İlk önce Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül Bangladeş ziyareti çerçevesinde okulu ziyaret ederken,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan da okula uğramayı
ihmal etmedi. Her iki ziyaretinde okulda düzenlenen programlarda liderler duygulu anlar yaşadı.
Şubat 2010'da Hindistan'ın ardından Bangladeş'i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, beraberindeki eşi
Hayrünnisa Gül, bakanlar ve diğer
misafirler Dakka'daki
Türk okulunda misafir olduklarında duygulu anlar yaşamıştı. Aynı duygulu anları
Kasım 2010'da ülkeyi ziyaret eden Başbakan Erdoğan, beraberindeki eşi
Emine Erdoğan, bakanlar ve
heyet de yaşayacaktı.
Ziyaretinde 'Katibim' şarkısını hem
Türkçe hem Bengalce seslendiren Türk ve Bangladeşli iki öğrenciyi dinleyen Gül ve beraberindeki heyet, göz yaşlarını tutamamıştı. Gül iki öğrenciyi daha sonra alınlarında öperek
tebrik etmişti.
Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinde de aynı duygulu sahneler yaşanmıştı. Erdoğan'ın da seslendirdiği 'Canım
İstanbul' şiiri Erdoğan ve beraberindeki heyet için büyük
sürpriz olmuştu. Şiiri Bangladeşli Maliha'dan dinleyen Erdoğan'ın derinlere dalıp duygulandığı gözlenirken, Emine Erdoğan ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız gözyaşlarını tutamamıştı.
BANGLADEŞİN ÜMİDİ TÜRK OKULLARI
Peki neydi bu okulu özel kılan v
e devletin zirvesinde bulunan her iki liderin özel ihtimam gösterdiği okulun hikayesi. Bunu okulların Genel Müdürü
Bayram Saatçi'ye sorduk.
1996 yılında ilk önce başkent Dakka'da kurulan Uluslararası Ümit Türk
Okulları, bugün Bangladeş'in 3 büyük şehrinde 8 şubeye ulaşarak bin 500'e yakın öğrenciye eğitim ve
öğretim götürüyor. Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Saatçi, okullardan altısının Dakka'da birinin Chitagong şehrinde, diğerinin de Bogra şehrinde olduğunu söyledi. Okullarda çoğunluğu Bangladeşli olmak üzere dünyanın birçok yerinden öğrencilere anaokulundan lise sınıfa kadar
hizmet veriliyor.
Genel Müdür Bayram Saatçi, Uluslararası Ümit Türk Okulları'nda okuyan öğrencilerin yüzde 17 Bangladeş'te yaşayan
yabancı ailelerin çocukları olduğunu söylerken, bu grupta birçok
büyükelçilik mensubu ailenin olduğunu da sözlerine ekliyor. Saatçi, okullarda eğitim gören öğrencilerin halkın birçok sınıfından olduğu gibi, farklı dinlere mensup ailelerden de olduğunu dile getiriyor. Ayrıca öğrenciler hiç bir sorun olmaksızın huzur içinde okullarda eğitimlerini sürdürdüğünü sözlerine ekledi. Okullara bağlı olan
yurtlarda Bangladeş'in birçok bölgesinden fakir fakat yetenekli çok sayıda öğrencinin burslu olarak okuduklarını dile getiren Saatçi, öğrencilerin okulların ve Bangladeş'in yüzünü birçok uluslararası ve milli yarışmada ak ettiklerinin de
altını çizdi.
TÜRK OKULU BANGLADEŞLİ KARDEŞLERİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRMÜŞ
Türk okulları hemen hemen her ülkede olduğu gibi Bangladeş'te de eğitimin yanı sıra birçok farklı olayda da Bangladeşlilerin imdadına koşuyor. En son 2008 yılında yaşanan büyük sellerde binlerce kişi bu ülkede hayatını kaybederken, milyonlarca kişi de evsiz kalmıştı. Bu ve benzeri birçok büyük felaketlerde Bangladeşlilerin yanında olan Ümit Türk Okulları felaketten etkilenen mağdurlara yaptığı
yardımlarla da ismini duyurmuş ve zor durumdaki halkın yüzünü güldürmüştü.
Halka yapılan
gıda, barınak, ilaç yardımlarında seferber olan okul öğretmenleri ve öğrencileri halkın sevgilisi haline geldi. 1996 yılından beri ülkede faaliyet gösteren okullar Türkiye'den Bangladeş'e yardım amaçlı gelen
Kimse Yok Mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği gibi birçok yardım kuruluşuna da el ayak olarak,
rehberlik yaptı.
BANGLADEŞ'TEN 64 EYALETTE OKUL AÇIN TEKLİFİ
Okulların bu özverili çalışmalarını büyük bir heyecanla izleyen Bangladeş
Milli Eğitim Bakanlığı, okul idarecilerine ülkenin 64 eyaletinde bu okullardan açılmasını
teklif etmişti. Fakat bu nazik ve bir o kadar da büyük teklif karşısında
cevap vermekte zorlanan idareciler, yeterli öğretmen ve maddi imkan eksikliğinden dolayı olumsuz cevap vermek zorunda kalmıştı. Bakanlık daha sonra hiç olmazsa 6 büyük bölgede birer okul açma teklifi yaparken, imkansızlıklar yine engel oluyor.
Ümit Türk Okulları Genel Müdürü Bayram Saatçi, okullara hem halktan hem devletten çok ciddi talep olunca, maddi imkanlar ölçüsünde genişletme yoluna gittiklerini anlattı. Okulun ana kampüsünda devlet tarafından verilen arsada yeni bir inşaat çalışmasına başladıklarını söyleyen Saatçi, bu bina ile aynı kampüste ana okulundan lise sona kadar öğrencilere tüm imkanlarla hizmet vereceklerini belirtiyor. Özellikle yurt, geniş imkanlara sahip laboratuarlar, zengin kütüphane, kapalı
spor ve jimnastik salonu,
futbol basketbol sahaları gibi imkanların Bangladeş'te çok az okulda olduğunu belirten Bayram Saatçi, okulun son hali ile daha çok ilgi odağı olacağına vurgu yapıyor.
"
Öğretmenlerimizin gece gündüz demeden verdikleri özveriyi unutmamak gerek." Diyen Saatçi sözlerini şöyle sürdürüyor: "Vefakar Türk esnafının dişinden tırnağından artırdığı imkanlarla kurulan bu okullarda gecesini gündüzüne katan Türkiye'den gelen eğitmenler halkın da büyük sevgisini kısa sürede kazandı. Başbakanımız
Recep Tayyip Erdoğan'ın en son 14 Kasım'daki ziyaretinde okullardaki başarıyı gördükten sonra verilen eğitimle alakalı ayrıntılı bilgi rica etmişti. Özellikle anaokulu öğrencilerine verilen eğitimle alakalı bilgi isteyen Erdoğan, ilkokul öğrencilerinin kendisinin karakalem resmini çizmesi karşısında şaşkınlığını gizleyememişti."
OKULUN TEMELLERİ GÖZYAŞLARI İLE ATILMIŞTI
Bangladeş'teki Türk Ümit Okulları'ndan bahsederken, ilk olarak akla Süleyman Alptekin ismi geliyor. Öğretmen olan Alptekin, aslında herkesi duygulandıran, ağlayanı güldüren bu okulların temelinde emeği olan çok önemli bir isim. Alptekin Türk okullarının temeline bir bacağını bırakarak, herkesi gözyaşları içinde bırakmış ama Bangladeş için bir
ümit olacak bu okulların temelini atmıştı.
Yıl 4
Mart 1997. Süleyman öğretmen sabah kalktığında her zamanki gibi yurttan okula gitmek için yola koyuldu. Yöreye has olup
taksi görevi gören rikşaya (bisikleti fayton) bindiğinde başına geleceklerden habersizdi. Aklında öğrencilerine kavuşma düşüncesinden başka bir şey yoktu. Caddeden karşıdan karşıya geçerken üzerine bir
otobüsün geldiğini gördü. Otobüsü fark eder etmez rikşadan ani bir hareketle atlayan Süleyman Alptekin öğretmen sol bacağının
demir yığınının altında kalmasına engel olamadı. Aniden çarpan otobüs şoförünün ortadan kaybolması da ani olmuştu. Ortada öyle kalakalan Alptekin gözlerini
hastanede açtı. Ama bunca imkansızlıklar ile boğuşan ülkenin bu ücra hastanesinde Süleyman Alptekin'in tedavisine ilişkin yapılabilecek hiç bir şey yoktu.
Bangladeş'teki Türk elçiliğinin ve Bangladeşli bakanların gayretleriyle askeri hastaneye kaldırılan Alptekin'e peş peşe iki
operasyon yapılıyor. Doktorlarına göre bacağının kurtarılma şansı ancak yüzde 10 oranındaydı. Düşük ihtimale ve
teknik olarak başarılı geçen operasyonlara rağmen Süleyman Alptekin'in bacağı Türkiye'deki doktorların da yönlendirmeleriyle kesildi.
DEMİREL UÇAĞI İLE TÜRKİYE'YE GETİRDİ
Süleyman Alptekin öğretmenin Türkiye'de tedavisine devam edilmesi için
sedye ile uçağa binmesi gerekiyordu, ama hiç bir
havayolu firması bunu kabul etmiyordu. Bu durum yüzünden ailesine de ağabeyi dışında bilgi verilmemişti. Bu durum dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in ülkeyi ziyaretine kadar devam etti. Demirel, adaşı Süleyman öğretmenin dramını duyunca çok etkileniyor ve onu uçağı ile Türkiye'ye götürüp hem yol hem de hastane masraflarını üstleniyor. Cumhurbaşkanı Demirel işte o ziyarette Türk Ümit Okulları'nın resmi açılışını yapmıştı.
Hastanede her şeyden habersiz öğrencilerinin hasreti ile yatan Alptekin, Türkiye'ye gitme ümidi tükenmişken arkadaşlarının
cumhurbaşkanının uçağına alınacağı bilgisine önce inanmıyor, uçağa binene kadar. Almanya'da bacağına protez takılan Süleyman Alptekin öğretmen, bugün halen İstanbul'da bir kolejde matematik öğretmeni olarak hizmetlerine devam ediyor.
Süleyman öğretmenin hizmet etme aşkıyla bacağını Bangladeş'te bırakarak yaktığı ümit ışığı bugün ülkede Ümit Türk Okulları'nın başarıları ile yanıyor. Uluslararası birçok bilim ve teknoloji olimpiyatında altın
madalya alan okul, en son Türkiye'de de bir
marka olan Türkçe Olimpiyatları'ndan da
altın madalyalarla dönerek Bangladeş'in gururu olmuştu.