi. Tekin, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Sedat Çelebi’nin hiçbir zaman M.Ç.’nin
dersine girmediğini ifade etti. Tekin, Akşam gazetesinde yer alan ‘
Gülen’i oku, yıldızlı pekiyiyi kap’ ve ‘Okulda kafatası avı’ haberleri ile Güneş gazetesinde yayımlanan ‘Okulda rezalet’ ve ‘Bu nasıl okul Bakan Bey?’ başlıklı haberleri ‘tümüyle yalan, asılsız ve mantığa aykırı’ olmakla suçladı. Tekin, incelemeler neticesinde, öğretmen Çelebi’nin öğrencilere herhangi bir kitap ismi vermediğini, zorlama yapmadığını,
Sonsuz Nur isimli kitabın alımı için para toplanmadığını ve kitabın satışının yapılmadığını da sözlerine ekledi.
Güneş gazetesi ve Akşam gazetesini 29
Eylül tarihli haberlerinde, Esenler Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulu din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Sedat Çelebi’nin
Fethullah Gülen’e ait Sonsuz Nur isimli kitabı ders geçmek için zorunlu kıldığı iddia edilmişti. 6
Ekim tarihli Akşam gazetesinde ise okul idaresinin M.A.’yı bulmak için okulda kafatası avı başlattığı öne sürülmüştü. Gazete, idarenin, öğrencilerin saçlarının ıslatılarak ve kafataslarını yoklayarak, gazetelerdeki öğrenciyi bulmaya çalıştıklarını da iddia etmişti.