Milli Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçu, yeni eğitim
öğretim yılının ilk dersinde 'ayrımcılık' ve 'hoşgörü' konusunu anlattı. "Farklılıkları bir zenginlik olarak görmeli ve herkese kendimiz gibi bakabilmeyi becerebilmeliyiz." diyen Çubukçu, "Bize yapılmasını istemediğimiz hiçbir davranışı başkasına yapmamalı, kendi duymak istemediğimiz bir sözü başkasına söylememeliyiz. Karşımızdaki herkesi kendimizin bir
aynası olarak görmeli." ifadelerini kullandı.
Beşiktaş İsmail Tarman İlköğretim Okulu'nda ilk dersi veren Bakan Nimet Çubukçu, öğrencilerden ayrımcı bir tutum içerisinde olmamalarını istedi. "Çocuklar, benim sizden istediğim; bir başkasına karşı aşağılayıcı, alaycı, ayrımcı bir tutum içinde olmadan yetişmeniz. Ülkemizin geleceğinde sevgi ve barış ortamının oluşması açısından sizlerin bugün edineceği ayrımcı olmayan, 'eşit haklara sahip olduğum haklara diğerleri de sahip olmalı' diyebilmeniz önemlidir." diyen Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Farklılıkları bir zenginlik olarak görmeli ve herkese kendimiz gibi bakabilmeyi becerebilmeliyiz. Bize yapılmasını istemediğimiz hiçbir davranışı başkasına yapmamalı, kendi duymak istemediğimiz bir sözü başkasına söylememeliyiz. Karşımızdaki herkesi kendimizin bir aynası olarak görmeli, farklılıklarımızın bir çatışma noktası değil, birlikte daha mutlu ve huzurlu
yaşamamız açısından önemli."
Hoşgörü sayesinde insanların mutlu bir şekilde bir arada yaşabildiğinin altını çizen Çubukçu, "Bu topraklarda farklı yaşam biçimleri, farklı inançlar hoşgörü sayesinde bir arada yaşayabildiler. Tüm dünyada da böyle oldu. İnsanlık tarihinin kazandığı tüm değerler ve gelişmeler, toplumların ve ülkelerin hiç savaşmadığı bir döneme denk geliyor. 19. yüzyılın, parlak bir yüzyıl olmamasını savaş olmamasına bağlanmaktadır. Öte yandan, toplumlar ne zaman hoşgörülerini yitirmişse binlerce insanın ölümüyle, milyonlarca insanını ölümüyle sonuçlanan insanlık tarihinin en büyük yıkımları ortaya çıkmıştır. Hoşgörü kavramından söz edince bazen zannediliyor ki etnik yapıdaki başka birine, başka dilde konuşan birisine, başka bir cinsiyete veya ırka karşı gösterilen anlayış olarak algılanıyor. Ben, hoşgörü kavramını bunlarla bir arada kullanmıyorum. Çünkü hoşgörü, biraz da tolerans demektir. Hiçbirimizin diğerine tolerans gösterme üstünlüğünün olduğuna inanmıyorum. Hoşgörü kavramını kusurlara, kabahatlere karşı kullanmamız gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
(CİHAN)